Güneri Cıvaoğlu, medyamızdaki Jack Nicholson’dır. Sadece ünlü aktöre fiziksel benzerliği sebebiyle değil, hedonistliği için de söylüyorum, bunu…
Geçtiğimiz hafta Abdi İpekçi’yi anma etkinliğinde buluştukları “eski kaşar meslektaşı” Ertuğrul; Mister Cıvaoğlu’ndan “Biz gazetecilere iyi yaşama sanatını öğreten büyük gurumuz” diye söz eder, mesela!
Başka neleri öğrettiğini ifşa etmesini ise elbette beklemiyorum!
*
Güneri Cıvaoğlu, İpekçi’yi anma etkinliğinde 40 sene önceki 1 Şubat gününü şöyle anlatıyor:
“Öldürülmeden önce Ankara Oteli’nde karşılaştık, konuştuk..
İstanbul’a döndüğümde çok sevdiğimi bildikleri için ölümünü alıştıra alıştıra söylediler…
O tarihte başka bir gazetenin yayın yönetmeniydim. Erol Simavi, bir girişimde bulundu ‘Bütün başlıklar siyah çıksın’ dedi. Ben de tamam dedim…” (Milliyet, 2/2/ 2019)
*
Cıvaoğlu’nun “bir başka gazete” dediği mi; “dönemin hızlı sağcı gazetesi” Tercüman’dı!
12 Eylül 1980 tarihli darbe takviminin “ilk kilometre taşı” 1977’deki Kanlı 1 Mayıs’tır…
Kontrgerilla yöntemiyle sahneye konulmuş olan Gladyo antetli Kanlı 1 Mayıs’ın öncesinde ve sonrasında Güneri Nicholson’ın gazetesi Tercüman’da attığı “Doldur, Boşalt!” yollu manşetler arşivimizde duruyor!
Solcu Yayın Yönetmeni Mister Nicholson’ın, Kemal Ilıcak’ın “Komünizmle Mücadele” misyonlu gazetesinde “çok özel ve derin” bir görevi mi vardı, ne?
Türkiye’deki Gladyo’nun Darbe Takvimi’nde 1 Mayıs 1977 ile başlayan “geriye sayım” 1 Şubat 1979’daki sarsıcı İpekçi Suikastı ile ivme kazandı: 12 Eylül’ün lideri Kenan Evren anılarında, “Darbe için teknik hazırlıklara 1979’un Mart ayında başladıklarını” yazmıştır!
Geçen Cuma, İpekçi’yi anma etkinliğinde konuşmacı olarak yer alanlardan “Özel Harp Gazetecisi” Ertuğrul da, aynen “ustası” Mister Nicholson gibi her bir fırsatta Abdi İpekçi Olayı’nın “edebiyatını” yapar: Ne var ki, işbu ikilinin suikastın derin arka planıyla yüzleşmeleri asla mümkün değildir!
Güneri Cıvaoğlu, 2014’ün 13 Ekim gecesi yapılan bir ödül töreninde sahne aldığında; Amerikancı Hürriyet’in eski kaptanından “Kan Kardeşim Ertuğrul!” diye söz ediyordu. Sahi, bu dediği “007 Kardeşliği” falan mıdır?
*
Ertuğrul, geçen Pazar günkü yazısına “Yedi Yıl Sonra Aynı İskoçya, Ama Bu Defa Daha Afili” başlığını atmıştı…
2012’de Güneri Cıvaoğlu ve Mehmet Yakup Yılmaz’la birlikte gittikleri ve “İskoç eteğiyle” poz verdikleri geziyi hatırlatıyordu!
2012’nin Nisan’ında “Dünyanın en büyük içki şirketi Diageo’nun davetlisi olarak” İskoçya’ya gitmişlerdi…
Üç gün boyunca kaldıkları, 1848 yılında inşa edilmiş Şato, Johnnie Walker viski firmasına aittir.
Tam da burada; İskoçya’dan İtalya’ya gidelim!
“Bellagio Şatosu” denildiğinde derin/gizli toplantılar ve Rockefeller Ailesi akla gelir!
İşte İtalya’nın kuzeyindeki Como Gölü’ne bakan bu Şato, Johnnie Walker firmasının sahibinin eşi tarafından Rockefeller Vakfı’na hibe edilmiştir!
Rockefeller Ailesi’ne ait Bellagio Şato’sunda 5 ile 8 Ağustos 1999 tarihinde yapılan “Türkiye: Yirmi Birinci Yüzyıl’ın Eşiğindeki Sorunlar ve Fırsatlar” başlıklı toplantının katılımcıları arasında CIA’in şu kaşar ajanı Graham Fuller da vardı! Bu Fuller, Fetullah’ın ilk teknik direktörüdür…
Bellagio’daki derin toplantıya katılanlar arasında Baron İzhak Alaton ile birlikte Güneri Nicholson da yer aldı!
İzhak Alaton (1927-2016) FETÖ’nün yıllarca baş tacı yaptığı bir barondur. Vaktiyle, B’nai B’rith (en eski Yahudi örgütü) ile Fetullah Gülen Locaefendi arasındaki ilişkiyi sağlayan Mister Alaton’dur.
B’nai B’rith, Jewish Institute for National Security Affairs (JINSA) dahil bütün Yahudi kuruluşlarının “Çatı Örgütü” konumundadır.
JINSA, Genelkurmay’daki görevi döneminde üç kez ziyaret ettiği 28 Şubat Darbecisi Çevik Bir’e 1999 yılında “Ulusal Liderlik” ödülü vermiştir!
Ödül merasimi sırasında Çevik Bir’e “Siz gerçek bir kahraman ve dünya çapında bir lidersiniz” diye hitap eden JINSA’nın Danışma Kurulu Başkanı, “Eğer Türkiye, bugün laik ve istikrarlı bir ülkeyse, bunu Çevik Bir ile birkaç kişinin vizyonuna borçludur!” diye konuşmuştu!
*
FETÖ “Çatı Soruşturması” kapsamında tanık olarak ifadesi alınan Cem Fadıl Bozkurt, İzhak Alaton’un Yirmi Sekiz Şubat sürecine dair kimi konuşmalarından da söz ederek, Alaton’un “Bu ülkede tank yürütebilmek için dört tane ev verdim” dediğinden bahsetmiştir! (AA, 16 Nisan 2018)
Güneri Nicholson’ın talebesi Ertuğrul, 28 Şubat’taki Apoletli Medya’nın en öndeki genel yayın yönetmeniydi: Köşesinde defalarca “Ben hala 28 Şubatçıyım! Hala daha destekliyorum. Yine olsa, yine desteklerim” diye yazmış Hedonist bir Etki Ajanı’dır!
On senedir Hürriyet’in başında değil ama hiç fark etmiyor: Türkiye’deki Gladyo’nun Medyası’nda “sahne arkasındaki teknik direktör” ta kendisidir! Özel görevi devam ediyor! Adrese teslim derin icraatı bir yana; şu “muhafazakâr” kıyafetli kimi yazarları bile devşiriyor.
Önce, köşesinde lanse ediyor; bir süre sonra yanı başına alıveriyor!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.