AK Parti seçim beyannamesi - 24 Haziran seçimleri

AK Parti seçim beyannamesi bugün açıklanıyor. 24 Haziran partili Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşıyor. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla düzenlenecek AK Parti Seçim Beyannamesi bugün açıklanacak. İşte ayrıntılar...

Yeni Şafak
​AK Parti seçim beyannamesi haberimizde.

AK Parti seçim beyannamesi haberimizde. 24 Haziran partili Cumhurbaşkanlığı seçimleri için seçim beyannamesi açıklanıyor. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Ankara Spor Salonunda AK Parti seçim beyannamesini açıklayacak.

Yurdun çeşitli bölgelerinden gelen partililer, erken saatlerde Ankara Spor Salonu önünde toplandı. Partililer, oluşturulan güvenlik noktalarında yapılan aramanın ardından salona alınıyor. Toplantı için hazırlanan salona, üzerinde "İrade, erdem, cesaret" yazılı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın posterleri ile Türk bayrağı ve AK Partiflamaları asıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın salondakileri selamlaması için platform hazırlandı. Partililerin etkinliği rahat izlemesi için de kürsünün üzerine büyük boyutlu ekran kuruldu. Erdoğan'ın konuşma yapacağı kürsünün kurulu olduğu platformun önüne "Vakit Türkiye Vakti" yazılı pankart asıldı. Salonda, "Güçlü Meclis güçlü Türkiye", "Yaparsa yine AK Parti yapar", "Millet karar verecek, güven ve istikrar devam edecek" yazılı pankartlar dikkati çekti.

Toplantıya çok sayıda gazeteci akredite oldu. Gazetecilerin rahat çalışabilmesi için salonda alan ayrıldı.

AK PARTİ'NİN SEÇİM SLOGANI BELLİ OLDU

K Parti, 24 Haziran seçimlerinde aday gösterilen 600 milletvekili adayı için seçim kılavuzu yayınladı.

AK PARTİ'NİN SLOGANI

Seçimlerde Ramazan ayına uygun olarak “Vakit Türkiye vakti” sloganı kullanılacak. “Güçlü Meclis, Güçlü Hükümet, Güçlü Türkiye” sloganının kullanıldığı kılavuzda adaylara, seçim kampanyası boyunca gürültü kirliliği yapılmaması, uygun kıyafet giymeleri gibi uyarılar yapıldı.

'GÜÇLÜ' VURGUSU

360 sayfadan oluşan beyannamede 16 başlık bulunuyor. İlk bölümde yeni yönetim modeli anlatılırken; güçlü Meclis, güçlü hükümet, güçlü millet vurgusu var. Sunuş kısmında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklaması var. 'Yaparsa yine AK Parti yapar' mesajı bulunuyor.

Beyannamenin kapağında 'yaparsa yine AK Parti yapar sloganına yer veriliyor. Yine kapakta 'Güçlü Meclis, Güçlü Hükümet, Güçlü Türkiye' mesajı veriliyor.

Beyannamenin sunuş bölümü 7 sayfadan oluşuyor. Gelecek vizyonumuz başlığı altında 10 sayfaya yer veriliyor. Beyannamede yeni yönetim modeline geniş yer ayrılmış durumda.

'BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ YARGI' VURGUSU

Güçlü Meclis vurgusuna 14 sayfa, güçlü hükümet modeli başlığına ise 17 sayfa yer ayrıldığı görülüyor.

Erdoğan'ın seçim manifetosunda ısrarla vurgu yaptığı adalet konusu 'bağımsız ve tarafsız yargı' başlığı altında 20 sayfada ele alınıyor.

AK Parti'nin yeni seçim şarkısı: Tek Vatan Tek Millet

AK Parti'nin yeni seçim şarkısı, Dombra'nın bestecisi Aslanbek'in hazırladığı "Tek Vatan Tek Millet" şarkısı Ankara Arena'da çalındı.

SEÇİM
AK Parti'den ilk klip: Şimdi şahlanma vakti

SEÇİM
AK Parti'nin yeni seçim şarkısı: Tek Vatan Tek Millet

AK Parti'nin seçim beyannamesinin dış politikaya ilişkin bölümünde Türkiye-ABD ilişkilerine yönelik, "ABD ile yaşanan sorunları aşmakistiyoruz. ABD'nin özellikle PYD/YPG ve FETÖ konuları başta olmak üzere ulusal güvenliğimize ilişkin beklenti ve hassasiyetlerimize uygun somut adımları atmasının sağlanması için gerekli diplomasi ve lobi faaliyetlerine ivme kazandırılarak devam edilecektir." ifadesi kullanıldı.

AK Parti'nin seçim beyannamesi Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı.

Beyannamede, parti olarak dış politikada hem süreklilik hem de değişimin esas alındığı, Türkiye'nin bağımsız, pro-aktif siyaset ve perspektif üreten bir dış politikaya kavuşturulduğu belirtildi.

AK Parti olarak Türkiye'yi öncü bir ülke haline getirme hedefiyle, her alanda dünyayla bütünleşen bir ülke olmanın şiar edinildiği vurgulanan beyannamede, ülkenin menfaatleriyle uyumlu vizyoner ve gerçekçi bir dış politika geleneğinin kurumsallaştırıldığının altı çizildi.

Beyannamede, küresel ve bölgesel ölçekteki kronik problemlerin çözülmesi için uluslararası sistemi harekete geçirmede öncülük yapıldığı, Birleşmiş Milletler (BM) sisteminin faal bir üyesi olarak, bu sistemdeki sorunlara işaret edilip, çözüm önerileri geliştirildiğine değinildi.

Türkiye'nin, dünyanın unutulmuş veya dışlanmış mazlum halkları için bir ümit ışığı olduğu, güçlünün değil, hep haklının yanında yer aldığı anlatılan beyannamede, dış politikada elde edilen kazanımların öncelikli olarak ticareti ve uluslararası doğrudan yatırımları artırarak ekonomik refahı ileriye taşıdığı ve karşılıklı etkileşime dayalı olarak sosyal gelişimi beslediği vurgulandı.

Türkiye merkezli çok boyutlu dış politika

Dış politikanın vizyona dayalı ve çok boyutlu olmaya devam edeceği belirtilen beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Türkiye, Avrupa Birliği (AB) hedefini stratejik bir hedef olarak görmektedir ancak Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi, diğer ilişkilerimizin bir alternatifi değil, tamamlayıcısı olarak tanımlıyoruz. Türkiye, açılan tüm fasıllara paralel şekilde reform süreçlerini tamamlamış, çıkarları doğrultusunda iş birliğinin ötesinde AB ile entegrasyonunu gerçekleştirmiş şekilde güçlü ve etkili bir ülke olarak AB katılım hedefini sürdürmektedir.

ABD ile yaşanan sorunları aşmak istiyoruz. ABD'nin özellikle PYD/YPG ve FETÖ konuları başta olmak üzere ulusal güvenliğimize ilişkin beklenti ve hassasiyetlerimize uygun somut adımları atmasının sağlanması için gerekli diplomasi ve lobi faaliyetlerine ivme kazandırılarak devam edilecektir. ABD ile yakın iş birliğinin korunması esastır. ABD'nin Suriye'de PYD/YPG'ye desteğini kesmesi, PKK ile mücadelemizde somut destek vermesi ve FETÖ'nün iadesi konularında somut adımlar atması iş birliğimizin temel unsurlarını oluşturmaktadır."

Gelecek dönemde Rusya ile ilişkilerin enerji ve ticaret başta olmak üzere geliştirilmesine çalışılacağı ifade edilen beyannamede, Kremlin yönetimiyle bölgesel konularda ve özellikle Suriye meselesinde yakın eş güdümün sürdürüleceği vurgulandı.

"Kıbrıs konusunda yapıcı katkımızı sürdüreceğiz"

KKTC'nin ekonomik altyapısının güçlendirilmesi ve refahının artırılması için bugüne kadar kararlılıkla atılan adımlara devam edileceği belirtilen beyannamede, "Kıbrıs'ta her iki halkın siyasi iradelerini ve Ada'nın ortak sahibi olmalarını temel alan müzakere edilmiş adil ve kalıcı bir çözüm için garantör ülke olarak yapıcı katkımızı sürdüreceğiz." ifadesi kullanıldı.

Kırım'ın asli halkı olan soydaş Kırım Tatar Türkleri'nin güvenlik ve refahının temininin öncelikler arasında bulunduğu bildirilen beyannamede, Kırım Tatar Türkleri'nin hak ve çıkarlarının genişletilerek güvenceye kavuşturulması yönündeki girişimlerin sürdürüleceğine işaret edildi.

Beyannamede, Azerbaycan topraklarının işgalinin sona erdirilmesi için çaba gösterilmeye devam edileceği belirtilerek, Kafkasya ve Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerin daha da geliştirilmesi ve 2009'da kurulan Türk Konseyi'nin daha da güçlendirilmesinin temel hedefler arasında yer aldığına dikkat çekildi.

Beyannamede, Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye Maarif Vakfı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı gibi kurumların da katkılarıyla Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleriyle yakın diyaloğun sürdürüleceği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

"Önümüzdeki dönemde de etnik ve mezhebi temellere dayanan ayrıştırıcı ve dışlayıcı yaklaşımlar ile terörizm gibi zorlu sınamalarla karşı karşıya kalan bölge ülkelerinin güvenlik ve istikrarı temin etmeye yönelik mücadelelerini desteklemeyi sürdüreceğiz. Filistin davasına tam destek veriyoruz. Ortadoğu Barış Süreci'nin sağlıklı bir zeminde yeniden canlandırılmasının gerekli olduğunu değerlendiriyoruz. Filistin makamlarıyla temas ve eş güdüm içindeyiz. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dönem Başkanı olarak önümüzdeki dönemde faaliyetlerimizi yoğunlaştıracağız. Filistin'e yönelik yardımlarımızı her alanda sürdüreceğiz. Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya yönelik her türlü gayri hukuki ve BM kararları hilafına girişime tavizsiz olarak karşı duracağız."

Suriye'deki durum

Suriye'de 8'inci yılına giren ihtilafa da değinilen beyannamede, Türkiye'nin sahadaki gerginliklerin azaltılması amacıyla tesis ettiği 12 gözlem noktası, terörle mücadelede birliklerini sahaya sürmekten çekinmemesi, muhalefetin garantörü sıfatıyla Astana ve Soçi'de, siyasi sürecin destekleyicisi olarak ise Cenevre'de ortaya koyduğu aktif katkıyla Suriye meselesindeki etkin ve etkili aktörler arasında yer aldığını kanıtladığı hatırlatıldı.

Bundan böyle de yeni bir Suriye hedefi için çalışılacağı belirtilen beyannamede, "Arzumuz, yeni Suriye ile komşuluk ilişkilerimizi ve iş birliğimizi yeniden tesis etmek ve Suriye halkıyla tarihi, kültürel ve beşeri bağlarımız temelinde ilişkilerimizde yeni bir dönem başlatmak olacaktır." denildi.

Irak'ta kalıcı istikrar ve güvenliğin sağlanmasına yönelik çabaların sürdürüleceği vurgulanan beyannamede, Türkmen toplumunun karşılaştığı sıkıntılara en kısa sürede sürdürülebilir çözümler bulunulabilmesi için Iraklı yetkililerle iş birliğine devam edileceği belirtildi.

Beyannamede, İran ile gerek ikili ilişkiler gerekse Suriye başta olmak üzere Ortadoğu'daki barış sürecinde yakın diplomatik ilişkilerin sürdürüleceğine işaret edildi.

Afrika'da Türkiye bilincini daha da güçlendirmek amacıyla büyükelçilik sayısının daha da artırılacağı, ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayan tüm kamu kuruluşlarının faaliyetlerinin güçlendirileceği belirtilen beyannamede, "Kalkınma ve insani yardımlarla güvenlik iş birliğini dengeli bir biçimde harmanladığımız vizyonumuz çerçevesinde Afrika'ya uzattığımız yardım elini muhafaza edeceğiz. Bu modelin uluslararası toplum tarafından benimsenmesi ve başta Somali'de olmak üzere tüm Afrika'da uygulanması için gayret göstereceğiz." değerlendirmesinde bulunuldu.

Türkiye'nin 2023 hedeflerinin gerçekleştirilmesi bakımından küresel ekonominin dinamosu haline gelen Asya-Pasifik bölgesiyle siyasi ve ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesini teminen ikili ve kurumsal düzeyde bölge ülkeleriyle iş birliğinin güçlendirilmesine devam edileceği, başta Myanmar ve Güney Filipinler olmak üzere bölgedeki Müslüman toplulukların sorunlarının çözümüne yapıcı katkı sağlamanın sürdürüleceği vurgulandı.

Beyannamede şunlar kaydedildi:

"Önümüzdeki dönemde İİT'nin işleyişini reforme edecek bir sürecin ülkemiz öncülüğünde Bangladeş ile iş birliği halinde başlatılması, Kudüs konusunda alınan kararların takipçisi olunması ve İİT Polis İşbirliği ve Koordinasyon Merkezinin İstanbul'da yerleşik bir uluslararası örgüt olarak faal hale getirilmesi öngörülmektedir. BM'den sonra dünyadaki en büyük ikinci uluslararası örgüt olan İİT'nin tüm İslam aleminin ortak çıkarlarına hizmet eden, saygın, işlevsel ve etkin bir konuma ulaşması için çabalarımızı sürdüreceğiz."

DEMOKRATİK STANDARTLARI YÜKSEK BİR ÜLKE OLMA YOLUNDA KARARLILIKLA İLERLEYECEĞİZ”

Çalışma istek yetenek ve becerisine sahip herkesin üretime katkıda bulunduğu, demokratik standartları yüksek bir ülke olma yolunda kararlılıkla ilerleyeceğiz.

Küresel düzeyde ekonomik ve sosyal gelişmeleri şekillendirmesi beklenen alanlardaki teknolojik gelişmelere yoğunlaşacağız. Teknolojinin her alanında yetkin bir ülke haline geleceğiz. Aynı zamanda insanımızı zihni ve fiziki becerilerinden faydalanabileceğimiz yeni alanlarda istihdam edeceğiz. Milli gelirden araştırma geliştirmeye ayırdığımız kaynaklarımızın payını yüzde 2’nin üzerine çıkararak imalat sanayimizde yüksek teknolojili üretimin payının hâkim olduğu ekonomik bir yapıya sahip olacağız.

Girişimci ve yenilikçi bir anlayışla özel sektörün rolünü güçlendireceğiz. Küçük ve orta boy işletmeler başta olmak üzere rekabetçi bir ortamda oluşturacağımız özgün projelerle küresel ölçekte tanınan çok sayıda girişimcisi ve markası olan bir ülke konumuna yükseleceğiz. Kamuda ve özel sektörde kurumsal kaliteyi artırmış bir Türkiye hedefliyoruz. Sadece ulusal düzeyde değil, uluslararası düzeyde de hizmet verebilecek nitelikte mega projelerimizi birer birer hayata geçirmeyi sürdüreceğiz. Ülkemizi, eğitim, sağlık, bilgi, enerji, savunma sanayii, lojistik ve ticarette yerli milli üretimle dünyada söz sahibi olan bir ülke haline dönüştüreceğiz.

“AKILLI VE YEŞİL KENT PROJELERİYLE ŞEHİRLERİMİZİ DAHA YAŞANABİLİR HALE KAVUŞTURACAĞIZ”

Özellikle savunma sanayiinde özellikle önümüzdeki dönemde Türkiye kendi ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayacak, dünyanın önde gelen ihracatçı arasına girecektir. Siber alanda da organizasyon kabiliyetini geliştireceğiz. Ülkemiz için vazgeçilmez olan enerji ve gıda güvenliği alanlarında uluslararası standartlarda en üst düzede tedbirleri hayta geçireceğiz. Akıllı ve yeşil kent projeleriyle şehirlerimizi daha yaşanabilir hale kavuşturacağız. Gelecek nesillerimize, medeniyetimizin izlerini bulacakları iftihar edecekleri kimliği olan şehirler bırakacağız. Eğitim kültür ve sanatta yenilikçi ürün veyaklaşımlarla tüm insanlık için değer üretmeye, yeni yeni atılımlar yapmaya devam edeceğiz.

Ülkemiz özellikle gelişmekte olan ülkelerin sıkıntı ve beklentilerini dile getirmede önemli bir rol üstleniyor. Avrupa Birliği başta olmak üzere farklı bölgesel yapılarla ekonomik ve siyasi ilişkilerimizi güçlendireceğiz. Milletimizle birlikte bölgemizdeki ve tüm dünyadaki dost ve kardeş milletlerin daha fazla refaha kavuşmasını istiyoruz. Bunun için gereken işbirliğini daha da sıkılaştırarak katma değerin bu coğrafyalarda üretilmesi için gereken adımlarını atacağız.

Türkiye bugün olduğu gibi gelecekte de demokrasi ve adaleti sadece kendi insanı için değil tüm insanlık için istemeye devam edecektir. “Dünya 5’ten büyüktür” çağrımızı kararlılıkla ifade etmeyi sürdüreceğiz.

“MECLİS’İN İTİBARI EN ÇOK AK PARTİ İKTİDARLARI DÖNEMİNDE ARTMIŞTIR”

Seçim beyannamemizin ikinci kısmını yeni yönetim modelimiz oluşturuyor. Milletimiz 24 Haziran’da bir sandıkta kendini temsil etmek üzere, Meclis’ göndereceği milletvekillerini, diğer sandıktan kendini yönetecek cumhurbaşkanını seçecek. Yeni dönemi güçlü Meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye olarak ifade ediyoruz. İnşallah bağımsız güçlü, tarafsız yargıyla da inşallah demokrasimizi sağlam temeller üzerine oturtuyoruz. Meclis’te Cumhurbaşkanı ne kadar ahenk ve işbirliği içinde çalışırsa Türkiye o kadar kazanacaktır. 24 Haziran’da cumhurbaşkanlığını kazanmak kadar, çoğunluğu elde etmeyi de önemli görüyoruz. Meclis’in itibarı en çok AK Parti iktidarları döneminde artmıştır. Partilerin aralarındaki kavgalar sebebiyle millete hizmet edemez hale gelmiş Meclis’imizi en büyük reformlara imza atan bir kurum haline dönüştürdük.

Yeni dönemde Meclis’i daha güçlü bir yere taşımakta kararlıyız. Mevcut sistemde meclis kanun tasarılarını hazırlayan, hükümetin gölgesi altında kalıyordu. Yeni sistemde ise, cumhurbaşkanı bütçe dışında Meclis’e kanun teklif edemiyor. Böylece kanun yapma yetkisini tek başına ve sadece milletvekillerine vererek Meclis’i gerçek gücüne biz kavuşturduk. Meclis’in hükümeti denetleme yetkileri daha da artırılmış, yeni dönemde de sürüyor. Kurulacak hükümet ise, kararnameler ve diğer düzenleyici işlemlerle tamamen milletimize hizmete odaklanacaktır. Kararların daha hızla alınacağı ve daha etkin uygulanacağı yeni sistem ülkemize çok ciddi zaman maliyeti olan sıkıntıları ortadan kaldıracaktır.

Seçimlerin hemen ardından cumhurbaşkanına bağlı olan kamu yönetimi yenilenecek, reforma tabii tutulacaktır. Bu konudaki devam eden hazırlıklarımızı seçimlerin ardından yürürlüğe sokacağız.

Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı da önem verdiğimiz bir başka husustur. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, yargıda da vesayet kalıntılarını ortadan kaldırmak için gereken adımları attık. Yargının sadece kendi işiyle uğraşacağı bir sistemi kurma yolunda önemli mesafe kat ettik.

Önümüzdeki dönemde yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlendirmeyi sağlayacak adımları atmayı sürdüreceğiz.

Seçim beyannamemizin üçüncü bölümünde, milletimizle güçlü demokrasi hedefimizi paylaşıyoruz.

Biz demokrasi ile kalkınmayı birbirinin tamamlayıcısı olarak gördük. AK Parti iktidara geldiği günden beri Türkiye’de hakları ve özgürlükleri gerçek anlamda tesis eden, standartlarını sürekli yükselten partidir. Önümüze çıkan sorunlar ne kadar büyük olursa olsun, asla demokrasiden özgürlüklerden haklardan taviz vermedik. AK Parti’nin hak ve özgürlükler konusunda bugüne kadar yaptıklarını saymaya kalksak karşımıza çok uzun bir liste çıkar. 24 Haziran seçimlerinden sonra demokrasimizi geliştirmeye devam edecek Türkiye’yi ekonomide olduğu gibi demokrasi liginde de bir üst sınıfa çıkartacağız.

Şimdi lig dedim de aklıma geldi. 2020 Şampiyonlar Ligi finali İstanbul’da oynanacak.

"CEMEVLERİNE HUKUKİ STATÜ TANIYACAĞIZ"

Cemevlerine hukuki statü tanıyacağız. Devletin idari adli düzeninin temel haklar merkeze alınacak şekilde geliştirilmesini sağlayacağız. Yasaklarla mücadelemizi artırarak devam ettireceğiz.

İktidara yürürken ne demiştik? Şu sözümüz vardı. 3 Y ile mücadele sözünü vermiştik. Yasaklar, yolsuzluk ve yoksulluktu. Mücadelemizi sürdüreceğiz.

Ana muhalefetin OHAL’i diline dolaması demokrasimiz bakımından utanç vericidir. Tüm dünyanın bizi darbeler ve terör örgütleri karşısındaki duruşumuz sebebiyle takdir ettiği süreçte, ana muhalefetin böyle bir tavır takınmasını milletimiz unutmayacaktır.

Bizim bir laiklik tanımımız var. AK Parti, dini özgürlüklerin, farklı hayat tarzlarının teminat altına alınması, devletin bütün inanç gruplarına eşit mesafede durması olarak görüyor. Bu çerçevede FETÖ başta olmak üzere, insanlarımızın inançlarını istismar ederek, devlete tasallut eden yapılarla mücadeleyi devam ettireceğiz. Kendi partimizden başlayarak, istişareyi ve katılımcılığı en üst düzeye çıkartmak için çalıştık, çalışıyoruz.

“MAHALLE VE SEMT BEKÇİLERİNİ YAYGINLAŞTIRARAK TÜM SOKAKLARIMIZI HUZURLU HALE GETİRECEĞİZ”

Sivil toplum kuruluşlarının hukuki statülerinden diğer kurumlarla ilişkilerine, mali kaynaklarına kadar tüm işlemlerini şeffaf ve hesap verebilir bir yapıya kavuşturacağız. Yargının milletimizin gözünde hak ettiği saygın yere gelebilmesi için gereken reformları kararlılıkla sürdüreceğiz. Milletimizin adalet talebinin karşılanabilmesi için yargı süreçlerini hızlandırma, kolaylaştırma çalışmalarına devam edeceğiz. Milletimizin huzur içinde yaşayabilmesi için güvenlik konusunda ortaya çıkan yeni durumlara karşı gereken tedbirleri süratle alacağız. Mahalle ve semt bekçilerini yaygınlaştırarak tüm sokaklarımızı huzurlu hale getireceğiz.

Türkiye, ülkemizdeki nüfusun gen havuzunu çıkaracak ve kişiye dayalı tıp uygulamalarını da geliştireceğiz.

Gençlerimize sadece güvenmekle kalmıyor. Aynı zamanda onlara her alanda en iyi geleceği hazırlamaya çalışıyoruz. Nitelikli eğitimle gençlerimizin sadece iş değil, aynı zamanda kariyer sahibi olmalarını da hedefliyoruz. Lisans, yüksek lisans ve doktora programlarında yurt dışı eğitim imkanlarını artırarak, dünyayı bilen, oradaki birikimleri ülkemize taşıyacak bir kuşak yetiştirmeye çalışıyoruz.

“SİYASETTE GENÇLERİN ÖNÜNÜ AÇAN BİZ OLDUK BİZ”

Bir dönem Türkiye’nin en önemli sorunu olan üniversite ve yurt konusunda attığımız adımları taçlandıracak projeleri yeni dönemde hayata geçireceğiz. Siyasette gençlerin önünü açan biz olduk biz. Seçilme yaşını önce 25’e şimdi de 18’e düşürerek gençlerin enerjisini siyasete daha fazla yansıtmayı amaçlıyoruz.

Kadınlarımızı hayatın her alanında hak ettikleri yere getirme konusunda gerçekten çok önemli mesafe kat ettik. Siyasetten bürokrasiye, kültür ve sanattan sivil toplum faaliyetine kadar kadınların etkin birere fert olarak süreçlere katılımını artırmayı sürdüreceğiz. Kadınlarımızın mağduriyetine yol açan sorunlarla mücadeleyi de devam ettireceğiz. Milletimizin omurgası olarak gördüğümüz ailenin güçlendirilmesi, çocuk sayımızın artırılması, sosyal politikalarımızın ana eksenini oluşturuyor. Çocuklarımızın insani ve ahlaki değerlere sahip, bilinçli, saygılı kendine güvenen fertler olarak yetiştirilmesini sağlayacağız.

“YAŞLILARIMIZA VE ENGELLİLERİMİZE YÖNELİK ÇOK ÖNEMLİ PROJELERİMİZ VAR”

Hedefimiz günlük 4,3 doların altında bir harcama ile yaşamak zorunda kalan kimse bırakmamaktır. Yaşlılarımıza ve engellilerimize yönelik çok önemli projelerimiz var.

Sağlıklı bir toplumun önemli bir aracı olan sporu, altyapısı ve insan kaynağı ile geliştirmeyi sürdüreceğiz.

Türkiye, dünyanın en gelişmiş sosyal güvenlik sistemine sahip ülkelerinden biridir. Özellikle emeklilerimize kurban ve ramazan bayramlarında 1000’er lira ikramiye vererek bu mübarek günlerde onlara önemli bir destek sağlıyoruz.

EKONOMİ Bizim ekonomideki başarımızın sırrı güven ve istikrar iklimini sağlayabilmiş olmamızdır. Yeni dönemde de güven ve istikrarı güçlendirmek için çalışacağız. Mali disiplin ve finansal istikrar konusunda en küçük taviz vermeyeceğiz. İhracatıyla istihdamıyla yatırımlarıyla büyümeyi destekleyecek her adımı kararlılıkla sürdüreceğiz. Dijital dönüşüme hız vereceğiz. Yüksek katma değerli sektörlerin ekonomimiz içindeki payını artırarak, rekabet gücümüzü yükselteceğiz. Üretimimizin ve ihracatımızın ithalata olan bağlılığını azaltacağız.

Enflasyonla mücadele konusunda yeni ve çok ciddi önlemleri seçimden hemen sonra yürürlüğe koyacağız. Son dönemde bir parça yukarı hareketlenen enflasyon sorununu ülkemizin gündeminde çıkarmakta kararlıyız. Cari açığı yapısal sorun olmaktan çıkartıp kalıcı şekilde düzelteceğiz. Böylece dış kaynak ihtiyacını azaltarak ekonomimizi daha dayanıklı hale getireceğiz.

STRATEJİK SEKTÖRLER

Bilim teknoloji ARGE konusunda başlattığımız çalışmaları milli teknoloji hamlesiyle yeni bir boyuta taşıyacağız. Antarktika’da kuruluş hazırlıklarını başlattığımız Türk Bilim Üssü’nü önümüzdeki yıl faaliyete açıyoruz. İmalat sanayiimizi daha yüksek katma değer üreten küresel rekabet gücünü kazanmış bir yapıya dönüştüreceğiz. Yüksek teknolojiye dayalı yatırımlar için kurulan 6 endüstri bölgesine 15 tane daha ilave edeceğiz. Ülkemizin en büyük liman projesinin uygulandığı bölgeyi, yüksek ve orta teknolojili yatırımlar için üretim merkezi haline getireceğiz.

Enerji, sağlık, havacılık, uzay, otomotiv, raylı sistemler, bilişim sektörleri gibi öncelikli alanlarda teknolojik ürün yatırımlarını destekleyeceğiz. Türkiye’nin otomobil projesini hızla hayata geçireceğiz. Deniz taşımacılığında gemi filomuzu hızla yenileyeceğiz.

“SİLAHLI VE SİLAHSIZ İHA’LAR KONUSUNDA ELDE ETTİĞİMİZ BAŞARI BİZE GÜÇ VE MORAL VERMİŞTİR”

Yaşadığımız tecrübeler savunma sanayinde güçlü olmadan hedeflerimize ulaşamayacağımızı göstermiştir. Teknolojik dönüşüme liderlik eden yatırımlara öncelik veriyoruz. Silahlı ve silahsız İHA’lar konusunda elde ettiğimiz başarı bize güç ve moral vermiştir. İşte Afrin’de bunu yaşadık, Cerablus’ta bunu yaşadık. Özel sektörün savunma, havacılık ve uzay anlamında daha etkin hale gelmesi gerekiyor. ALTAY milli tankı seri üretim haline geldi. Bu çalışmaları yeni dönemde hızla sonuçlandırıp, ticari kullanım aşamasına getireceğiz. İnsansız savaş uçakları konusunda ARGE çalışmaları başlatacağız. Açık denizlerde de görev yapabilecek havuzlu çıkartma gemisini tamamlayarak donanmamıza dahil edeceğiz.

“UZAY AJANSIMIZI BU YIL KURUYORUZ”

Uzayda bayrağımızı temsil edecek çalışmaları yürütecek uzay ajansımızı bu yıl kuruyoruz. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızı mümkün olan en üst seviyede değerlendirmeyi hedefliyoruz. Doğalgaz kullanmayan ilimiz ve büyük ilçemiz kalmayacak. Yerli kömürü elektrik üretiminde en iyi şekilde değerlendireceğiz.

Bor başta olmak üzere ülkemizin sahip olduğu değerli hammaddeleri en etkin şekilde kullanma çalışmalarına devam edeceğiz.

Hedefimiz 2023 yılında tarımsal milli gelirimizi 150 milyar dolara, tarımsal ihracatımızı da 50 milyar dolara çıkartmaktır.

“SERTİFİKALI TOHUM KULLANIMINA DESTEK VERECEĞİZ”

Tarıma dayalı ekonomik yatırımları yüzde 50 hibe ile desteklemeyi sürdüreceğiz. Dikey tarım gibi modern teknikleri yaygınlaştıracağız. Sertifikalı tohum kullanımına destek vereceğiz. Sudan’da kiralanan tarım arazisini girişimcilerimize açacağız. Hayvan varlığımızı artırarak kırmızı et tüketiminde kendi kendine yeten bir ülke haline geleceğiz.

Ulaştırma, AK Parti iktidarlarının çok başarılı olduğu alanlardan birisidir. Otoyol ağımızı iki katına çıkartacağız. Bölünmüş yol ağımızı 26 bin km’ye çıkarttık bunu da 36 bin 500 km’ye ulaştıracağız. Havacılık ve denizcilik sektörlerinde ülkemizi dünyanın en önemli transit merkezi haline getireceğiz. Kent içi ulaşımda yerel yönetimler raylı sistemleri daha fazla kullanacak. İstanbul ile birlikte 9 yeni havalimanını daha hizmete alacağız. 2020- 2021 yıllarında iki yeni uyduyu daha uzaya göndereceğiz.

ÇEVRE ŞEHİRCİLİK VE YEREL YÖNETİMLER

Sürdürülebilir, kapsayıcı ve dengeli kalkınma yaklaşımımız çerçevesinde ülkemizin her ferdini ve bölgesini kuşatacak bir vizyonu hep birlikte hayata geçireceğiz. Çevre sorunlarına ve iklim değişimlerine karşı alınacak tedbirleri gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzun bir gereği olaram görüyoruz. Başlattığımız sıfır atık projesiyle dünya çapında bir model ortaya koymayı amaçlıyoruz.

Ülke çapında korunan alanlarımızın sayısını 653’e çıkartacak, buralarda kuracağımız altyapı ve vereceğimiz hizmetlerle 135 milyon ziyaretçiyi ağırlayacağız. ÇED süreçlerinin daha etkin kullanımını uygulanmasını temin edeceğiz. Su havzalarının tamamını koruma altına alacağız. Taşkın koruma tesislerimizin sayısını 2 katından fazla artırarak 10 bine çıkartacağız. Orman alanlarımızın büyüklüğünü 233 milyon dekara çıkaracağız.

Tarihimizden aldığımız ilhamla insanın aynası olarak gördüğümüz şehirlerimizi karakter sahibi mekanlarla, estetik huzurlu ve güvenli hayat alanlarına dönüştürmekte kararlıyız. İnsanı merkeze alan, kültürün sanatın yeşilin vazgeçilmez parçaları olduğu şehirler kurmak ve yaşatmak istiyoruz. İstanbul başta olmak üzere marka değeri yüksek olan şehirlerimizi cazibe merkezi haline dönüştüreceğiz. Yerel yönetim reformu gerçekleştirerek belediyelerin icracı gücünü artıracağız.

DIŞ POLİTİKA VE MİLLİ GÜVENLİK

Dış politikada hakkaniyet eksenli yaklaşımımızı devam ettireceğiz. Öncü bir ülke haline getirdiğimiz Türkiye’yi bölgesel ve küresel düzeyde daha da güçlendireceğiz. “Dünya 5’ten büyüktür” çağrımızı her platformda tekrarlayacağız. Boşuna ‘one munite’ demedik. Boşuna ‘dünya 5’ten büyüktür’ demedik. Bunlar bizim dış politikamızın eksenini oluşturdu. Avrupa Birliği üyeliği için kazan-kazan esasına göre süreci işletmekten vazgeçmeyeceğiz. Rusya ile ilişkilerimizi daha da geliştireceğiz. Balkan ülkeleriyle daha yakın ilişkiler sürdürmeye devam edeceğiz. KKTC’yi siyasi ve ekonomik olarak destekleyecek adada adil bir çözüme ulaşılması için çaba göstermeye devam edeceğiz.

Filistin halkı kendi özgür vatanlarına kavuşana, ilk kıblemiz Kudüs barışa varana kadar çaba göstermeye devam edeceğiz. Irak’ta kalıcı istikrar ve güvenliğin sağlanmasına yönelik gayretleri sürdüreceğiz. Kuzey Suriye’yi teröristlerden temizleyeceğiz. Ve oranın vatandaşları topraklarına dönecek. Ülkemizdeki Suriyeli kardeşlerimizin güvenliğini sağladığımız bölgeye dönüşlerini teşvik edeceğiz. Afrika’da her alanda daha etkin şekilde yer almak için çaba göstereceğiz.

EK GÖSTERGE MÜJDESİ

Şimdi önemli bir konuya geliyorum. Bu vesileyle, polis, öğretmen, hemşire ve din görevlilerimize bir müjde vermek istiyorum. Polislerimizin öğretmenlerimizin hemşirelerimizin din görevlilerimizin ve diğer idarecilerimizin emeklilik ek göstergelerini 3600’e çıkaracağız. Buradaki adaletsizliği inşallah gidermiş oluyoruz. Böylece ülkeleri ve milletleri için fedakarca çalışan bu kamu görevlilerimizin emekliliklerinde de verdikleri hizmetlerin karşılığın alabilmelerini temin ediyoruz.