Türkiye, tarihinin en kritik “seçim”lerinden birine hazırlanıyor...
Sadece bir referandum değil Türkiye'nin geleceğinin kararlaştırılacağı bir “seçim” bu.
Devlet egemenliğinin yerini millet egemenliğinin alacağı, Türkiye'nin iki asırlık belirsizlikler, gelgitler, savruluşlar, yokoluşlar tarihinin son bulacağı, sonun başlangıcı olacak bir seçimden söz ediyoruz.
Hiç abartısız söylüyorum:
Dolayısıyla
İşte bu açıdan tarihî bir seçim yapacak halkımız: Türkiye, ancak bundan sonra ekonomide, hâriciyede, kültürde, medyada, bütün sivil ve askerî bürokraside kendisi karar alıp kendisi karar verecek...
Türkiye'nin istiklâl ve istikbal mücadelesi bu...
O yüzden Batılılar da, içerdeki uzantıları Batıcılar da bu istiklâl ve istikbal yürüyüşünden çok rahatsızlar.
O yüzden
İlk kez böyle bir şey oluyor: Türkiye'nin her bakımdan gerçek anlamda özgürlüğüne kavuşma mücadelesinde Türkiye'yi uzaktan kumanda eden, Batılı yörüngeden çıkmaması için darbe ve iç-çatışmalar da dahil her tür yolu deneyen Batılı güç odakları, Türkiye'nin kendi kaderini kendisinin belirlemesine karşı açıkça cephe alıyor, Türkiye'yi hedef tahtasına yatırıyor hatta Haçlı ittifakı kurmaktan bile çekinmiyorlar!
Aslında düşündürücü olan nokta bundan sonrası:
Olacak iş değil diye sormuyorum; çünkü Türkiye'yi tepeden devletin devleti yapan, milleti devre dışı bırakan, “millete adam edilecek bir nesne” olarak muamele eden
Bu liste uzar gider...
Ama ne adına yaptı bunları? Laiklik adına!
İyi de laiklik neyi temsil ediyor? Görünüşe bakılırsa, özgürleşmeyi!
Ama retorik bu, içi boş bir laf.
Laiklik, bu ülkede, halkın elinin kolunun bağlanmasını temsil ediyor, devletten uzaklaştırılmasını temsil ediyor...
Sözün özü: Laiklik bu topluma geçirilmiş bir pranga!
Buradan laik vatandaşlarımızın hayatlarına bir müdahalede bulunulması gibi (onların yaptıkları ilkelliğe benzer) ilkel bir öneride bulunmuyorum.
Batılıların özellikle de
Artık bu düzenek çöktü:
O yüzden neredeyse bütün belli başlı Batı ülkeleri, Türkiye'deki referanduma topyekûn karşı tavır aldılar.
Haçlı ruhunu hortlattılar.
Ama korkunun ecele faydası yok.
Bütün bunları, referandumun nasıl hayatî bir seçim olduğunu ve bu nedenle son iki haftaya girerken çok dikkatli olmamız gerektiğini hatırlatmak için yazdım.
Asimetrik savaşın bir parçası bu.
En önemli parçası ise, medyada, özellikle de sosyal medyada “yalanın” gırla gittiği psikolojik savaş!
Sonuç itibariyle son iki haftada çok dikkatli olunması gerekiyor.
Her şeye hazırlıklı olmak ve gerekli önlemleri almak gerekiyor.
Bu arada güvenlik önlemleri ihmal edilmeden
Vesselam.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.