Uzun yıllar Ankara Devlet Opera ve Balesi'nde baş dansçı olan Merih Çimenciler şimdilerde çalışmalarını koreograf olarak sürdürüyor. Yerli eserleri ve müziği baleyle buluşturan Çimenciler, Osmanlı İmparatorluğu'nun 700'üncü yılı kutlamaları nedeniyle hazırladığı “Harem” balesiyle büyük ses getirmişti. Aldığı destek ve gördüğü ilgiyle bu alanda çalışmalarını sürdüren Çimenciler›in sahneye taşıdığı Reşat Nuri Güntekin'in ünlü «Çalıkuşu›› balesi Ankara Devlet ve Opera tarafından yurdun çeşitli şehirlerinde kapalı gişe oynadı ve 1 milyon seyirciden alkış aldı. Altı yıl sonra geçtiğimiz hafta bir kez daha Çalıkuşu'nu Acıbadem Akasya Park'ta ücretsiz olarak seyirciyle buluşturdu.55 kişilik kadroyla sahnelenen Calıkuşu balesinin kostüm, dekor ve ışık tasarımları ünlü moda tarihçisi Alexandre Vassiliev'e ait. Bir çok ilki içinde barındıran balede ilk kez Mersin Devlet Orkestrası ekibi tarafından Türk Sanat Müziği icra edildi. Yer yer ilahilerin de çaldığı orkestrada kanun, ud, ney ve tanbur da yer alıyor. Merih Çimenciler ile Çalıkuşu Balesi'nden yola çıkarak yerli eserleri ve balenin 'yerli' dilini konuştuk.
Evet, Türkiye'de ilk kez; 'Harem', 'Fırat'a Ağıt' ve 'Çalıkuşu' adlı bale eserlerimde Türk sazları kullanıldı. Çünkü halkın aşina olduğu müziği duymasını istedik. Bu da romanın geçtiği dönem itibariyle 'Çalıkuşu' balesiyle fevkalade örtüştü, büyük ilgi gördü.
Çocukluğumdan beri 'Çalıkuşu' beni çok etkilemiştir. Anadolu'nun en zor koşullarının olduğu yıllarda Feride tüm öğretmenlere fedakarlığı ile örnek teşkil etmiş. Roman ve film olarak da büyük ilgi görmüş. Bundan yola çıkarak halkın da 'Çalıkuşu'nu seveceğini hissediyordum. Nitekim öyle de oldu.
Senaryo çok etkili. Özellikle eserlerimde librettoya (senaryoya) çok önem veririm. Yine müziğin sahnelerle uyuşması en dikkat ettiğim unsurdur.
Roman da müziklerde bale ile harika uyuştu. Takdir edersiniz ki, bizim olan her şeye halkımız sahip çıkar. Yani ney, kanun, bendir, tanbur , piyano, keman gibi… Bizim hikayemizi bizim sazlarımızla anlattık ve birbirine çok da uyumlu oldu ki halkımız yıllardır Çalıkuşu balesini izliyor.
Evet Mersin Devlet Opera ve Balesi repertuarını oluştururken halk hikayelerine ve edebiyat uyarlamalarına çok önem veriyor. Aynı hassasiyet aslında diğer Ankara, İstanbul, Antalya, Samsun ve İzmir'de de repertuar oluştururken gösteriliyor. Devlet Opera ve Balesi ,halkla buluşmayı kendisine prensip kararı almış ve bu doğrultuda yoğun seyirci kitleleri ile buluşmaya gayret ediyor. Bu yüzden de yerli hikayelerin aktarımı öne çıkıyor. Amaç balenin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak.
Yurtdışında da büyük ilgiyle karşılanıyoruz. Özellikle kendi sazlarımızın kullanılması bu ilgiyi daha da arttırıyor.
Devlet Opera ve Balesi son yıllarda opera ve balede sessizce yerli eserleri ve figürleri öne çıkarmaya başladı. Karyağdı Hatun operası, 4. Murat balesi, Yusuf ile Züleyha operası ve Piri Reis balesi bunlardan sadece bir kaçı. Yine geçtiğimiz aylarda Antalya Devlet Opera ve Balesi'nin İtalya'da Bir Türk adlı operada ilk kez Türk kadınını temsilen sahneye başörtülü bir oyuncu çıkarması bazı çevreleri rahatsız etmişti.