Yerlilik, yersizlik

04:0023/09/2015, Çarşamba
G: 13/09/2019, Cuma
Yusuf Ziya Cömert

Evliya Çelebi, Türkçe'nin en büyük ediplerinden biridir. Onu bir 'seyyah'a indirgemek günahtır.Erzurum'un kışında kedi, damdan dama atlarken havada donmuş, Nevruz gelince donu çözülmüş, 'mırnav' diye yere düşmüş.Ne demek bu? 'Evliya'nın anlattıkları palavradır' demek.Halbuki, bu, Evliya'nın bir tuzağı. Salaklar ortaya çıksın diye zarf atmış.Evliya Çelebi'yi ben ara sıra okurum. Onun dil zenginliği karşısında –lisanını çok sevdiğim–Refik Halitdahi yoksul kalır.Çelebi'nin muhayyilesi, yine büyük hazla

Evliya Çelebi, Türkçe'nin en büyük ediplerinden biridir. Onu bir 'seyyah'a indirgemek günahtır.

Erzurum'un kışında kedi, damdan dama atlarken havada donmuş, Nevruz gelince donu çözülmüş, '
mırnav
' diye yere düşmüş.

Ne demek bu? '
Evliya'nın anlattıkları palavradır
' demek.

Halbuki, bu, Evliya'nın bir tuzağı. Salaklar ortaya çıksın diye zarf atmış.

Evliya Çelebi'yi ben ara sıra okurum. Onun dil zenginliği karşısında –lisanını çok sevdiğim–
Refik Halit
dahi yoksul kalır.

Çelebi'nin muhayyilesi, yine büyük hazla okuduğum
Marquez
'inkinden kat kat zengindir.

Çok hoşuma gitmişti, Büyük Çekmece ile Küçük Çekmece'yi anlattığı pasajlar.

O bölümlerde, Tuna Nehri'nin alttan bizim Çekmece göllerine bağlı olduğunu anlatıyordu.

Güya birisi zamanın birinde Tuna'ya bir şey atmış, attığı şey Büyük Çekmece'den çıkmış.

Bunları elbette kendisi uydurmuyor, bir yerden işitmiş veya okumuş, aktarıyor.

Ve tabii ki, bilimsel bir hakikati yansıtmıyor.

Buradan öğrenmemiz gereken şey, Çekmece Gölleri ile Tuna'nın alttan birbirleriyle irtibatlı olduğuna dair bir rivayetin bir zamanlar mevcut olduğudur. Hepsi o kadar.

Nereden icap etti şimdi, Tuna'ya atılan bir şeyin Çekmece'den çıkmasını anlatmak?

'
Yerlilik
'ten çıktı. Birazdan sırası gelecek.

Çağrışım. İnsanların tarihin akışı içinde oradan oraya, bugün baktığımızda aklımızın alamayacağı ölçüde ve miktarda aktıklarını düşünürken, Evliya Çelebi araya girdi. Hepsi bu.

Son günlerde
Ahmet Yaşar Ocak
'ı okuyorum.

Tanık olduğunuzda sevineceğiniz bir bilimsel disiplin, dikkat çekici bir bilimsel adalet nosyonu, zengin ve arızasız bir dil...

(Belki, o dili nadiren yavaşlatan bir bilimsel zaruret hali. Hangi kaynaklar var, hangi kaynakta ne var, kim yazmış, doğru mu, yanlış mı... Bunlara dair atıflar, izahlar. Fakat bu da son derece lüzumlu. Yani, asla bir 'nakısa' sayılamaz.)

Gök kubbenin altını işgal eden '
üfürük
' değerindeki sayısız hamasi mugalataya bakınca şunu söylemek zorundayız:

İyi ki memleketimizde Ahmet Yaşar Ocak gibi bir ilim adamı var.

Ocak'ı okurken de, insanların, Ocak'ın yoğunlaştığı bir topluluk olarak Türkler'in Asya'nın değişik yerlerinden Hazar'ın güneyinden ve kuzeyinden Anadolu'ya nasıl aktığını hayretle görürsünüz. Tuna'nın bir ucunun Marmara'ya çıkması kavimlerin sergüzeştinin yanında hiç bir şey!

İçlerinde dervişler, askerler, alimler, şeyhler, Baba'lar, Dede'ler, Abdal'lar, İran'ın, Hind'in, Orta Asya'nın değişik din ve mezheplerine mensup yüzbinlerce insan, gelmişler, Anadolu'yu mesken tutmuşlar.

Geldiklerinde, burada, Rum, Ermeni, Kürt, Arap başta olmak üzere sayısız '
unsur
' bulmuşlar.

Şimdi, bunların hangisi 'yerli?'

Bana sorarsanız, hepsi 'yerli.'

Nereden çıktı bu 'yerlilik' hikayesi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın '
550 tane yerli milletvekili
' siparişinden çıktı.

Elbette, bu söylem, siyasi çevrelerde yanlış bir '
millicilik
' olarak yorumlanacak.

Niyet böyle değilse bile, böyleymiş gibi isti'mal edilecek.

Edilmeye başlandı bile.

'
Kürt milletvekilleri yerli değil mi
' diye çoktan sormaya başladılar.

Siyaset bu, herkes konuşacak.

Sözlerin olur olmaz yönlere çekilmesi, çarpıtılması, göze hoş görünmez. Fakat, siyasetin lezzeti de buradadır.

Siyasetçiler dikkat edecek, metin yazarları '
bu laf şuraya da gidebilir
' deyip, cümleleri ona göre kotaracak.

Kürtler, elbette yerlidir. Aksini düşünmek saçmalıktır.

('Yerlilik' deyince
Mehmet Efe
'nin 'Yerliler'ini de hatırlamak lazım. Allah işini rastgetirsin.)

'
Arz Allahındır
.' Allah'ın kullarının, birbirlerine, bu anlamda yerlilik taslaması geleneğe de, örfe de uymaz.

Yani, yerlilik taslamak yersizdir.

Peki yok mudur 'yerlilik' diye bir şey?

Vardır.

Kısaca, kaba ve bilimsel olmayan bir tarzda söyleyeyim.

Bu ülkede, bu topraklarda, '
başkaları
'nın menfaatleri olabilir.

Yerlilik, herhalde, bu menfaatlerin memleketin selametini haleldar edebileceği durumlarda, '
ecnebiler'
in değil, bu memleketin menfaatini tercih etmektir.

'
Bu memleketin
' derken, memleketteki bütün unsurları dahil etmek gerektiğini söylemek dahi 'zait'tir. (Fazladır.)

Makul olan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın böyle bir 'yerlilik'i murad etmiş olmasıdır.

Lafa daldık ama, Bayram'ı unutmadık.

Kurban Bayramınız Mübarek olsun.
#millicilik
#Kürtler
#milletvekilleri
#Ahmet Yaşar Ocak