Amerika’da ‘merkez siyaset’ çöktü!

04:009/06/2020, Salı
G: 9/06/2020, Salı
Abdullah Muradoğlu

Siyahî Amerikalı George Floyd’un gözaltında öldürülmesiyle birlikte başlayan protesto dalgasının Kasım 2020’de yapılacak seçimleri hangi yönde etkileyeceğine ilişkin pek çok yorum yapılıyor. “COVİD-19” Amerika’nın gelir ve servet dağılımı başta olmak üzere altta yatan pek çok sorununu daha da yüzeye çıkardı. ABD siyasî sisteminin bu sorunları çözemeyecek kadar çürüdüğü de bir vakıa.Parti tabanından gelmeyen bir isim olarak Trump’ın 2016’da sürpriz şekilde Başkan seçilmesi iki partili ana akım siyasetinin

Siyahî Amerikalı George Floyd’un gözaltında öldürülmesiyle birlikte başlayan protesto dalgasının Kasım 2020’de yapılacak seçimleri hangi yönde etkileyeceğine ilişkin pek çok yorum yapılıyor. “COVİD-19” Amerika’nın gelir ve servet dağılımı başta olmak üzere altta yatan pek çok sorununu daha da yüzeye çıkardı. ABD siyasî sisteminin bu sorunları çözemeyecek kadar çürüdüğü de bir vakıa.

Parti tabanından gelmeyen bir isim olarak Trump’ın 2016’da sürpriz şekilde Başkan seçilmesi iki partili ana akım siyasetinin çürümüşlüğünün bir sonucuydu. Trump’ göre Washington bütün sorunların kaynağı olan bir bataklık idi. Bataklığı kurutarak ‘Amerika’yı yeniden büyük yapacağı’ iddiasıyla sahaya çıkan Trump iki partili ana akım siyasetine muhalefet ederek Beyaz Amerikalılar’ın desteğini almıştı.

Trump hem dışarda trilyonlarca dolara mal olan savaşlara son vereceğini, hem de dışarı kaçan işleri Amerika’ya geri döndüreceği vaadiyle Başkan seçilmişti. Vaatlerinde ne kadar samimi olduğu ve ne kadarını gerçekleştirdiğiyse ortada. Trump yaptıklarından daha çok ‘yıktıklarıyla’ tartışılan bir Başkan.

Trump Cumhuriyetçi Parti’nin ana akım liderleriyle önce çatıştı ve sonra da uzlaştı. Trump’la birlikte Cumhuriyetçi Parti daha Sağ’a kayarak ‘daha Beyaz’ bir parti oldu. Hıristiyan-Siyonist Evanjelikler Trump’ın politikaları üzerinde daha fazla etkin hale geldiler. Trump’a en sıcak destekler de, hep eleştirdiği “Neocon” siyasetçilerden geldi. Yorumlara göre Trump Kasım 2020’de tekrar seçilir ise bu kesimlere ihtiyacı azalacak, eli rahatlayacak ve “Washington bataklığı”nı kurutma gücüne kavuşacak.

Cumhuriyetçi Parti ‘daha Beyaz’ bir parti olduysa, Demokrat Parti’ye de “daha renkli parti” olmak düşüyor. Bu da Demokratların Beyaz ana akım kanatlarıyla renkli kanatları arasında güçlü bir söylem birliği ve mutabakât gerektiriyor. Başkanlık adaylığı yarışlarında ilk başlarda pek de umut verici görünmeyen Joe Biden giderek öne çıktı. Ana akım Demokratlar ‘kontrollü değişim’ istiyorlar. Yeni kuşakların desteğinin yanı sıra ideolojik tartışmaları Bernie Sanders kazandıysa da delegeler Trump karşısında tek şanslarının “Joe Biden” olduğuna karar verdiler. Biden partinin ana akımını temsil eden önemli bir isim. Partinin ideolojik olarak nasıl bir dönüşüm geçireceği ise merakla bekleniyor.

Demokratlar’ın hem oy aldıkları Beyaz Amerikalıları kaybetmemeleri, hem de sandığa gitmeyen büyük bir kitleyi iknâ etmeleri gerekiyor. İnce bir buz tabakası üzerinde dans etmeye çalışan Biden partinin ana akımlarıyla radikal kanatları arasında köprü rolü oynamaya çalışıyor. Yeni kuşak renkli siyasetçilerin enerjisiyle Demokratlar 2018’de “Temsilciler Meclisi”nde çoğunluğu elde etmişlerdi.

Demokratlar’a seçim stratejisi öneren analizciler, Biden’ın Başkan Yardımcısı olarak bir kadın aday seçmesini öneriyorlar. Bu adayın özelikle ‘Siyahî’‘olmasını önerenler de var. Siyahî kadınlar Demokrat Parti’nin en sıcak taraftarları. Oy kullanan her 10 Siyahi kadından 9’u Demokratlara oy veriyor. Oy kullanmayan seçmenlerin önemli yüzdesi de, Siyah. Seçim sonuçlarının çok dar bantta gerçekleştiği düşünülür ise katılım çok çok önemli. Biden’a Başkan Yardımcısı olarak önerilen Siyahî kadınlardan biri, uzun yıllardır Siyah gençlerin sandığa gitmesi için mücadele eden eski vekillerden Stacey Abrams.

2016’da sandığa gitmeyen yüz milyon civarındaki seçmenin ikna edilmesiyse partinin çizgisinde ve vaatlerinde çarpıcı bir değişim gerektiriyor. Biden de bu yönde mesajlar veriyor. Nitekim Biden, Floyd’un ölümüyle ilgili yaptığı bir açıklamada, “Bir kez daha yıkıldığını, yok sayıldığını ve geride bırakıldığını hisseden her Amerikalı’dan kampanyamıza katılmalarını istiyorum. Biz sadece Trump’ı yenecek hareketi inşâ etmiyoruz, ulusumuzu dönüştürecek bir hareketi inşâ ediyoruz” diyecekti.

Siyahî oylara duyduğu kritik ihtiyaç Biden’ı da, Demokrat Parti’yi de ‘değişim’e zorluyor. “Floyd protestoları” ve salgınla daha da yüzeye çıkan ekonomik sorunlar sürükleyici rol oynuyorlar. ABD’de ana akım merkezci siyasetler nüfuz kaybediyorlar. Kasım seçimlerinin belki de en önemli boyutu bu.

#George Floyd
#ABD
#Donald Trump
#Joe Biden