Hindistanlı oyuncu, yönetmen ve yapımcı Aamir Khan, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Prof. Sami Şekeroğlu Sinema-TV Merkezi'nde öğrencilerle bir araya geldi.
Kültür ve Turizm Bakanlığının davetlisi olarak yeni filmi "Secret Superstar"ın tanıtımı amacıyla Türkiye'ye gelen sanatçı, çoğunluğunu sinema-televizyon öğrencilerinin oluşturduğu gençlerin yoğun ilgisiyle karşılaştı.
Burada düzenlenen söyleşide konuşan Khan, gençlerle bir arada olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.
Khan, sinemaya başlama hikayesinden bahsederek, "Bir sinemacı ailede doğdum. Babam bir yapımcı, amcam da hem yönetmen hem yapımcıydı. Çevremde sürekli film yapılıyordu. Aslında sinema yapmayı büyürken öğrendim. Küçükken babama senaristler öykü anlatmaya geldiğinde bir köşede ben de dinlerdim. 15 yaşıma geldiğimde yüzlerce hikaye dinlemiş biriydim. O zamanlar bunu bilmiyordum ama bu benim sinema eğitimimdi.” dedi.
- "Benim film okulum kendi evimdi"
Hikaye güzel olursa seyircinin en uzun filmlerden bile sıkılmayacağı değerlendirmesini yapan Khan, "Sinemayla ilgili ilk öğrendiğim şeylerin kaynağı babamla amcamın konuşmalarına kulak misafiri olmamdı. Sinemaya dair her şeyi biliyordum. Teknik olarak bir film okuluna gitmeden biliyordum bunları. Benim film okulum kendi evimdi. O zamanlar oyuncu olmaya da karar vermemiştim.” diye konuştu.
Khan, sinema sektöründeki deneyimlerini de şöyle anlattı:
"İlk deneyimim, bir arkadaşımın kısa filminde hem oyuncu hem teknik olarak yer almamı istemesiydi. Arkadaşım filmi çektiğinde ilk kez 'Ben sinema sektöründe olmak istiyorum' dedim. İlk resmi deneyimim de amcamın filminde yönetmen yardımcılığı yaparak oldu. Kurgu odalarını çok sevdim. Çünkü kurgu odaları hataları görmemi sağladı. 30 yıldır bu muhteşem dünyanın bir parçasıydım. Çok değer verdiğim bir dünya ve tarif edilemez bir duygu oldu benim için. Umarım bu sektör sizi de benim gibi mutlu eder.”
Öğrencilerin sorularını da yanıtlayan oyuncu, film dünyasını rekabetçi görmediğine vurgu yaparak, "İyi bir hikayenin hangi ülkeden geldiği önemli değil. Evet, Amerika bu konuda önde ama bunun için hem yatırım hem büyük araştırmalar yaptılar. Onlardan öğrenecek çok şeyimiz var. Kendi filmlerimi de onlarla kıyaslamıyorum. Bir filmcinin sinema dünyasında iyi bir yer edinmesi için iyi bir hikaye anlatması gerekiyor. O yüzden iyi bir hikaye insanları birbirine bağlar ki zaten sinema kitle iletişimidir.” değerlendirmesinde bulundu.
- "İyi filmler kalplere dokunan filmlerdir"
Gişe rakamlarının filmin kalitesi için son ölçek olduğuna dikkati çeken Khan, şunları kaydetti:
"Beni heyecanlandıran hikayeler ilgimi çekiyor. Tabii film pazarına karşı da bir sorumluluğum var. Gişe filmleri dışında bir film de ilgimi çekerse, o filmi bütçesini düşük tutarak en iyi şekilde hayata geçirmek de sorumluluklarımdan biri. İyi filmler kalplere dokunan filmlerdir. Kalplere dokunan filmler de gişe rekoru kırabilir. Sinema daha samimi olursa daha çok insana bulaşır. Bu yüzden her zaman kalplerinizin sesini dinlemeniz lazım."
Aamir Khan, Hindistan Bağımsızlık Hareketi'nin lideri Mahatma Gandi'yle alakalı bir soruyu, "İnanılmaz bir kişilik olduğunu düşünüyorum ama bu proje daha önce aklıma gelmedi. Onun hakkında çekilmiş bir film var. Hakkındaki birçok kitabı okudum. Zaten yansıtılmamış bir yanını anlatabilirsem Gandi’nin filmini yapabilirim." şeklinde cevapladı.
Yaklaşık 1,5 saat sahnede kalan oyuncu, program sonunda öğrencilerle özçekim yaptı.