Dünya, çok büyük bir kaosun ve felâketin eşiğinden geçiyor.
İşgaller, katliamlar, iç-savaşlar bir türlü durmak bilmiyor.
İşgallerin, katliamların ve iç-savaşların en yoğun yaşandığı yer, bizim coğrafyamız.
Neden peki?
Şunun için: Batılılar, dünyayı kapitalistleştirdiler ve dize getirdiler.
Japonya'yı, Çin'i, Hindistan'ı kapitalistleştirdiler, kendilerine benzettiler, uyuttular, yuttular ve yok ettiler. Dahası: Yalnızca Japonya'yı, Çin'i, Hindistan'ı yok etmekle kalmadılar; Budizm'i, Hinduizm'i, Konfüçyanizm'i, Taoizm'i ve Şintoizm'i de hadım ettiler, fosilleştirdiler ve böylelikle
Batılılar, aynı şeyi kısmen de olsa İslâm dünyasına da yaptılar. İslâm dünyasını işgal ettiler, köleleştirdiler iki asırdır.
İslâm dünyasının haritalarını çizdiler, derin sorunlar icat ettiler, yarım asırdan bu yana da İslâm dünyasına yerleştirdikleri, uzaktan kumanda ettikleri diktatörlerle İslâm dünyasına çeki düzen veriyorlar.
Bu süreç, yalnızca bir yere kadar sürecek, bir yerden sonra bitecek; bunu, en iyi Batılılar biliyor.
Şunu çok iyi biliyor Batılılar:
, İslâm'ın yeniden İslâm dünyasını toparlayabilmesi, yeniden köklü bir
gerçekleştirmesi,
İşte bu nedenle, daha önce de dikkat çektiğim gibi,
Bir yandan Vehhâbîlik ve Selefîlik üzerinden hâricî mantığına dayalı, şiddete sürükledikleri bir paralel din icat etmek ve islâm eşittir terörizm denklemi kurarak
Öte yandan da
, haksızlıklara, zorbalıklara itiraz etme imkânları bitirilmiş,
O yüzden iki asırdır, özellikle de son çeyrek asırdır, bütün stratejilerini, İslâm'ın yeniden tarih yapacak bir medeniyet atılımı gerçekleştirmesini önlemek için geliştiriyor, o yüzden
, böylelikle İslâm'ı içerden dönüştürme, fosilleştirme, dize getirme ve nihâî olarak
Oysa belli başlı büyük Batılı düşünürlerin bile açıkça itiraf ettikleri gibi, insanlığın önündeki tek seçenek İslâm!
O yüzden büyük düşünür
, “
” diye haykırmıştı.
O yüzden çağımızı en iyi anlayan cins düşünür
, İslâm'ın terörle özdeşleştirilip hedef tahtasına yatırılması üzerine, “
” diyerek isyan etmişti buna.
Yine o yüzden, çağımızın iki büyük tarih felsefecisinden biri
, İslâm'ın yeşerttiği Osmanlı medeniyet tecrübesi için, “
” demişti.
Batılıların
İslâm'ın yeniden bir medeniyet yürüyüşü gerçekleştirmesini önlemek için
, sadece Toynbee'nin bu tespitine bakarak bile anlayabilmek mümkün.
Batılıların bütün dünyayı sömürgeleştirdikleri bir zaman diliminde Osmanlı, altı asır farklı dinlerin, kültürlerin, medeniyetlerin nasıl bir arada yaşayabileceğinin
ve üç kıtanın kesişme noktasında
Batılı birinci sınıf düşünürler, İslâm'la ilgili neden böylesine hayatî tespitlerde bulunurken, bu ülkenin metamorfoz yemiş, celladına âşık aydınları, kendi medeniyetimize sahip çıkacaklarına, yeni bir medeniyet yürüyüşüne nasıl soyunabiliriz, sorusunun izini süreceklerine, mazlumların son umudu olan Türkiye'yi içerden vurmaya ve Batılılara şikâyet etme aymazlığına soyunmaya kalkışıyorlar peki? Evet neden?
Velhâsılı kelâm:
Dünyayı sömürgeleştirenler Batılılar.
Bütün dinlerin, kültürlerin,
Post-kolonyal süreçte, dünyanın haritalarını çizenler,
, sözümona “bağımsızlık” verdikleri “yapay ülkelere” diktatörleri yerleştirenler, bölgemizi diktatörler üzerinden sömürenler de yine Batılılar!
Eğer
süreçlerinden itibaren
olduğu,
da bütün dinlerin, kültürlerin, düşünce sistemlerinin ve medeniyetlerin kökünü kazıyan, özetle
olduğu yakıcı gerçeğini göremezseniz, hiç bir ulusal, bölgesel ve küresel sorunu tam olarak göremez ve çözemezsiniz!
Sözün özü:
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.