Amerika’nın Kiros’ları

04:007/05/2023, Pazar
G: 7/05/2023, Pazar
Abdullah Muradoğlu

Önceki yazımda ABD’deki “ Anti Çin Partisi ”nin yanı sıra “ İsrail Partisi ”nden de söz etmiştim. Bu partinin köklerinin 19. Yüzyılın sonlarına kadar gittiğini belirtmiştim. ABD’de resmen böyle partiler yok tabii, bu bir niteleme, ancak bir parti gibi ABD dış politikasını şekillendiriyorlar. Bahsi geçen yazımda “İsrail Partisi”nin tabanını “ Evanjelistler ”in teşkil ettiğini belirtmiştim. “ Siyonizm ” fikri Yahudilerden daha çok “ Hıristiyan Evanjelistler ” tarafından savunulmuştur. Protestanlığın

Önceki yazımda ABD’deki “
Anti Çin Partisi
”nin yanı sıra “
İsrail Partisi
”nden de söz etmiştim. Bu partinin köklerinin 19. Yüzyılın sonlarına kadar gittiğini belirtmiştim. ABD’de resmen böyle partiler yok tabii, bu bir niteleme, ancak bir parti gibi ABD dış politikasını şekillendiriyorlar.
Bahsi geçen yazımda “İsrail Partisi”nin tabanını “
Evanjelistler
”in teşkil ettiğini belirtmiştim. “
Siyonizm
” fikri Yahudilerden daha çok “
Hıristiyan Evanjelistler
” tarafından savunulmuştur. Protestanlığın dalı olan Evanjelistler kendilerini “
Hıristiyan
-
Siyonist
” olarak da niteliyorlar. İstisnalar hariç, C
umhuriyetçiler, Demokratlar, Liberal enternasyonalistler, Muhafazâkârlar, Trumpçılar, Neoconlar, Hıristiyan Siyonistler
hep birlikte “İsrail Partisi”ni teşkil ediyorlar.
Theodor Herzl
Yahudi Devleti
(
Der Judenstaat
) kitabını 1896’da yayınladı. “
Dünya Birinci Siyonizm Kongresi
” ise 1897’de gerçekleştirildi. Oysa, ABD’de önde gelen Evanjelistlerden
William Blackstone
, Filistin’de Yahudi devleti kurulmasını talep eden bir dilekçeyi 1891’de ABD Başkanı
Benjamin Harrison’
a bizzat sunmuştu. Dilekçe ABD’nin önde gelen bankerleri, iş adamları, yüksek yargıçları, politikacıları, gazeteleri ve çoğu Evanjelist olan din adamları tarafından imzalanmıştı. Bu dilekçe sebebiyle Blackstone “
Siyonizm’in Babası
” olarak anılıyor.
Blackstone dilekçeyi ortak bir Yahudi-Hıristiyan kararıymış gibi sunmuştu. Oysa imzacılar arasında çok az sayıda Yahudi din adamı vardı. Amerikan Yahudilerinin büyük çoğunluğu Filistin’de devlet kurulmasına şiddetle karşıydı. Hatta
Haham Emil G. Hirsch, “Biz, modern Yahudiler Filistin’e dönmek istemiyoruz. Yaşadığımız ülke bizim Filistin’imizdir
” demişti.
Babil Kralı Nebukadnezar
milattan önce 586’da Yahudileri Babil’e sürgün etmişti. Babil Krallığına son veren Pers Kralı Kiros ise Yahudilerin Kudüs’e dönmelerine izin vermişti. Bu yüzden Blackstone, ABD Başkanı Harrison’a verdiği dilekçede “
Pers Kralı Kiros’tan bu yana, herhangi bir ölümlüye böylesine ayrıcalıklı bir fırsat sunulmamıştı
r” diyordu. Blackstone Bulgaristan, Sırbistan, Romanya, Karadağ ve Yunanistan’ın Osmanlı’dan koparıldığını belirterek Filistin’in de Yahudilere verilmesinin zamanının geldiğini savunuyordu.
Blakcstone’dan ikinci hamle, Birinci Dünya Savaşı yıllarında, 1916’da geldi. 1891’deki dilekçe güncellenerek dönemin ABD Başkanı
Woodrow Wilson’a
da sunulmuştu. Dönemin İngiltere Dış İşleri Bakan
ı Lord Arthur James Balfour
ise, 2 Kasım 1917’de Siyonist liderlerden
Lord Rothschild’e
bir mektup göndererek, Filistin topraklarında bir Yahudî devleti kurulması konusunda İngiliz hükûmetinin destek vereceğini taahhüt etti. İngilizlerin 1917’de Kudüs’ü işgal etmesi Amerikalı Evanjelistler’in İslam karşıtı duygularını harekete geçirdi. Hıristiyan Siyonistler Kudüs’ün işgalinin kendi İncil yorumlarının bir doğrulanması olarak yansıttılar.
1922’deyse “
Balfour Deklarasyonu
”nu destekleyen bir karar Temsilciler Meclisi ve Senato’da oy birliğine yakın oranlarda kabul edildi. Karar ABD Başkanı
Warren Harding
tarafından da imzalandı. Nihayetinde 1948’de İsrail’in kurulması, ABD sayesinde gerçekleşti. ABD Başkanı
Harry Truman
18 Mart 1948’de Siyonistlerin önde gelen liderlerden
Haim Weizmann
ile özel olarak görüşerek Filistin’de bir Yahudi devletinin ilân edilmesi halinde destek vereceğini taahhüt etmişti. 14 Mayıs’ta İsrail Devleti’nin kurulduğu böylece ilân ediliyordu. Truman kendi kabinesi içinde muhalefetle karşılaşmasına rağmen İsrail’in kurulmasını destekledi.
1953’te gerçekleşen bir etkinlikte Truman, ”İsrail’in kurulmasına yardım eden zat” şeklinde takdim edilmişti. Truman ise araya girerek, “
Ne demek ‘kurulmasına yardımcı olan?’ Ben Kiros’um
!” demişti. Hemen hatırlatalım,
Donald Trump
da “
Truman’dan sonra İsrail’e en fazla destek veren ABD Başka
nı” olarak nitelendi. Başkanlığı döneminde Hıristiyan Siyonistlerin her isteğini yerine getiren Trump için “
zamanın Kiros’u
” diyenler bile oldu.

“Hıristiyan Siyonistler” sözde ‘vaat edilmiş’ tüm toprakların Yahudilerin elinde olmasını istiyorlar. Bu yüzden İsrailli Siyonistlerden bile çok daha katılar. Yahudi Siyonistler, Hıristiyan Siyonistlerin dinî argümanlarını kabul etmiyorlar tabii ama gayet kullanışlı buluyorlar. Blackstone, Truman ve Trump örneklerinde görüldüğü gibi Yahudi Siyonistler Hıristiyan Siyonistlerin Amerikan siyaseti üzerindeki nüfuzlarından bu şekilde yararlanıyorlar.

#ABD
#İsrail
#İsrail Partisi
#Siyonizm
#Donald Trump
#Kiros
#Balfour Deklarasyonu
#Theodor Herzl