Duymadım, görmedim, bilmiyorum, hatırlamıyorum!

04:0023/02/2018, Cuma
G: 23/02/2018, Cuma
Tamer Korkmaz

Karar aşamasındaki 28 Şubat Davası’nın geçen haftaki celsesinde savunma yapan İsmail Hakkı Karadayı’nın “Dört sene Genelkurmay Başkanlığı yaptım. Batı Çalışma Grubu’nu duymadım” diye konuştuğu medya yer aldı.Karadayı ise bir internet sitesine “BÇG’yi duymadım demedim, kurmadım dedim” şeklinde bir açıklama yaptı!Batı Çalışma Grubu öylesine illegal bir yapılanmaydı ki; Karadayı ne derse desin, istediği kadar debelensin yine de kaçışı kurtuluşu yok:BÇG, neresinden tutsa elinde kalacak bir mevzudur.Söz

Karar aşamasındaki 28 Şubat Davası’nın geçen haftaki celsesinde savunma yapan İsmail Hakkı Karadayı’nın “Dört sene Genelkurmay Başkanlığı yaptım. Batı Çalışma Grubu’nu duymadım” diye konuştuğu medya yer aldı.



Karadayı ise bir internet sitesine “BÇG’yi duymadım demedim, kurmadım dedim” şeklinde bir açıklama yaptı!

Batı Çalışma Grubu öylesine illegal bir yapılanmaydı ki; Karadayı ne derse desin, istediği kadar debelensin yine de kaçışı kurtuluşu yok:

BÇG, neresinden tutsa elinde kalacak bir mevzudur.

Söz konusu duruşmada “28 Şubat’taki gerginliğin kaynağı TSK değildir. Bu mütalaa ile ağır ve haksız bir iftiraya muhatap oluyorum” diye konuşabilmiş bir kaşar darbecidir, Mister Karadayı…

Dönemin Genelkurmay Başkanı, kendisini 28 Şubat darbesinden o kadar uzakta bir yerde resmediyor ki…

Pekâlâ, “BÇG diye bir şeyi hiç hatırlamıyorum” bile diyebilirdi!

Mesela, duvara dayandığında “Hatırlamıyorum!” deme rekoru ABD’nin eski başkanlarından Kovboy Ronald Reagan’a (1911-2004) aittir.

Eski bir aktör olan “mason” Reagan Beyaz Saray’da hüküm sürerken patlak veren “İran’a Gizli Silah Satışı” skandalı sırasında çok zor günler geçirmişti…

İran-gate soruşturmasındaki ifadesinde kendisine yöneltilen soruları onlarca defa “Hatırlamıyorum!” diye cevaplamıştı!

Olan biteni çok iyi hatırlamasına rağmen, sürekli olarak bu karşılığı vererek “topu taca atmış” ve “yakayı kurtarmıştı!”

Kaderin cilvesidir: İki dönemlik başkanlığı sona erdikten sonra Alzheimer hastalığına yakalanan Reagan, “son on yılında” adeta “yaşayan bir ölü” gibiydi…

Öyle ki, başkanlık yaptığını dahi hatırlamıyordu!

Reagan, İslam düşmanı Trump’ın favori başkanıdır.

Trump’ın geçen hafta Ankara’yı ziyaret eden ve de YPG’ye terör örgütü diyemeyen Dışişleri Bakanı Madrabaz Tillerson’ın ilk ismi “Rex” ikinci ismi ise “Wayne”dir:

Babası (1952’de) ona bu isimleri verirken, dönemin kovboy filmlerinde “Kızılderili öldürmekten yorulmayan” aktörleri Rex Allen ile John Wayne’den esinlenmiştir.

Siyasete girmeden önce yolu Hollywood’tan geçen ve kovboy filmlerinde de boy göstermiş olan Reagan, sıklıkla “oyunculukla gerçeği ayırt edemediğine” dair eleştirilere uğramıştır.

1980’deki başkanlık seçimlerinde Jimmy Carter’a karşı kazanmış olan Reagan, seçim kampanyasındaki ilk televizyon tartışmasından sonra “Heyecanlandınız mı?” diye soran gazetecilere şu cevabı vermişti:

“Hayır, hiç heyecanlanmadım: Ben, John Wayne ile düello yapmış bir adamım!”

*

İran ile 4 Kasım 1979’da patlak veren rehine krizi; Carter’ın ikinci dönem başkanlığına engel olurken, Ronald Reagan’a da başkanlık yolunu açmıştı.

ABD askerlerinin, 24 Nisan 1980’de Tahran’daki Amerikalı rehineleri kurtarma operasyonu başarısızlığa uğrayınca Carter yönetimi büyük bir yara almıştı…

Başkan Carter, durumu kurtarabilmek için “Ekim Sürprizi” diye tanımladığı “sessiz ve derinden kapalı kapılar ardında pazarlıklara” girişti. Kasım’daki seçimin hemen öncesinde Tahran’daki rehine krizini sonlandırıp, başkanlığı kazanmak istiyordu.

Ancak bu hesapları tutmadı: 14 Temmuz 1980’de ekranlarda “Ekim Sürprizi”nden bahsetmesi, doğrusu bir tedbirsizlikti.

Reagan ve ekibi, sürprizin ne olabileceği konusunda fikir yürütürken, kendilerine CIA’den gelen derin tüyolar kolaylık sağlıyordu…

Jimmy Carter’ın adamlarının, rehinelerin serbest bırakılması için İranlı ajanlarla gizlice yürüttüğü temaslar CIA tarafından saptandı. Tahran’daki rehinelerin serbest bırakılması karşılığında; İran’ın ABD bankalarında dondurulan paralarının geri verilmesi, ABD’nin geçmişte İran’a yaptığı müdahaleler nedeniyle özür dilenmesi ve İran’a silah satılması isteniyordu…

Carter bu talepleri değerlendirirken Reagan cephesi de karşı atağa kalktı ve onlar da gizlice İranlı yetkililerle pazarlığa giriştiler!

Gizli görüşmelerde, İranlılarla rehinelerin “başkanlık seçiminden önce salıverilmemesi” için anlaşmaya varıldı…

Kesenin ağzını açtılar: Ronald Reagan ABD Başkanı seçildiği takdirde, Amerika’nın “İsrail aracılığıyla” İran’a silah satışı da karara bağlandı!

“Ekim Sürprizi” CIA’in desteğiyle berhava olmuş; Kasım ayında (1980) Kovboy Reagan başkan seçilmişti.

*

CIA demişken; yazının finalinde en başa dönelim…

28 Şubat 1997’deki MGK toplantısından bir hafta önce (21 Şubat) Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir, Washington’da dönemin CIA Başkanı George Tenet ile gizlice görüşmüştü!

Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ise 28 Şubat’tan sadece dört gün önce “üç günlük” bir Tel Aviv ziyareti yapmıştı!

Vaktiyle Batı Çalışma Grubu’nun kurulması için emir verenler, kritik tarihlerde nereleri ziyaret etmişler?

-Cevabı, yazının başlığındadır!

#Politika
#Türkiye
#MGK