Taban'dan başlamayan, esinini ve besini gök'ten almayan bir yolculuk talan'la, tahribat'la ve yıkımla sonuçlanır.
Burada “taban” sözcüğünü hem felsefî hem de sosyolojik anlamda kullanıyorum.
Bu yazıda, yalnızca “taban”ın felsefî anlamının anlamına dâir kısa ama zihin açıcı bir yolculuğa çıkarmak niyetindeyim sizleri.
Felsefî anlamda taban, kök'le, dolayısıyla “gök”le ve “ruh kökü”yle irtibatlı bir kavram.
Şöyle ki:
: Rüzgâr eser, gök'le yer arasında aşı yapar, yağmur yağar, tohum toprakta köksalar, dalbudak olur ve meyveye durur...
Bütün bunlar
Böyle böyle
.
(
) estikçe, gökten gelen “
”, gökle kök arasında kurduğu bu
, insana, ötelerin ötesine ulaştıran, kanatlandıran bir
sunar.
İnsan, bu dünyada yalnız olmadığını anlar. Dahası, bu dünyanın dışında ve ötesinde bambaşka dünyalar, hakikatler ve hayatlar olduğu gerçeğinin farkına varır.
Geçen zaman, akıp giden hayat, bu dünyanın gelip geçici olduğunu, insanın burada göçebe olarak konakladığını, ân be ân
Kök'le gök arasındaki bu harikulâde irtibat, insanın dışında gerçekleşir.
Yaşanan şey, bir tabiat hâdisesidir ama yalnızca bir tabiat hâdisesinden
değildir; bir
vesîlesidir; yaşanan bu hâdiseden yola çıkarak insanın yaratılış sırrını idrak ve
etme imkânları sunar insanın önüne ve unuttuğumuz ya da umursamadığımız
Çağdaş insan, ağdaş insan:
O yüzden
O yüzden
O yüzden
Unuttuğu ya da göremediği muhkem varoluş ilkesi şuydu çünkü:
. Bu kaçınılmazdı.
Önce kök'le gök arasında insanın dışında gerçekleşen irtibatı fark edemeyen ya da gözardı eden insan, sonra tabiatı delik deşik etti, yok etti.
.
Yine o yüzden amaçlarını unuttu; insanın hayatını yalnızca bu dünyadan ibaret gördü;
İşte bu zorlu, fırtınalı süreç, insanı makinalaştırdı; ruhsuz bir makinaya dönüştürdü; duyarsızlaştırdı ve acımasızlaştırdı.
Şu ân,
çağdaş insan.
Köksüz olduğu için de, ağaç meyve vermiyor; insanı ve hayatı yok edecek mermi üretiyor, makinalı, smart teknolojiler üretiyor yalnızca...
Dünyayı ve insanlığı, ruhsuz savaşların, acımasız katliamların, büyük felâketlerin eşiğine sürükleyecek
İnsanın yokoluş, daha doğrusu
, yeniden hatırlatacak
ve ötelerden getirilecek
, dünyayı cehenneme çeviren cinnet hâlinden kurtaracak zamanları ve mekânları delip geçen muazzez haykırışa ihtiyacı var insanlığın.
İnsanlığın yok oluş çığlığına ne zaman ses vereceksin?
Ey bu toprakların çilekeş çocuğu!
Kalk ayağa!
Silkin asırlık kış uykundan!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.