Türkiye, bugün tarihî bir seçim yapacak ve üç şeye karar verecek:
1-
. Artık Londra'dan, Telaviv'den, Washington'dan, Brüksel'den emir almayacak, istiklal ve istikbaline doğru tarihî bir adım atacak bu ülke...
2-Osmanlı'nın tasfiyesinden sonra cehenneme çevrilen
bir karar verecek.
3-İnsanlık hakikate, adalete ve hakkaniyete gebe. Uzun soluklu
için kolları sıvayacak...
En başından ele almaya, düşünmeye başlayalım meseleyi...
Osmanlı, kapitalizme neden “yenildi”?
Yani ne yaptı ya da neyi yapamadı da böyle oldu? “Aydınlanmanın karanlığı”ndan sapasağlam çıkmanın bir yolu yok muydu?
Soru bu.
Aydınlanma, bir maske ve maskeleme işlevi gördü:
: Aydınlanma, Batılıların önünü açan, Batı dışındaki
böyle ekildi:
Bu dünyada Tanrı'ya yer yoktu.
İnsan, Tanrı'nın yerine yerleştirilmişti.
: Keşfedilecek, kontrol edilecek, sömürülecek, hazineleri yağmalanacak
gibiydi sanki.
: Bütün medeniyetlere saldırıldı. Bütün medeniyetlerin tabiî kaynakları yağmalandı, kültürleri katledildi, insanları önce fiilen, sonra zihnen köleleştirildi ve aşağılık kompleksinin eşiğine sürüklendi...
, bırakılmadı, yerle bir edildi.
Dünya dünya olalı böyle bir saldırı görmedi.
İzi sürülmesi gereken soru şu burada: Modernliğin saldırısından “sağ kalan”, “kurtulan” olabildi mi?
Olmadı. Bütün medeniyetlerin kökü kazındı.
Kendisi dışındaki herkesi.
Tarihte böyle bir felâket yaşanmadı. Kendisi dışındaki insanlık tecrübelerini tarihten silen ya da fosilleştirerek bitiren, antropolojik ölü malzemelere dönüştüren, kültürel cenâze levazımatçılarının incelemelerine / insafına terk eden ikinci bir medeniyet tecrübesi olmadı.
, kendisi dışındaki
varlık nedeni /
, var olma yeri /
ve varoluş süreci /
.
Bu epistemolojik, fenomenolojik / sosyolojik ve ontolojik saldırının üçünü de aynı anda gerçekleştiren ikinci bir tecrübe yaşanmadı tarihte.
Dahası, bunun önce kendisi dışındaki bütün «dünyaları” yıkmasına, sonra da aslında kendisini var eden dinamiklerin kendi temellerini de dinamitleyen bir saldırı üretmesine tanık olunacaktı.
Bu
dan
-afedersiniz ama- “kuduz köpek gibi” saldırıyorlar, saldıracaklar da...
Ama biz vartayı atlatmak üzereyiz.
Biz, kendimize gelmek üzereyiz.
Biz,
Yaşanan bütün büyük yıkımlara rağmen bu süreç işliyor...
Bizim tercihimiz, yalnızca
, ülkemizin geleceğiyle ilgili olmayacak,
hatta
önümüzdeki yüzyıllık süreçte alacağı şeklin tohumlarını ekecek, yörüngesini belirleyecek kadar tarihî bir tercih olacak.
Bugün, belli başlı
açık eden saldırılarına da,
bir şekilde.
Seçimimiz, aynı zamanda, bize bakan, bize dua eden
yönünde olmalı. Bu bilinçle ve yükümlülükle mühürlerimizi basmalıyız.
. Bölgenin ve dünyanın alacağı şeklin ne olacağına. Bu kadar önemli olacak seçimimiz.
Dünkü yazımda da dikkat çekmiştim: Bu ülkede iki asırdır bürokratik ve kültürel bir vesayet sistemi hükümfermâ. Bu ülkenin kaderine devleti ele geçiren, devletin bütün ideolojik iktidar aygıtlarını kontrol eden Batılılar ve Batıcılar çeki düzen veriyor.
o yüzden.
Ama millet, derin ferasetiyle olup bitenleri sabırla izliyor ve adım adım püskürtme mücadelesi veriyor...
Artık tarihî bir dönemecin eşiğine gelindi:
Vartanın atlatılması anlamına gelecek bu.
Asıl iş o zaman başlayacak:
Sözün özü: Bugün yapacağımız seçim, hem
sağlayacak.
Hem
oynamasına imkân tanıyacak..
Hem de Batılıların baskısından kurtulacak, Türkiye'nin gerçek anlamda istiklal ve istikbal mücadelesi vermesini engellemek için terör örgütlerini destekleyen, içimizdeki asalakları besleyen, bin yıllık Haçlı ruhunu hortlatarak Türkiye'yi bir kaşık suda boğmak için -tıpkı 15 Temmuz'da olduğu gibi- kelimenin tam anlamıyla
olacak. İnşallah.
Allah (cc) bu aziz, çilekeş millete yardım etsin, önündeki engelleri kaldırsın, önünü açsın, insanımızın, bölgemizin ve zamanla insanlığın yüzü gülsün yeniden.
Vesselâm.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.