Ukrayna’da, ABD ve İngiltere’nin kışkırtmasıyla başlayan Rus işgalinin, aynı güçler tarafından son on yılda Orta Doğu’da üretilen Müslüman teröristler imgesinden, Rus ordusu saflarında savaşan Müslüman Çeçenler imgesine tahvil edilmek istenildiğini belirten Türkyılmaz, “Bu, kimin işidir ve amaçlanan nedir? Terörist imgesinden sonra Müslüman savaşçı imgesi mi oluşturuluyor? ABD ve İngiltere tarafından kışkırtılan bu savaşa Slavlardan başka kimler dâhil edilmek istenilecek?” diye de sorduğu o yazısını şu cümlelerle tamamlamıştı:
“Batı’nın Ukrayna Savaşı’na birtakım anlamlar yüklediği açıktır. Hem bunu sorgulamak hem savaşının yıkıcılığı karşısında ahlâkî bir tutum takınmak hem de Kıpçak bozkırlarında yaşayan Türk ve Müslümanların mağduriyetine sessiz kalmamak durumundayız. Bu üçünü birbirinden ayrı düşünmek de doğru değil. Kırım Türklerinin geleceği bizi ilgilendirir.”
Zira, tıpkı Rusya’nın Ukrayna’yı Batı / NATO ile kendi sınırı arasında güvenli bir tapon bölgeye dönüştürmek istemesindeki gibi, ABD de Uygur Diyarını Çin ile kendi sömürge sahası arasında güvenli bir tampon bölgeye dönüştürmek istemekte ve dolayısıyla sözüm ona orada yürürlükte tutulan şiddetli bir zulmün üretilmesine doğrudan katkıda bulunmaktadır.
Yıkılmışlık, yenilmişlik psikolojisiyle bizim unutmaya olan düşkünlüğümüzün, İngiltere, ABD ve Rusya tarafından en verimli şekilde kullanıldığı da fiilen ortadadır. Bu devletlerin kendi sömürü çarklarını işletirken, güvenlik alanı oluşturma, demokrasi getirme, hürriyet kazandırma vb. nitelemelerine başvurmaları, onların propaganda kabiliyetlerinden daha çok, bizim unutma ve bu sayede içimizdeki yenilmişlik utancını, mevcudundan çok fazla derinlere itme arzumuza denk düştüğü içindir ki, yaşadığımız sahalarda kolaylıkla olumlu karşılıklar bulabilmektedir.
Bu bakımdan Ukrayna’daki Rus işgali, tarafımızca kanıksanır hale gelmiş bulunan büyük güçlerin dış politikalarındaki ikiyüzlülüğün gereğince anlaşılması için önemli bir fırsattır. Rusya’nın şu ya da bu nedenle olumlanması asla mümkün olmadığına göre, bu bahiste asıl anlaşılması gereken Batı’nın ikiyüzlülüğüdür.
Zikrettiğimiz fırsata tekrar dönecek olursak, “Ukrayna’dan gelenler medeni, diğerleri değil.” ayrımıyla hiç terk etmedikleri faşist zihniyeti tekrar gösteren Batı’nın karşısına sosyal medya yoluyla sövgüler dizerek çıkmak -ve onunla tatmin olmak- yerine, Batı’nın genelde Müslümanlara olan düşmanlığının, özelde Türklerin yurduna mahsus emellerinin nedenlerine inmenin tam zamanıdır.
Aradığımız derman derdimizde gizlidir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.