İstisna mı, rutin mi?

04:0024/09/2024, Salı
G: 24/09/2024, Salı
Abdullah Muradoğlu

29Mayıs 2017’de Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin Fransız gazetesi “ Le Figaro ”ya özel bir röportaj vermişti. Röportajın bir yerinde Putin, ABD Başkanlarının dış politikada işleri nasıl yürüttükleriyle ilgili olarak ilginç bir nitelemede bulunuyordu. Bakın Putin neler söylemiş: “Şimdiye kadar üç ABD Başkanı ile konuştum. Onlar gelir ve giderler ama siyaset aynı kalır. Neden biliyor musunuz? Güçlü bürokrasisi sebebiyle. Bir kişi seçildiğinde bazı fikirleri olabilir. Sonra evrak çantalı adamlar


29Mayıs 2017’de Rusya Cumhurbaşkanı
Vladimir Putin
Fransız gazetesi “
Le Figaro
”ya özel bir röportaj vermişti. Röportajın bir yerinde Putin, ABD Başkanlarının dış politikada işleri nasıl yürüttükleriyle ilgili olarak ilginç bir nitelemede bulunuyordu. Bakın Putin neler söylemiş:
“Şimdiye kadar üç ABD Başkanı ile konuştum. Onlar gelir ve giderler ama siyaset aynı kalır. Neden biliyor musunuz? Güçlü bürokrasisi sebebiyle. Bir kişi seçildiğinde bazı fikirleri olabilir. Sonra evrak çantalı adamlar gelir, iyi giyinmişlerdir, koyu renk takım elbise giyerler, benimki gibi, kırmızı kravat hariç, onlar siyah ya da lacivert kravat takarlar. Bu adamlar işlerin nasıl yapılması gerektiğini anlatmaya başlarlar.
Ve bir anda her şey değişir.”
Putin ABD’nin dünyada insan haklarını nasıl ele aldığını ise şu örneklemeyle anlatıyordu:
“Obama’yı ele alalım, ileri görüşlü bir adam, bir liberal, bir demokrat. Seçilmeden önce Guantanamo’yu kapatma sözü vermedi mi? Peki bunu yaptı mı? Hayır, yapmadı. Neden yapmadığını sorabilir miyim? Yapmak istemedi mi? İstedi, eminim istedi ama olmadı.”
Guantanamo’daki askerî kampta insanların onlarca yıldır yargılanmadan, zincire vurulmuş bir şekilde tutulmalarına anlam vermekte güçlük çektiğini de belirten Putin,
“Fransa ya da Rusya’nın bu şekilde davrandığını hâyâl edebiliyor musunuz? Bu bir felaket olurdu. Ancak Amerika Birleşik Devletleri’nde bu mümkün ve bugün de devam ediyor”
diye konuşuyordu.
Aynı yıl bir Amerikan gazetesinde Putin’in söylediklerini teyit eden bir belge yer aldı. 19 Aralık 2017 tarihli “
Politico
”da
Nahal Toosi
imzasıyla yayınlanan haberin başlığı “
Sızdırılan bilgi notu Tillerson’a insan hakları konusunda ders verdi
” şeklindeydi. 17 Mayıs tarihli üç sayfalık belge Dış İşleri Bakanlığı’ndaki “
Politika Planlama Ofisi
”nin direktörü
Brian Hook
tarafından kaleme alınmıştı. Diğer yandan Hook, Dış İşleri Bakanı
Rex Tillerson’ın
Başdanışmanıydı.
ExxonMobil
’in eski CEO’su olan Bakan Tillerson için hazırlanan bu not kısa kurs veya eğitim niteliği taşıyordu. Belgede insan haklarının İran, Çin ve Kuzey Kore gibi düşmanlarına karşı bir sopa olarak kullanılması, ABD’nin müttefiki olan baskı rejimlerinse bundan istisna tutulması salık veriliyordu. Belge’de
“Müttefiklere düşmanlardan farklı -ve daha iyi- davranılmalıdır. Aksi takdirde, daha fazla düşmanımız ve daha az müttefikimiz olur”
ibaresi yer almaktaydı.
Demokrat Partili ABD Başkanı
Barack Obama’nın
döneminde demokrasi ve insan haklarından sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yapan
Tom Malinowski
ise bu belgeyi sert bir dille eleştiriyordu. Malinowski’ye göre Amerika’nın ahlakî otoritesi dünyadaki en önemli avantajlarından biriydi. Demokrasi ve insan haklarında çifte standartçı bir yaklaşımın tavsiye edilmesiyse Amerika’nın ahlakî otoritesinin ortadan kalkacağı gerçeğini gözden kaçırıyordu.
Trump dönemine ait bu belge sadece Cumhuriyetçi Parti yönetimlerine mi özgüdür? Trump bir istisna mıdır? Obama’nın eski Başkan Yardımcısı ve halihazırda ABD Başkanı olan
Joe Biden
’ın yönetiminin insan hakları, demokrasi ve uluslararası hukuk sicili pek mi tutarlıdır?
Evrak çantalı, koyu renk takım elbiseli, lacivert ve siyah kravatlı adamların Biden’e ya da Dış İşleri Bakanı
Antony Blinken’
a kurs vermeleri de gerekmiyor elbette. Biden 1970’lerin başlarından itibaren ABD Senatosu’nda en üst düzey görevler yapmış gedikli bir siyasetçidir. Keza Blinken 1994 yılından itibaren Demokrat Parti yönetimlerinde dış politika ve ulusal güvenlik danışmanlıklarının yanı sıra Dış İşleri Bakan Yardımcılığı yapmış bir elit bürokrattır.

Biden Yönetimi’nin, Gazze’de yürüttüğü soykırıma rağmen İsrail’e koşulsuz silah, para ve diplomatik destek yağdırmasına ne diyeceksiniz? İsrail Filistinliler’i ister bebek, ister çocuk, isterse kadın olsun, insan olarak dahi görmüyor. İsrail’in ayrım gözetmeyen saldırılarında on binden fazla çocuk hayatını kaybetti. Katledilen bebeklerin yedi yüzden fazlası daha bir yaşına basmamıştı. İsrail uluslararası insanî yardım kuruluşların mensuplarını bile katletti.

İsrail’in yaptıklarının yüzde birini ABD’nin “
kara listesi
”ndeki herhangi bir rejim yapsaydı başına nelerin getirileceğini tahmin etmek zor değil. Dünyada, yüzü kızarmadan ABD’nin ahlâkî otoritesinden yahut tutarlılığından söz edebilecek bir insan evladı kalmış mıdır acaba?
#ABD
#Rusya
#Politika
#Abdullah Muradoğlu