Türkiye, Batı ittifakının bir üyesi. Ama bizzat Batılılar tarafından içerden ve dışardan hem kuşatılıyor hem de karıştırılıyor.
Bunu hep birlikte bütün toplum kesimleri olarak iliklerimize kadar yaşıyoruz.
Cevabı henüz verilemeyen soru şu:
Toplumun
, Batılıların, Türkiye'yi hedef tahtasına yatırmasını, Türkiye'nin izlediği
bağlıyorlar.
Bu argümana göre, Türkiye'nin dış politikada yaptığı bazı yanlışlıklar, hem Türkiye'nin işini zora soktu hem de içerde yaşanan terör sorununun patlamasına neden oldu.
Bu argüman
.
Batılıların Türkiye'yi hedef tahtasına yatırmalarının
Türkiye'nin şu ya da bu şekilde bütün eksikliklerine ve yetersizliklerine rağmen bir
Başka bir ifadeyle, bir asırdır
Ve bu açılımı da hem stratejik hem kültürel hem de ekonomik olarak yapması...
Türkiye'nin resmen
yaptığı yardım,
kucak açması, Türkiye'nin medeniyet coğrafyasına el atmasının, uzanmasının sonuçları...
Burada
olduğunu hatırlatmak isterim.
Öncelikli olarak Suriye kapısının üzerimize kapatılmasıyla birlikte, Türkiye, Somali'ye yaptığı stratejik açılımla,
Türkiye'nin Somali üzerinden gerçekleştirdiği bu atılım,
Osmanlı Yemen'i kontrol ederek
olmuştu.
Benzer bir durum bir noktaya kadar da olsa Somali üzerinden gerçekleştirdiğimiz stratejik açılımda da sözkonusu: Türkiye, Somali'den dolanarak hem okyanusa açılma hem de Mekke'nin ve Medine'nin güvenliğini garanti altına alacak bir imkâna kavuşuyor ve
ilan etmiş oluyor böylelikle.
İşte Somali üzerinden gerçekleştirdiğimiz bu stratejik açılım, Batılıları, özellikle de
Somali ve sözünü ettiğim stratejik hat yalnızca İngilizlerden sorulurdu zira!
politikasında bize yanlışlar yaptırdılar.
aramızı bozacak bir oyun tezgâhladılar.
ilişkimizin kopmasını sağlayacak büyük bir tuzak kurdular: Selefileri destekleyerek darbe yaptılar ve Türkiye'yi Mısır'dan uzaklaştırdılar.
Biz, Osmanlı çocuğu olarak
, İngilizler Suudlar üzerinden Selefileri harekete geçirerek darbe yapamayacaklardı.
Şunu bilmiyorduk zira: İngilizlerin Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilere dair iki asırlık ana stratejileri her ne suretle olursa olsun
Türkiye, üç kıtada kabaca bin yıllık dünya tarihini yapan bir aktör olarak sonsuza dek Batı ittifakının bir üyesi olarak kalamaz. Batı ittifakının üyesi olmamız, Osmanlı'nın çökertilmesinden sonra
amacı gütmek zorundaydı.
Ama Türkiye'ye çeki düzen veren
olarak algıladılar ve öyle de uyguladılar.
işte buradan kaynaklanıyor...
Oysa
Türkiye, medeniyet değiştirmekle, “
”, demiş oluyordu Batılılara. Bu, “
” demekti. Bunun sonu,
demekti.
Şunu söylüyorum hep:
Türkiye, yol ayırımının eşiğine gelip dayandı. Ya dünya tarihini yapan medeniyet iddialarına sahip çıkacak ya da Batılıların tarih yaptığı bir dünyada Batılıların güdümünde ve gölgesinde tarihte tatil yapmaya devam edecek ama sonunda tatil bitecek ve tarihten silinecek...
Temel varoluşsal meselemiz bu.
Türkiye, yeniden medeniyet iddialarıyla donanacak ve elbette ki zorlu bir yolculuğa çıkacaktı.
İşte
Somali'de de, Suriyeli mazlumlar meselesinde de ve 15 Temmuz gecesinde de
Şurası kesin artık:
Bu noktada atmamız gereken
var:
1-
2-
Birinci Dünya Savaşı'na böyle sürüklendiğimizi aslâ unutmayalım.
3-
4-
izleyerek zamanla dengeleri kuracak adımları sabırla, basiretle ve ferasetle atmak...
5-Ve en önemlisi de, tam bir
dönüşen başta
sistemi olmak üzere,
kısa, orta ve uzun vadeli projelerle
Eğer önümüzdeki
Benden hatırlatması...
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.