Kullarına her günahtan arınma fırsatı veren Berat gecesi kapımızı çaldı. Bu günde dua etmenin önemi olduğu gibi ibadet ederek Allah'a yaklaşmanın da hikmeti büyüktür. Peki bu özel günde neler yapılır? Berat Gecesi ibadetleri nelerdir, ibadetler nasıl eda edilir? Detaylar haberimizde.
NASUH TÖVBESİ YAPMAK
Hz. Ömer, nasuh tövbesini şöyle tanımlamıştır: "Nasuh tövbe, günahtan tövbe edip o günaha bir daha dönmemek veya dönmek istememektir. Günahtan pişmanlık duymak, günahı terketmek ve bir daha dönmemekle yapılır. Sabah akşam istiğfar duasını yapmaksa faziletlidir.
NASUH TÖVBESİ ARAPÇA OKUNUŞU
NASUH TÖVBESİ TÜRKÇE OKUNUŞU
NASUH TÖVBESİ DUASI MANASI
”Allahım sen benim Rabbimsin Senden başka ilâh yoktur Sen beni yarattın.Ben de senin kulunum Gücüm yettiği kadar senin va’din ve ahdin üzerineyim. Yaptıklarımın şerrinden sana sığınırım Senin bana verdiğin ni’metini îtiraf ederim. Günahımı da îtiraf ederim. Beni mağfiret et Çünkü günahları ancak sen bağışlarsın.”
İSTİĞFAR ETMEK
Kaza namazı kılmak bu gece ibadetleri arasında makbul ibadetlerdendir. Gecikmiş, unutulmuş ve ihmal edilmiş namazların telafi edilmesi ve bundan dolayı Allah’tan af ve bağış istenmesi için fırsat kabul edilmeli ve bir daha yapmamak için istiğfar yapılmalıdır. Rivayet edilir ki farz namazlardan sonra en makbul namaz nafile namazlardır ve Allah’a yaklaşmak konusunda en muteber namaz olarak bilinmektedir. Dua ve ibadetlerin kabul olması için bu gece nafile namazı unutulmamalıdır.
BERAT GECESİ NAMAZI VAR MIDIR?
Diyanet İlmihal'ine göre;
KUR-AN-I KERİM OKUMAK
Kurʼânʼın nüzulüyle ilgili mübârek iki gece vardır, Beraat gecesi ve Kadir gecesi. Beraat gecesi, ilm-i ilâhîden topluca zâhir olup meleklere yazdırıldığı gecedir. Kadir gecesi, fiilen indirildiği gecedir. Yani Kurʼân-ı Kerîmʼin dünya semâsına icmâlen nüzûlü/inişi Beraat gecesinde, tafsîlen nüzûlü de Kadir gecesindedir.
Allah dostları mübarek gecelerde çokça Kur'ân-ı Kerîm okunmasını tavsiye buyurmuşlardır.
İbni Mesut‘tan -radıyallahu anh- rivayet edildiğine göre, Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16)
İbni Abbâs’tan -radıyallahu anhümâ- rivayet edildiğine göre, Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.” (Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân 18)
SALAVAT GETİRMEK
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e salavat getirmeyi Allah Teâla emretmiştir. Ayrıca hadis-i şeriflerde salavat getirenin bütün sıkıntılarının giderileceği bildirilmiştir.
Ayet-i kerîmede buyrulur:
“Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O’na salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!” (el-Ahzâb, 56)
SADAKA VERMEK
Allah yolunda infakta bulunup sadaka vermenin kişiyi pek çok tehlike ve belâlardan muhâfaza edeceği, buna ilâveten sadaka sahibini muhabbetullâh’a nâil eyleyeceği unutulmamalıdır. Bu müstesnâ geceler de sadaka vermeye en güzel vesilelerdir.
Zira Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur:
“Allah yolunda infâk edin! Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Bir de ihsanda bulunun. Zira Allah, muhsinleri (iyilikte bulunan, işini güzel yapan ve ihsan şuuru ile yaşayanları) sever.” (el-Bakara, 195)
Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- zengin-fakir her mü’mini infâka teşvik eder; bir hurmadan başka bir şeyi olmayan için; “Yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız güzel ve hoş bir söz ile korunun.” buyururdu. (Buhârî, Edeb, 34)