Trumpistlere medya darbesi!

04:0030/04/2023, Pazar
G: 30/04/2023, Pazar
Abdullah Muradoğlu

Geçen Pazar günkü yazımda Amerika’daki “ Cumhuriyetçiler ” içindeki ideolojik ayrışmanın derinleştiğine dair bazı değerlendirmelerde bulunmuştum. Senatör Josh Hawley ’nin Cumhuriyetçi düşünce kuruluşu “ Miras Vakfı ”nın “ Liderlik Zirvesi ”nde “ Muhafazâkârlar bir yol ayrımında ” başlıklı konuşma metnine de yer vermiştim. Hawley de Trump gibi ABD’nin Ukrayna’ya ve Rusya ile değil, sadece Çin ve Tayvan ile ilgilenmesi gerektiğini savunmuştu. “Liderlik Zirvesi”ndeki açılış konuşmalarından birisini

Geçen Pazar günkü yazımda Amerika’daki “
Cumhuriyetçiler
” içindeki ideolojik ayrışmanın derinleştiğine dair bazı değerlendirmelerde bulunmuştum.
Senatör Josh Hawley
’nin Cumhuriyetçi düşünce kuruluşu “
Miras Vakfı
”nın “
Liderlik Zirvesi
”nde “
Muhafazâkârlar bir yol ayrımında
” başlıklı konuşma metnine de yer vermiştim. Hawley de Trump gibi ABD’nin Ukrayna’ya ve Rusya ile değil, sadece Çin ve Tayvan ile ilgilenmesi gerektiğini savunmuştu.
“Liderlik Zirvesi”ndeki açılış konuşmalarından birisini “
Fox News
’”un en ünlü programcısı
Tucker Carlson
yapmıştı. ‘
Yeni Sağ
’ın ideologlarından biri olarak kabul edilen Carlson Rusya ve Çin konusunda Trump ve Hawley gibi düşünüyor. Merkezci Cumhuriyetçiler ve Merkezci Demokratlar Carlson’ı da ‘
Putin yanlısı
’ olarak itham ediyorlar. Dış politikaya ilişkin görüşleri
Neoconlar
’la da çatışan Carlson “
Big-Tech (Büyük Teknoloji)
” ve “
Big-Pharma (Büyük İlaç)
şirketlerine de savaş açmıştı. Bu şirketlerin bazıları Cumhuriyetçiler’in önemli bağışçılarıdır.
Cumhuriyetçi Parti içerindeki ayrışma sadece dış politika öncelikleriyle sınırlı değil. Carlson ve arkadaşları Cumhuriyetçi Parti’nin yerleşik ekonomik/politik çizgisinin giderek yoksullaşan Beyaz İşçi Sınıfına ve çökmekte olan orta sınıflara hitap edecek nitelikte değişmesi gerektiğini savunuyorlar. Merkez Sağ’daki muhalifleriyse Carlson’ın “Cumhuriyetçi Parti”nin en temel kabullerinden olan “
serbest piyasa doktrini
”ne savaş açtığını söylüyorlar. Carlson gibi ‘Yeni Sağ’ı temsil eden Cumhuriyetçiler Beyaz İşçi sınıfının yoksullaşmasından ve Orta sınıfların çöküşünden Cumhuriyetçi Parti’nin Merkezci kanadını da sorumlu tutuyorlar. Buna göre Demokrat Parti ve Cumhuriyetçi Parti’ Washington’da “
tek-parti
” gibi hareket ediyorlar.
Carlson önceki hafta sonu “
Miras Vakfı
”nda yaptığı konuşmadaysa sadece “
kürtaj
” ve “
cinsiyet tartışmaları
” bağlamındaki “
Kültür savaşları
”na geniş yer verdi. Bu konuşmayı yapmasından hemen ardından “
Fox News
” yönetimi Carlson’ın işine son verdi. Milyonlarca izleyicisi olan Carlson’ın kovulması ABD medyasının gündeminde baş sıraya oturdu. Daha önce Carlson
Pentagon
’a da sert eleştiriler yöneltmişti. Carlson’ın kovulması Pentagon’da sevinçle karşılanmış. Demokratlar, Sol liberaller, Merkezci Cumhuriyetçiler ve Neoconlar Carlson’ın kovulmasına alkış tutarlarken “
Trumpçılar
” kanal yönetimine ateş püskürüyorlar.
Carlson,
Biden Yönetimi
’nin Ukrayna’ya askerî yardımlarının ateşli destekçisi olan
Senato Cumhuriyetçileri
’nin Lideri
Mitch Mcconnel
’ı da sıradan Amerikalılar’ın yaşadığı ekonomik sorunlara önem vermemekle suçlamıştı. Medyaya yansıyan haberlere göre Merkezci Cumhuriyetçiler’i temsil eden McConnell “Fox News”ın patronu olan çok yakın arkadaşı
Rupert Murdoch
’a Carlson’u şikâyet etmişti. Bir diğer söylentiye göreyse Murdoch, “Miras Vakfı”ndaki konuşmasını çok sert bulduğu için Carlson’ı kovdurmuştu. Trump’ı destekleyen “Fox News” 2020’deki seçimlerin sonuçlarını onaylayan bir yayın yapmıştı. Bu sebeple “Fox News” Trumpçılar’ın şiddetli tepkisiyle karşılaşmıştı. Trump gibi Carlson da seçimlerin çalındığını savunmuş, ABD Kongresi’ni işgal eden öfkeli Trumpçılar’ı aklamaya çalışmıştı.
Carlson’ın kovulması Sol çevreler içinde çok farklı tepkilere yol açtı. Daha Sol’daki kanatlar Demokrat Parti’yi “
Silikon Vadisi
” zenginlerinin çıkarlarına hizmet etmekle suçluyorlardı. Demokratlar’ın alta düşürülerek yoksullaşan kitlelerden koptuğunu vurgulayan bu çevreler politik mücadelenin “
kimlik ve cinsiyet çatışmaları
” bağlamına yerleştirilmesini eleştiriyorlar.
Bazı Solcu yazarlara göre Carlson “
Pentagon
”a, ”
Askerî-Endüstriyel Kompleksi
”ne, “
tekelci şirketler
”e ve “
Neoliberalizm
”e yönelttiği eleştiriler yüzünden kovuldu. Bu yazarlar kendi mahallelerinde çok şiddetli eleştirilere maruz kaldılar. Demokratlar da kendi uç kanatlarıyla bir yol ayrımının eşiğindeler. Aslında bütün bu gelişmeler “
Amerikan müesses nizamı
”nın krizinin belirtileridir. Trump’ın 2020’deki seçimleri kaybetmesine rağmen siyasî gücünü koruması ve 2024 için Başkan adaylığını ilân etmesi krizin giderek derinleştiğinin işaretidir.
Merkezci Cumhuriyetçiler de ‘
Baş belası Trump
’tan bir an önce kurtulmak istiyorlar. Özetle söylemek gerekirse, Cumhuriyetçi/Muhafazâkâr taban üzerinde büyük etkisi olan
Tucker Carlson
’ın kovulması “
Trumpizm
”in tetiklediği iç ayrışmanın medya ayağına yansımasıdır.
#Politika
#ABD
#Amerika
#Joe Biden
#Donald Trump
#Abdullah Muradoğlu