Celâleyn Tefsiri’nde, meali “Allah’ın ayetlerini inkâr edenler, Peygamberleri haksız yere öldürenler, insanlardan adaleti emredenleri öldürenler var ya, onları elem dolu bir azap ile müjdele.” şeklindeki ayet (Âl-i İmran 3/21) tefsir edilirken, Yahudilerin kırk üç peygamber ile yüz yetmiş abidi öldürdükleri rivayet edilir.
Yine bu kaynakta, Mümin sûresi 78. ayetinin tefsirinde de Allah’ın dört bini İsrailoğulları’ndan olmak üzere sekiz bin peygamber gönderdiği belirtilmiştir.
Buna göre Yahudiler kendilerine en çok peygamber gönderilen ve en çok peygamber ve abit öldüren bir kavim olarak öne çıkmakta; bu da insanlık fıtratı içinde Yahudi mizacını adeta özelleştirmektedir.
Nitekim, Rabbimizce “Ahsenü’l-kasas / kıssaların en güzeli” olarak vasıflandırılan Yusuf sûresi, bu bağlamda okunduğunda, zikredilen ilgili fenomenler üzerinden Yahudi mizacı çok açık olarak ortaya çıkmaktadır. Zira orada Hz. Yakub’un (İsrail’in) on oğlunun (İsrailoğulları’nın) şahsında Yahudi mizacına mahsus olarak sırasıyla şunların zikredildiğini görürüz:
1.Kıskançlık etmek; 2.Tuzak kurmak; 3.Şeytanın düşmanlığına açık olmak; 4.Kardeşini öldürmek ve/ya satarak kazanç elde etmek, baba ocağından sürmek; 5.Yalan söylemek; 6.Ebeveynlerini endişeye, üzüntüye ve hüzne düşürmek; 7.Kadın tutkusu, iftirası, tuzağı, ihaneti vb. şeyler üzerinden fitne ile imtihan edilmek; 8.Zulme maruz kalmak; 9.Hazine ve maliye yönetimini ele geçirmek; 10.İyiliği başa kakmak.
Yusuf suresinde bu bağlamda Yahudilere yüklenen başka mizaçlar da var. Ancak Hz. Yusuf Allah’ın peygamberidir ve buna mahsus bulgularımızı başkalarının yanlış anlamalarından ve onları Hz. Yusuf’a mal etmelerinden sakınmak zorunda olduğumuz içindir ki, “Ant olsun, Yusuf ve kardeşlerinde (hakikati arayıp) soranlar için ibretler vardır.” mealindeki ayetin (Yusuf 12/7) sınırında durarak, mümkün anlayışları da bu ibretten nasiplenmek isteyenlerin meraklarına havale ediyoruz.
Öte yandan, Rabbimizin Yahudilerden de muvahhitler çıkarma takdirine tabi olarak, hepi topu zaten 12 milyondan ibaret olan Yahudi topluluğunun tamamını birden zemmetmek istemiyoruz.
Ancak Yahudi teriminden Siyonist terimine yöneldiğimizde tutumumuz şu nedenle farklılaşıyor:
Günümüz itibariyle Siyonist Hıristiyanlığın, Yahudilerin Babilliler, Romalılar ve Naziler’den gördükleri zulümleri, adeta celladına âşık olma psikolojisi içinde şimdi Müslümanlar başta gelmek üzere başka milletlere, ümmetlere yönelik vahşetlerinde önceden test edilmiş bir garantili uygulama olarak fütursuzca, hayasızca ve vicdandan yoksun bir şekilde uyguladıklarına bizzat tanık oluyoruz.
Bu tanıklığımız bugün yüz ikinci gününe ulaşan HAMAS direnişine karşı ABD-İsrail güçlerinin yaptıkları saldırılarda öldürdükleri yirmi üç bin kişiden on bininin sadece çocuklar olmasıyla pekişiyor.
Bu da bizi son tahlilde fetvasını, gerekçesini ya da bahanesini Yahudi inancından (muharref Tevrat’tan) devşiren Siyonist Hıristiyanlık vahşetinin, aynı zemin nedeniyle onlarda ezelden beri yerleşik olduğunu gösteriyor ki, buna göre “Siyonist Haçlılar çocukları neden katlediyorlar?” sorusu kendiliğinden geçersizleştiği gibi, onlardan Gazze’de yaptıkları hunharca saldırılarda çocuklara karşı merhamet göstermelerini -ortalama bir insan mizacına göre davranmalarını- beklemek de mizaçlarının mahiyeti nedeniyle tümüyle boş bir umuda dönüşüyor.
Bu bağlamda Yusuf sûresini konu edinişimizin nedeni de budur.
Saldırganlıklarını ve Filistin halkına reva gördükleri zulümleri “Tanrı bu toprakları Tevrat’ta bize verdi” safsatasıyla meşrulaştırmaya yeltenen Siyonist Hıristiyanların, çocukları katletme özelliklerinin de aynı safsataya bağlı olduğunu düşünmeksizin, bunun Hz. Yusuf’u öldürmeyle, satarak kazanç elde etmeyle, baba ocağından sürmeyle ezeli bir bağa oturduğunu hiç dile getirmemeleri son derece ilginç görünüyor. Oysaki bu bile tek başına Siyonist Hıristiyanların, kadim zamanlarda olduğu gibi şimdi de Tevrat’ı çirkin emellerine alet etmelerinin önemli bir delili haline geliyor.
Bunları Jeffrey Epstein’in uçları prenslerden sanatçılara siyasetçilerden MOSSAD’a uzanan ABD’de pedofili, çocuklara yönelik cinsel istismar, fuhuş ağı oluşturma fiilleriyle ve New York’taki “Chabad-Lubavitch World Headquarters” adlı sinagogun altında yine pedofili vb. kan dondurucu iddialara konu olan tünellerin kazılmasıyla birlikte düşündüğümüzde, Gazze’deki çocukların bir savaştan öte nasıl kirli bir mizaca ve menfur bir zihniyete maruz kaldıkları daha iyi anlaşılacaktır.
Çünkü Hz. Yusuf yaşıyor!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.