Geleneksel ekonomi, insanı “homo ekonomikus” olarak isimlendirir ve onu hesapçı, duygusuz sadece şahsi kazanç peşinde koşan bir tüketici olarak görür veya görmek ister veya o hale getirmeye uğraşır.
Mevcut küreselleşen kapitalist ekonomik sistemin insan tarifi böyle olduğu için şirketler ve ürünleri de bu insan tipine göre şekil alır.
Tüketici davranışlarını tespit etmek ve formülleştirmek şu açıdan önemliydi;
İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra Amerikan ekonomisi Batı Avrupa ekonomisinde üretim kapasitesinin olağanüstü artışı aşırı kapasiteye sebep oldu.
Üretilen ürünlerin satılması oldukça zorlaştı.
Her sektörde onlarca büyük rakiplerin ortaya çıkışıyla beraber yoğun bir rekabet başladı.
Aşırı rekabet ortamı pazarlama kavramının doğup gelişmesine neden oldu.
İnsanların nasıl müşteri oldukları, nasıl müşteriye dönüştürülecekleri, tercihlerinin yönetilmesi pazarlama ekonomisinin başlıca ana konuları haline geldi.
Birçok ürünün tekel olduğu ilk dönemlerde aynı davranışları gösteren ve kolay yönlendirilen tüketim insanının rekabet arttıkça, ürün çeşitlendikçe farklı tepkiler verdiği görüldü.
**
Ve ekonomi biliminde yeni bir alan doğdu.
Batılı iktisatçıların şimdi insanoğlunda yeni keşfettiği adına da “davranışsal iktisat” dedikleri bir alan var.
Günümüzde ekonomi dünyasında en çok ilgi çeken popüler bir bilim alanı.
2002 ile 2017 yılında bu alanda çalışan iki ekonomist Nobel ödülü aldı.
Özetle psikolojinin iktisat bilimi ile insanın tüketim davranışlarını incelemesine davranışsal iktisat adı verilmiştir.
Davranışsal iktisadı savunan iktisatçılara göre insan davranışına dair standart iktisadi model (Yani bugünkü sistem) gerçekçi olmayan en az üç nitelik barındırır; Sınırsız rasyonellik, sınırsız irade ve sınırsız bencillik.
Bu üç nitelik zaman ve zemine göre değişebilir” diyen davranışsal iktisat teorisyenleri bu konuda farklı alanlarda saha araştırmaları yaparak savundukları fikirleri doğrulamaya çalışmışlar ve bu alanda da birçok ödülün sahibi olmuşlardır.
**
Peki, insan gerçekten bu tarif edilen gibi sadece kazancına ve şahsi menfaatine odaklanan, kendine faydası olmayan işlerle ilgilenmeyen, bile bile zararı göze almayan bir canlı mıdır?
Hayır, tabiî ki değildir.
İnsan zaman zaman yerine göre aynı konuya çok farklı tam tersi tepkiler verebilen bir canlıdır.
Tüketici davranışlarında dinden tutun, kültüre, zamana, çevreye, bulunduğu ortama, o günkü psikolojisinden kişisel beğenilere kadar yüzlerce etken vardır.
İnsan, tepkisini formülleştiremeyeceğimiz, birbirinden farklı tepkileri arka arkaya sıralayabilecek dünyadaki tek varlıktır.
Bu yüzden tehlikelidir ve çok karmaşıktır.
Yozgatlı çiftçi Hacı Ömer Kılıç, erken ürün almak için sera yapmaya karar verdi.
Sera maliyetinin 3 bin lira olduğunu öğrenince bu işten vazgeçti ve başka çareler aramaya başladı.
İnternette hobi bahçesi yapılan yerlerde ürünlerin pet şişesi ile korunduğunu görünce soluğu hurdacıda aldı.
2 dönümlük tarlası için 500 liraya 3 bin adet 5 litrelik pet şişe aldı ve fideleri donmadan pet şişelerin içinde yetiştirdi.
Yani 3 bin lira yerine 500 liraya sera sahibi oldu ve ürününü bir ay önceden elde etmeyi başardı.
Başarısının sırrı neydi?
Vazgeçmemek.
Araştırmak.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.