Devletler ve şirketler için geçerli olan kurallar tek tek insanlar için de geçerlidir.
Gelir gider dengesini ayarlayamayan ister devlet gibi kurumlar olsun, isterse şirketler olsun veya insanlar olsun bataktadır.
İsraf, hem devleti hem şirketi hem insanı fakirleştirir.
Üretim hem devleti hem şirketi hem de insanı canlandırır.
Dünyanın gelişmesine ayak uyduramayan, teknolojisinden geri kalan devletler de şirketler de insanlar da başkalarına muhtaç olmaktan kurtulamaz.
Yani devletlerin ve şirketlerin işleyişi ile bu kurumları kuran ve bunlardan faydalanan insanların faaliyetleri biribirinden farksızdır.
“Ayağını yorganına göre uzat” tavsiyesi hem devletler hem şirketler hem insanlar içindir.
**
Türkiye’de ekonominin en hassas karnının cari açık olduğunu, bunun ekonomik bağımsızlığını tehdit ettiğini, sanayici, tüccar ve son noktada da vatandaşı fakirleştirdiğini dost düşman herkes biliyorsa yapılacak olan bellidir: Cari açığı kapatmaya odaklanmak.
Peki, cari açık nedir?
Cari açık, bir ülkenin ithal ettiği malların ihraç ettiği mallardan fazla olması durumudur.
Cari açık, bir ülkenin ürettiği malların ihraç sonucu getirdiği gelirin, ülkenin yurt dışından ithal ettiği mal ve hizmetlerden az olması durumudur.
Cari açık 3 kalemden oluşur. Bunlar:
Devletlerarası ithalat ve ihracat.
Hizmetler hesabı: taşımacılık, turizm, sigortacılık vb. hizmetler ticareti.
Transferler hesabıdır. (Yurt dışında çalışan ülke vatandaşları ve ülkede çalışan yabancı ülke vatandaşlarının getirdiği döviz giriş çıkışıdır.)
**
O halde ne yapacağız?
Üretimi artıracağız.
Gereksiz tüketimi azaltacağız.
Kaliteye ve yeniliğe odaklanacağız.
Önceliklerimizi bir kez daha moda tabirle güncelleyeceğiz.
İhtiyaçlarımızdaki önem sırasını bozmadan yaşayacağız.
Merde ve namerde muhtaç olmadan ayakları üstünde durmayı, yardım alan değil yardım eden tarafta yer almayı hedefleyeceğiz.
**
Zengin ve güçlü devlet olmanın en adil yolu halkı zengin ve güçlü hale getirmektir.
Halkın zengin ve güçlü olması devleti de zengin ve güçlü kılar.
Temel ihtiyaçlarını karşılayamayan her insan, yitik insandır, kaybedilmiş insandır.
O yüzden de ülkenin kalkınmasını en dipten yani işsizlerden ve evsizlerden başlatmalı.
Bize yakışan budur.
**
“Yedi kez ruhumu kınadım” diyor Halil Cibran, Lübnan asıllı ABD’li ressam, şair ve filozof.
İlki: Yükseklere ulaşmada zayıflık gösterdiğini gördüğümde.
İkincisi: Dosdoğru gidenlerin önünde sekmeye başladığını gördüğümde.
Üçüncüsü: Kolayla zor olan arasında seçenek sunulduğunda kolayı seçtiğinde.
Dördüncüsü: Bir suç işlediğinde, sonra da başkalarının buna benzer suçları onu teselli ettiğinde.
Beşincisi: Kendi zayıflığına tahammül ettiğinde, üstelik bu tahammülü güçlü oluşuna bağladığında.
Altıncısı: Bir yüzün çirkinliğini hor görüp aslında onun kendi maskelerinden biri olduğunu fark edemediğinde.
Yedincisi: Bir övgü şarkısı söyleyip de bunu bir erdem sandığında.
17 Eylül 2017 tarihinde başlayan organik tarım ve iyi tarım uygulamaları desteği başvuruları, 30 Mart 2018 Cuma günü mesai saati sonunda tamamlanıyor.
Destek olarak dekarda, birinci kategori ürünlerde 100 lira, ikinci kategori ürünlerde 70 lira, üçüncü kategori ürünlerde 30 lira, dördüncü kategori ürünlerde 10 lira olarak ödenecek.
Kimlere ödenecek? Kayıtlı çiftçilere.
Anlamadığım husus şu: Bu işe meraklı yeni ve genç çiftçilere verilen ekonomik desteğin yanında satış ve pazar konusunda destek veriliyor mu?
Verilmiyorsa eksiklik var gibime geliyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.