Demek ki, tebligatı aldı!

04:002/05/2018, Çarşamba
G: 2/05/2018, Çarşamba
Tamer Korkmaz

CHP, Cumhurbaşkanı adayını Cuma günü açıklayacak. Şimdiye kadar bir türlü adaylarını ilan edemediler. Bu durumun aleyhlerine olduğuna kuşku yok. Böyle durumlarda “ön almak” avantajlı iken “gecikmek” de zihinlerde soru işaretleri doğurur.Kılıçdaroğlu, 21 Nisan’da “Adayımızı eşim dahi bilmiyor” dedi…Bunun üzerine “Demek ki, henüz kendisi de bilmiyor” diyenler oldu!Böylesine bir “takılma” boşuna değildir…Neden mi? “Benim Adım Kontrollü Kemal!” talimatla yahut sufle ile çalışan bir genel başkandır da

CHP, Cumhurbaşkanı adayını Cuma günü açıklayacak. Şimdiye kadar bir türlü adaylarını ilan edemediler. Bu durumun aleyhlerine olduğuna kuşku yok. Böyle durumlarda “ön almak” avantajlı iken “gecikmek” de zihinlerde soru işaretleri doğurur.


Kılıçdaroğlu, 21 Nisan’da “Adayımızı eşim dahi bilmiyor” dedi…

Bunun üzerine “Demek ki, henüz kendisi de bilmiyor” diyenler oldu!

Böylesine bir “takılma” boşuna değildir…

Neden mi? “Benim Adım Kontrollü Kemal!” talimatla yahut sufle ile çalışan bir genel başkandır da ondan!

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayını açıklamakta gecikmesinin asıl nedeni Kemal Bey’in “kendisini o koltuğa adeta paraşütle indiren güç odağından” nihai sufleyi bekliyor olmasıdır.

Dün, CHP’den “Cuma gününü bekleyin. Saat 10’da açıklayacağız” beyanı geldiğine göre; Komprador Burjuvazi’nin lokomotifi, “Kemal Bey’e gönderdiği mutemet bir kurye ile” ona kimi aday göstereceğini tebliğ etmiş demektir!

Kemal Bey, öncelikle Gül’ün çatı adaylığına bel bağlamıştı, ancak bu proje çöktü. Mecburen, “B Planı” devreye girdi. İşte o isim üzerinde bir nevi “müşterek bahis” oynanıyor…

Yılmaz Büyükerşen’den Muharrem İnce’ye; diğer yandan da İlhan Kesici’den Abdüllatif Şener’e kadar! Bu “şöhretlere” karşılık “sürpriz” isimleri seslendirenlere de rastlanıyor…

Kılıçdaroğlu, önceki gün “Aday illaki CHP kökenli olsun, söylemi yanlış…” diye konuştu. Bu cümlesi, “CHP ideolojisiyle özdeşleşmiş bir aday” beklentisi içinde olanları rahatsız etti. “İthal aday” istemiyorlar!

Şayet, Cuma günü onların “ithal aday” dedikleri türden bir aday açıklanırsa; 24 Haziran günü “iki arada, bir derede” vaziyette sandık başına gidecekler.

Kılıçdaroğlu ve kendisine sufle verenler; “Klasik CHP’li bir aday” ile seçim kazanamayacaklarını gayet iyi biliyorlar…

O yüzden, “Sağ’dan da oy alabileceğini hesapladıkları bir adayı” çıkarabilirler. Eğer tercihleri bu yönde olursa; işte bu atraksiyonun dahi onlara “yeni bir mağlubiyetten başka bir şey getirmeyeceğini” buraya not edelim!

AĞZINDAKİ BAKLAYI ÇIKARDI

Bir de “Seçim İttifakı” mevzuu var…

Kılıçdaroğlu “İttifak yaparsak seksen vekil daha fazla çıkarıyoruz” dediğine göre neyin peşinde olduğu bellidir.

Cumhuriyet’in dünkü manşetinde “Kılıçdaroğlu, Hayır Bloku’nun birbirine rezerv koymasını eleştirdi: HDP’ye bir adım, Akşener’e mesaj” deniliyordu!

CHP Genel Başkanı “Bir partiyi blok olarak şeytanlaştırmamalıyız. Ne kadar geniş bir yelpaze ile seçime girilirse o kadar iyi olur” diyerek isim vermeden “HDP’yi de kapsayacak bir ittifakı” ima etti…

Yedi sene zarfında, CHP’yi “HDP çizgisine yerleştirmiş” bir genel başkandan bahsediyoruz! Neticede, Terör Partisi’ni de seçim ittifakına dâhil etmek için can atıyor…

Akşener’in partisini, muhtemel bir ittifakın içinde görmek istediği için de “Aman, Hayır Bloku’nu bozmayalım” diyor!

Tam da burada…

İP’leri Locaefendi’nin elindeki partinin genel sekreterinin “Tek adam rejimini kalıcı kılmaktan başka hiçbir amaca hizmet etmeyecek Afrin’de savaş senaryolarına tamamen karşıyız!” şeklindeki beyanını; Kılıçdaroğlu’nun da “Afrin’e girilmesini doğru bulmuyorum” dediğini hatırlıyoruz!

Hendek kazıp barikat kuran PKK’lı teröristlere 2 Aralık 2015’te “Arkadaşlar!” diye hitap eden Kılıçdaroğlu’nun ta kendisiydi! “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” atasözünü bir kere daha akıllara getirmişti.

TUNCAY’IN MASKESİ

CHP’nin İzmir Milletvekili Tuncay Özkan da geçen yıl Selahattin Demirtaş için seferber olmuştu: HDPKK’nın “eş genel başkanı” iken tutuklanan Demirtaş’ı “baş tacı” yapıp onu sanki bir “barış güvercini!” gibi sunmuştu…

Kılıçdaroğlu’nun “casusluğa arka çıkma” yürüyüşünün sekizinci gününe katılmış; Demirtaş’ı da Edirne’deki cezaevinde ziyaret etmişti.

2007’deki mitinglerde “Ulusalcıların Büyük Önderi!” pozlarında boy gösteren ve “Ben antiemperyalistim” diye sahne alan Tuncay Özkan; Emperyalizmin Maşası HDPKK’nın Demirtaş’ı için (2017’den itibaren) mesai harcar hale gelmiştir…

Yani?

Her defasında “sefer görev emrine göre” hareket ettiği anlaşılıyor!

Özkan “antiemperyalistliği” mi; sadece bir maskeden ibarettir.

*

Tuncay Özkan, CHP’de Basınla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı’dır.

-Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuştur.

Tuncay’ını da yanı başına yerleştiren Kemal Bey, Washington’ın menfaatleri uğruna siyaset yapan bir genel başkan olarak “Komprador Burjuvazi”den talimat almaya devam ediyor!

#CHP
#Seçim