Kısaca gıda israfı
Gıda israfı, üretilen gıdanın tüketilmeden önce atığa dönüşmesi anlamına geliyor. Gıda israfı; üretim, işleme, satış veya tüketim sırasında, birçok sebepten dolayı meydana gelebiliyor. Dünya çapında üretilen gıdanın yaklaşık üçte birinin tüketilmediği ölçülen genel veriler arasında. 2050 yılında dünya nüfusunun yaklaşık 9,3 milyar olması beklenirken, beklenen nüfusun beslenebilmesi için şu andan yüzde 60 daha fazla gıda üretilmesi gerekiyor.
Dünya Gıda ve Tarım Örgütü Başkanı José Graziano da Silva:
'Sürekli tüketim' süreci
Tüketim kültürünün küresel ölçekte tüm dünyayı etkisi altına almasıyla birlikte özellikle gıda sektöründe oluşturulan alış-veriş kültürü, tüketicileri stoklamaya dayalı bir anlayışa itti. Gıdada stok geleneğinin temelleri dünya savaşlarında gıda temininde zorlanan toplulukların geleceğe yönelik düşünceleriyle atıldı. Nesillerin değişmesiyle birlikte ürünlere kolaylıkla ulaşabilen topluluklar ise aynı geleneği sürdürdü. Oluşturulan kültür, gıda üzerine 'sürekli tüketim' sürecinin temellerini sağlamlaştırdı. Ekonomik anlamda da otel ve restoranların hizmetleriyle bu sürecin etkisi büyüdü.
Türkiye'de mizah konusu dahi olan açık büfelerde davranışların en büyük nedeni, Türk yemek kültüründe böyle bir fonksiyonun oluşmadığı yönünnde. Bu kapsamda Türkiye'de açık büfeler başta olmak üzere, evlerde de benzer bir israf söz konusu. Dünyada gıda israfı her geçen gün daha artıyor. Gıda israfı Türkiye ve dünyada ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Dünya üzerinde her yıl 800 milyar dolar, Türkiye’de ise 214 milyar lira israf yüzünden çöpe gidiyor.
Ekmek israfında öndeyiz
Küresel ölçekte büyük etkisi olan israfın en dikkati çeken yanlarından biri de çöpler arasında oluşan ekmek yığınları. Özellikle Türkiye'de ekmek israfının yüksek düzeyde olduğu görülüyor. Üreticiden tüketiciye kadar çeşitli aşamalarda ekmek israfı tespit edildi.
Türkiye’de günde 4,9 milyon adet ekmek çöpe gidiyor. Türkiye İsrafı Önleme Vakfı’ndan edinilen bilgilere göre ülkemizde yılda 214 milyar liralık gıda israfı yapılıyor. Bu para ile ülkemizde 171 bin okul veya 11 bin hastane yapılabileceği bildiriliyor. Özellikle lüks restaurantlar ve her şey dahil otellerde yapılan gıda israfının ciddi boyutlara ulaştığı belirtiliyor.
Çöpe gitmese burs olur
Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından açıklanan bilgilere göre ülkemizdeki israfın ekonomik boyutu şöyle:
"Araştırmaya göre kişi başı ekmek israfı günlük 20 gr’dır. Bu miktar az gibi gözükse de ülke nüfusu göz önünde bulundurulduğunda israfın yıllık ekonomik boyutu, ekmeğin 2,80 TL olan kg birim fiyatından hareketle 1,5 milyar TL’dir.
Bir yılda israf edilen ekmeğin parasal karşılığı ile 460 bin üniversite öğrencisine 12 ay boyunca aylık 280 TL burs verilebilmektedir.
Ya da; 100 yataklı 80 hastane, yıllık 500 bin yolcu kapasiteli 18 havaalanı, 16 derslikli 500 okul, 300 öğrenci kapasiteli 250 yurt, 500 kilometrelik bölünmüş yol gibi hizmetlerden herhangi biri yapılabilmektedir.
Ayrıca, 1 günde israf edilen 6 milyon adet ekmek, 4,7 milyon kişinin 1 günlük ekmek ihtiyacını karşılamaktadır."
Açlıktan ölen var!
İsrafın şiddetini artırdığı günümüzde açlıktan ölen milyonlar ise dikkatleri çekiyor. Afrika'da özellikle sahra altı ülkeler kıtlıkla mücadele ediyor. Özellikle açlıkla mücadele edemeyen çocukların ölüm oranı oldukça yüksek. Yetişkinler de gıda kıtlığı yüzünden ölümle burun buruna kalıyor.
Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Güney Sudan, Somali, Yemen ve Nijerya'nın kuzeydoğusunda 20 milyon kişinin karşı karşıya olduğu açlık krizine çözüm bulunabilmesi için uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı.
20 milyondan fazla insanı kıtlıktan kurtarabilmek için 4.4 milyar dolara ihtiyaç var.
İklim değişiminden en çok etkilenen ülkelerin başında gelen Somali, 2010-2012 yılları arasında yaklaşık 260 bin vatandaşını kaybettiği kuraklığın bir benzerini, hatta daha şiddetlisini yaşamaya başladı. Somali nüfusunun yarısı kuraklığa bağlı açlıkla mücadele ediyor. Yaklaşık 6 milyon kişi gıda ve içilebilecek suya kavuşmak için ülke içinde göç ediyor. Ülkede 2010-2012 yılları arasında yaşanan kıtlık, yarısı çocuk 258 bin kişinin ölümüne yol açmıştı. Somali'de 1992 yılında yaşanan kıtlıkta da yaklaşık 220 bin kişi hayatını kaybetmişti.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba:
İsrafın öteki yüzü: Obezite
İsrafın gölgesinde milyonlarca insan açlıktan ölürken, bir yandan da dünya yeni bir hastalıkla karşı karşıya. Hastalık ölçüsüne varan şişmanlık yüzünden insanlar obezite hastalığı yaşıyor.
Dünya genelinde 195 ülkede gerçekleştirilen "Obezitenin Küresel Sağlık Yükü" başlıklı çalışma, 2015'te 4 milyon kişinin kilo fazlalığıyla ilişkili nedenlerden ötürü yaşamını yitirdiğini ortaya çıkarmış durumda. Aynı çalışma, dünyada 2 milyardan fazla kişinin aşırı kilolu ya da obez olduğunu da gözler önüne serdi.
ABD'de "New England Journal of Medicine" dergisinde yayımlanan çalışmayla, 2015 itibarıyla dünyada 108 milyon çocuk ve 604 milyon erişkinin obez olduğu, toplam fazla kilolu ve obez sayısının ise 2,2 milyarı aştığı belirlendi. Araştırmada, 2015'te 4 milyon kişinin kilo fazlalığıyla ilişkili nedenlerden ötürü yaşamını yitirdiği, ölümlerin 3 milyondan fazlasını kalp damar hastası ya da diyabetlilerin oluşturduğu tespit edildi.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Avrupa Endokrinoloji Derneği Yöneticisi Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, yaptığı açıklamada obezitenin tüm dünya ülkeleri için ciddi bir sağlık sorunu ve kronik hastalık gelişimi açısından da önemli bir risk faktörü olduğunu ifade etti. "Erişkin obezitesinde yüzde 35 ile Mısır, çocukluk çağı obezitesinde yüzde 13 ile ABD ilk sırada yer alıyor. Dünyada en fazla obez erişkin ve çocuk Çin'de yaşıyor" açıklamasını yapan Yıldız, şunları kaydetti:
"Ülkemizde 1980'den 2015'e kadar erkeklerde kilo fazlalığı yüzde 36'dan yüzde 45'e, obezite yüzde 11'den yüzde 21'e, kadınlarda kilo fazlalığı yüzde 30'dan yüzde 32'ye, obezite ise yüzde 21'den yüzde 35'e yükselmiş görünüyor."
Kitle indeksinde üst sınır 25
Prof. Dr. Yıldız, obeziteye bağlı ölüm oranlarına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Çalışma sonuçlarına göre yalnızca 2015 yılında kilo fazlalığı ile ilişkili 4 milyon ölüm gerçekleşti. Bu rakam aynı yıl trafik kazalarına bağlı ölümlerin üç katından daha fazla. Obeziteyle ilişkili ölümlerin 3 milyondan fazlasını kalp damar hastalığı olan ya da diyabetli bireyler oluşturuyor."
Dünya Sağlık Örgütüne göre beden kitle indeksi 25’in üzerinde olanlar aşırı kilolu, 30’un üzerindekiler obez olarak değerlendiriliyor.
Açık büfe ve porsiyon
Yeni Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, küresel ölçekte gıda güvenliği tesis edilmeden, toplumlarda barış ve birlikteliğin sağlanamayacağını vurgulayarak, "Özellikle porsiyonların lüks otellerde küçülmesi taraftarıyım. 4 milyar gıdanın 1,3'ünü döküyoruz, buna ihtiyacı olan o kadar çok insan var ki" dedi. Kısa sürede gündem olan açıklamada gözler otelcilik sektörüne çevrildi.
Çanakkale 18 Mart Ünivertesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Turgay Bucak, yenisafak.com'un sorularını yanıtladı.
Otellerdeki 'her şey dahil' sistemine işaret eden Yrd. Doç. Dr. Bucak, "Bu sistemde en fazla israf yaşanıyor. Otelleri cazip hale getirmek için yiyecek faktörü kullanıyor. 24 saate yayacak şekilde beslenme sistemi uygulanıyor" dedi.
Tatil planı yapanları 'tek seferde her şey dahil' imkanını cezbettiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Bucak, "Tatilcilerin en büyük düşüncesi otel haricinde yemeğe harcanacak miktardı. Bu noktada her şey dahil ile otele verilen para haricinde harcama olmuyor" dedi.
3 tabak önerisi
Bakan Fakıbaba'nın 'porsiyon' uyarısına da ışık tutan Bucak, "Porsiyonların büyüklüğü israfı da artırıyor. Bu kapsamda 3 farklı kategori olabilir. Porsiyon ve fiyatlar da ona göre ayarlanır" önerisini sundu.
"Standart gelsin"
Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl, yenisafak.com için porsiyon düzenlemesine karşı yeni bir formül hazırladı. Bingöl, lokantalardaki porsiyonların restoranlara göre değiştini ve bu durumun porsiyon dengelerini değiştirdini ifade etti. Standart ölçülerin oluşması gerektiğine vurgu yapan Bingöl, "Öncelikle Türk mutfağındaki ürünlerin çalışması olabilir. Geleneksel ürünlerimiz için porsiyon, malzeme ve tabak gibi standartlar belirlenebilir. Örneğin İtalya'da Pizza Margherita için standart geliştirilmiş durumda. Ebatı ve malzemeleri değişmiyor" dedi.
Gıda Bankası nasıl olacak?
Gıda Bakanı Fakıbaba'nın Türkiye için gıda bankası projesini yeniden gündeme getirmesinin ardından gözler gıda sektörüne çevrildi. Türkiye'de gıda bankacılığı için önemli çalışmalarda bulunan Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl, yenisafak.com'a özel değerlendirmelerde bulundu.
Bingöl, "Gıda Bankası için öncelikle İstanbul'da daha önce de girişimlerimiz oldu. Bu sürecin hayata geçirilmesi oldukça önemli olur. Dünyada uygulanabilen bir sistem. Büyük bir organizasyon gerekli" dedi.
Türkiye'de Gıda Bakanlığı ve TÜRES ortaklığında Gıda Bankası'nın kurulumuna yeşil ışık yakan Bingöl, "Gıda Bankası için öncelikle soğuk ve sıcak ulaşım zinciri sağlanacak. Ulaşım ağı da oldukça önemli. Bankaya bağışta bulunacak gıda, yardıma muhtaç adreslere ulaştırılacak. Hassas bir zincirden bahsediyoruz" dedi.
Belirli adreslere ücretsiz servis
Gıda Bankası için örnek uygulamalarını da paylaşan Bingöl'ün açıklaması şöyle:
"Öncelikle ilk olarak merkezi dipolama sistemimiz olacak ve stoklanacak olan gıdalar burada muhafaza edilecek. Özel araçlarımızla da soğuk ve sıcak gıdanın yapısını bozmadan aynı sıcaklıkta belirlenen adreslere ücretsiz olarak bırakacağız.
Otel, restoran ve marketler organizasyonumuza bir telefon kadar yakın olacak. Örneğin bir etkinlikte akşam kalan 500 porsiyon tatlıyı kısa sürede alacak ve ihtiyaç sahipleri, yurtlar yada Darülaceze gibi kurumlara ulaştırabileceğiz. Marketler de son kullanma tarihi yaklaşan ürünlerini bize yönlendirebilecek."
Kur'an'da israf
İsraf kelimesi "Herhangi bir konuda aşırıya gitme, haddi aşma, mal ve imkanları gereğinden fazla harcama, gereksiz ve aşırı tüketme, meşru sınırların ötesine geçme, helal olmayan şeyleri yeme, helal olan şeylerden normalin üzerinde yeme" gibi anlamlara geliyor. İsraf eden, 'Müsrif' diye tanımlanıyor.
Kur'an-ı Kerim'de 'israf etme' dürtüsüyle alakalı ayetler mevcut. İnsanların yemek ve içmede özgür olduğu ama israftan kaçınması gerektiği Araf Suresi'nde geçiyor.
Halk ne diyor?
Yeni Şafak Gündem servisi, Bakan Fakıbaba'nın açık büfelere ilişkin söylemlerini baz alarak resmi Twitter hesabı üzerinden anket çalışmasına imza attı. Yaklaşık 2 bin kişinin oy kullandığı anket çalışmasında, "Yeni Gıda Bakanı Fakıbaba, otellere 'porsiyonları küçültün' çağrısı yaptı. 25 Temmuz Dünya Kilo Verme Günü'nde sizin görüşünüz ne?" sorusu yöneltildi.
'Açık büfeler israf' tercihi yüzde 47 ile ilk sırada çıktı. Ankete katılım sağlayanların yüzde 28'i 'tüketim eğitimi verilmeli' derken, yüzde 25'i ise 'yiyeceğim kadar alıyorum' dedi.
Öte yandan sosyal medya üzerinden çok sayıda vatandaş, israfa neden olan açık büfelere sınırlama getirilmesi yönünde çağrılarda bulunuyor.