Günümüzde her geçen gün büyüyen bir tehlike olarak karşımıza çıkan obezite, daha pek çok sağlık sorununu da peşi sıra getiriyor. Fazla kilolarından kurtulmak isteyen insanlar "Laparoskopik gastrik bypass (Kapalı Yöntem), Gastrik Bypass, Balon, Kelepçe ve Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide)" gibi ameliyatları tercih ediyor.
Bu operasyonlar ölüm riski taşıyan kilolu insanlara yapılması gerekirken güzellik ile zayıf olmayı eş değer gören insanlar tarafından da tercih ediliyor. Hal böyle olunca da obezite operasyonları ölüm ile sonuçlanıyor.
Vücut kitle indeksi 30’un altında olan kişilerin ameliyata alınmayacak
Ölüm vakaları gün geçtikçe artınca Sağlık Bakanlığı duruma el koydu. Olumsuz olayları azaltmak ve kontrol altında tutmak isteyen bakanlık, sağlık kuruluşlarında obezite merkezleri kurulması için çalışma başlattı. Vücut kitle indeksi 30’un altında olan kişilerin ameliyata alınmasını engelleyen bakanlık, yayınladığı ‘Obezite Merkezleri Genelgesi’ ile de merkezlerin, doktorların ve hastaların uyması gerekenler hususları açıkladı.
Sağlık kuruluşlarında obezite merkezleri kurulması için çalışma başlatan bakanlığın yayınladığı Obezite Merkezleri Genelgesi’nde yer alan ve uyulması gereken hususlar şöyle:
Obezite cerrahisi herkese uygulanmamalı
Obezite, Dünya Sağlık Örgütü tarafından 21’inci yüzyılın en önemli sağlık sorunu olarak kabul edildi. Obezite ile mücadele, toplumun bilinçlenmesi ve sağlıklı bir yaşam sürmesi adına büyük önem taşıyor. Obeziteye aday ya da bu sorunla karşı karşıya olan kişilerin tedavisi, hastalığı çok yönlü ele alan ve farklı branşları aynı çatı altında birleştiren bir anlayışla gerçekleştirilmesi de önemli bir nokta. Memorial Bahçelievler Hastanesi Obezite Tanı ve Tedavi Merkezi’nden Doç. Dr. Murat Çağ, obezite cerrahisinin hangi durumlarda uygulanması gerektiği hakkında bilgi verdi.
VKİ’nin 30 ve altında olan bir kişiye obezite cerrahisi uygulamak, onun hayatını tehdit edecek bir durumdur. Bu kişiye obezite cerrahisi uygulamak yerine öncelikle bu kişinin bu rakama nasıl ve hangi sürede ulaştığı konusu irdelenmelidir. Yani kişi bu kiloya ne yaparak, nasıl bir beslenme düzeni ve hayat tarzıyla geldiği; ayrıca bu kişideki hastalıklar masaya yatırılmalıdır.
Hastanın tüm özellikleri incelenmeli
Obezite cerrahisi öncesi hastanın yeme-içme özellikleri, diyabet ve yaşam tarzı, diğer hastalıkların durumu göz önüne alınmalıdır. Örneğin Tip 1 diyabet hastasına ameliyat uygulanmamalıdır.
Ameliyat için güçlü bir bağışıklık sistemi gerekir
Bunun yanında Vücut Kitle İndeksi 30’un altında olanlarda yani vücut anormal sınırlarda olmadığı zaman yapılan obezite cerrahisi sonrasında vücudun savunma mekanizması düşer. Her ameliyat, bağışıklık sistemini baskılar. Eğer VKİ, 30’un altındayken ameliyat edilen bir hasta daha da kilo kaybeder, ameliyat sonrası kendisini nasıl hissederse hissetsin bağışıklık sistemi zayıflar. Eğer bağışıklık sistemi ameliyat için hazır olmazsa ameliyat sonrasında kaçaklar, kanamalar, yara problemleri görülebilir.
Önce diyetle tedavi programı uygulanmalı
Günümüzde, obezite tedavisi denildiğinde, akla ilk gelen yöntem cerrahi olsa da tedavinin ilk basamağını diyet, egzersiz ve beraberinde uygulanan ilaç tedavileri oluşturmaktadır.
Ameliyat için obezitenin getirdiği hastalıkların da olması gerekir
VKİ’nin 30 ve üzerinde olması ameliyat için yeterli bir etken değildir. Hastanın ameliyat için obezitenin yanında obezitenin getirmiş olduğu Tip 2 diyabeti, kalp problemleri, eklem problemleri, nefes problemleri, kısırlık sorunları veya karaciğerle ilgili sorunlarının olması gerekir. VKİ’nin 35 üzerinde olan kişilerin ileri derecede obezite hastası, 40’ın üzerindekilerin de ölüme götürebilecek bir şişmanlık hastası olduğunu da unutmamak gerekir. Neticede Sağlık Bakanlığı’nın verdiği karar VKİ’si 30 ve altında olan kişilere gösterilebilecek bir kaynak oldu. Bu nedenle de bakanlığın kararı alkışlanmalıdır.