İkinci El!

04:0024/04/2019, Çarşamba
G: 24/04/2019, Çarşamba
Tamer Korkmaz

Mevzu “yumruklu saldırı” olduğunda da “çifte standartlar” şahanedir! Baronsal Sözcü, Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruklu saldırıda “Ülkemize kin ve nefret tohumu ekerseniz sonucu böyle olur” başlığı ile dolaylı olarak özelde AK Parti iktidarını genel manada da Cumhur İttifakı’nı işaretledi!Eski Enerji Bakanı Taner Yıldız, 19 Nisan 2010’da şehit cenazesi sırasında bir öğretmen tarafından yumruklandığı vakit; aynı Sözcü gazetesi “Gerilim siyaseti ülkeyi bu hale getirdi” başlığıyla faturayı yine AK Parti

Mevzu “yumruklu saldırı” olduğunda da “çifte standartlar” şahanedir! Baronsal Sözcü, Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruklu saldırıda “Ülkemize kin ve nefret tohumu ekerseniz sonucu böyle olur” başlığı ile dolaylı olarak özelde AK Parti iktidarını genel manada da Cumhur İttifakı’nı işaretledi!



Eski Enerji Bakanı Taner Yıldız, 19 Nisan 2010’da şehit cenazesi sırasında bir öğretmen tarafından yumruklandığı vakit; aynı Sözcü gazetesi “Gerilim siyaseti ülkeyi bu hale getirdi” başlığıyla faturayı yine AK Parti iktidarına kesmişti.

Burak Akbay’ın Sözcü’sü, Doktor Strangelove’ın alt başlığından mülhem “Enerji Bakanı’nın yumruklanmasını, hatta burnunun kırılmasını dert etmeyi bırakıp; yumruklu saldırıyı nasıl sevdim?” havalarındaydı…

İktidar partisinin bakanı yumruklandığında bu saldırıyı kınamayı yahut Pazartesi günü attıkları gibi “Alçak Saldırı” manşetini atmayı akıllarından ucundan bile geçirmiyorlardı:

Dahası, Enerji Bakanı’nın yumruklanmasından dolayı “mutlu, mesut ve bahtiyar!” olmuşlardı…

“Bir Yanımı Sardı Çifte Standartlar” dedirten bu Sözcü; Taner Yıldız’ın yumruklanmasından iki gün sonrasında da Başbakan Erdoğan’ın Enerji Bakanı’na yaptığı ziyareti “Yumruk Terapisi” başlığıyla fotoğraflı haber yaparken açıkça “dalga” geçmişti!

Bitmedi: İşte bu haberin sol tarafında yani gazetenin manşetinde şu başlık okunuyordu:
“Anayasa Hukukçuları Tayyip’e Seslendi: Başkanlık, Darbe Getirir”

Manşetin altında ise Sözcü yazarı Necati Doğru’nun yazısının anonsu dikkat çekiyordu: “Bu olaya sebep olanlar ders almazsa çok büyük yumruk da seçimlerde sandıkla gelecek” diyordu, 2011 genel seçimlerini kast ederek…

YUMRUKLAR ARASINDA TERCİH YAPANLAR

Biz, Komprador Burjuvazi’nin Sözcü’sü gibi “yumruklu saldırılar” arasında bir tercih yapıp da “bu iyi yumruk” yahut “bu kötü yumruk” demek suretiyle “fevkalade yanlış, hatta vahim bir tercih” yapmıyoruz: Asla yapamayız, yapmayız…

“Bütün yumruklar” kötüdür!

Dokuz yıl önceki yumruk da; dokuz yıl sonraki yumruk da kınanmayı hak etmiştir, asla kabul edilemez: Her ikisi de “Alçak Saldırı” kapsamındadır!

Örnekleri az değildir: Hangi ellerden çıkmış olursa olsunlar, böyle yumruklar “Kaostan fal tutma” kulvarında koşturulmak istenirler! Yumrukları atan elleri “Yönlendiren veya Koruyan Eller” var mıdır? “Kritik Eşik” işte bunu bulup ortaya çıkarmaktır!

KINAMIŞ MIYDI?

Taner Yıldız’ın yumruklandığı dönemde henüz CHP’nin Grup Başkan Vekili sıfatını taşıyan (kaset operasyonu ile genel başkanlığa getirilmesine bir ay kadar bir süre vardı) Kemal Kılıçdaroğlu, işbu saldırıyı kınamış mıydı, yoksa es mi geçmişti?

Bu yaman sualin cevabını bizlere vermese de kendisine muhakkak vermiştir!

TERÖR SEVİCİ’YE KAPAK

“Demirtaş evine dönene kadar onun için savaşmaya devam edeceğim” diye konuşan Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye Raportörü Macar asıllı Hollandalı siyasetçi Kati Piri; Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan yumruklu saldırı için “Büyük ihtimalle iktidardaki siyasetçilerin nefret söylemlerinden ilham aldılar” diyerek Sözcü’ye benzer biçimde “konforlu” bir fatura çıkardı!

Kılıçdaroğlu döneminde CHP’den tasfiye edilenlerden Birgül Ayman Güler’in; Kati Piri denilen bu Terörist Sevici’ye twitter’dan verdiği şu cevap pek manidardır:

“Bütün bu olanlar, sayenizde!

Etnik, dini, mezhebi bölücülüğü teşvikinizden, sözde medeniyet militanlığınızdan! Düşün Türkiye’nin yakasından!

KONFEKSİYON İZAH: “GALEYANA GELDİM!”

Kemal Kılıçdaroğlu’nu yumruklayan Osman Sarıgün adlı saldırgan “Haberlerden etkilendim. Galeyana geldim” diye konuşmuş! (Dünkü, Sözcü)

Daha evvelki benzer hadiselerde de saldırganların “bireysel hareket ettiklerine” dair ifadelerin gözlerimizi bağladığı bir başka deyişle gerçeği yansıtmadığı ve “arka planı hasıraltı etmeye” yaradığı hesaba katılırsa…

Kılıçdaroğlu’na yönelik yumruklu saldırının “derin bir mevzu olup olmadığı” hususunun üzerinde odaklanılması şarttır!

İŞTE O SUALİN DERİN CEVABI

Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruklu saldırı bahsinde, dün “Hrant Dink’in katili Ogün Samast yakalandığında Türk Bayrağı ile fotoğraf çektirildi de ne oldu?” soranlar vardı…

2007’deki suikastın ardından, sözü edilen o fotoğrafın Samsun’da çekilmesini sağlayanların FETÖ mensubu asker ve polisler olduğu ortaya çıkmıştı!

Peki, malum fotoğraflar ve görüntüler “kime servis edilip yayınlatılmıştı?” El Cevap: Bir süredir tutuklu bulunan FETÖ’cü Ercan Gün’e! (Fox TV’nin eski Haber Müdürü’nden bahsediyoruz!)

O dönemde, bütün bu Algı Harekâtı “Dink suikastının,
bireysel
galeyana gelme suretiyle ve
milliyetçi
duygularla
gerçekleştirildiği” düşüncesini (yanılsamasını) yerleştirmek gayesiyle yapılmıştı!

O vakitler, “Türkiye’de milliyetçilik rüzgârları o denli yükseldi ki, o yüzden de böyle bir cinayet işlendi” yollu hedef şaşırtan yazıları kalemlere alanların kimler olduğuna dönüp bir bakınız: Bir kere daha “Boş yok” diyeceksiniz!

Böylelikle; suikastın arkasında “tepeden tırnağa” Paralel Yapı’nın yer aldığı gerçeğinin üzeri itina ile örtülmüş oluyordu!

#Kemal Kılıçdaroğlu
#Saldırı
#Taner Yıldız
#Sözcü
#Burak Akbay