Bugün hicrî 1438 yılının ilk günü.
hakikat medeniyeti yolculuğunun başlangıcı.
Diriliş takvimimizin başlangıç noktası.
İnsanı,
'den / en aşağı özelliklerden arındırarak
'e / en yüce özelliklerle donatan,
Çağdaş insan hızın, hazzın, ayartıcı hırslarının ve arzularının izini sürmeyi özgürleşmek sanıyor.
Ne büyük gaflet!
Bunlar, süflî / düşük özelliklerdir; insanı özgürleştirmez; en düşük özelliklerinin kölesi hâline getirir ve düşürür insanı.
Kişi,
: Kişiyi, kendine mahkûm eder. Aklını, kalbini ve ruhunu öldürür kişinin.
: Kişiyi sürgit akan su gibi sürekli olarak yıkar, temizler ve kirlerinden arındırır; hem dış dünyada, hem de iç dünyada leziz ve nefis yolculuklara çıkarır insanı. Dolayısıyla,
Bu nedenle, ulvî özellikler, insanın diğer varlıklarla kopmaz irtibatlar kurmasını sağlar, önünde
ve arş-ı a'lâ'ya yükseltir insanı.
İşte insanı, süflî özelliklerden arındırarak ulvî niteliklerle donatan şey,
Tam bu noktada sorulması ve izi sürülmesi gereken, insanlık olarak varoluşsal sorunlarımızı kavramımızı ve insanca bir hayat kurmamızı sağlayabilecek temel soru şu galiba:
Tarihte bir yürüyüş gerçekleştirmek, tarihi yürütmekle gerçeğe dönüşebilir.
, ulvî özelliklerle donanan ve kemâl yolculuğuna çıkan insanlardır yalnızca.
Süflî özelliklerine mahkûm olan kişilerse, tarihte oraya buraya sürüklenirler ve hâkim konuma geçtikleri zaman da, hayatı çatışmalardan, işgallerden, tecavüzden geçilmeyen bir cehenneme çevirirler;
, hakikati hayattan sürgün ettikleri için bütün insanlığı «sürüleştirdikleri” bir
, bu yüzden tarihten sürülmüş, izleri silinmiştir.
, bu nedenle topraklarından koparılmış, zincirlere vurularak Avrupalara ve Amerikalara sürgün edilmiştir.
O yüzden özgürlük sorunu,
Müslümanların tarihi, insanın süflî özelliklerinden kurtularak insanlaşmasının, ulvî özelliklerle donanmasının örneklerinin ortaya konulduğu bir varoluş ve varkılış tarihidir.
Elbette ki, Müslümanların tarihinde de gözardı edilemeyecek sorunlar yaşanmıştır. Ama bu sorunlar, Batı uygarlığı tarihinde yaşanan sorunlarla karşılaştırıldığında devede kulak gibidir. Müslümanların tarihine panoramik bir şekilde bakıldığında bu gerçeği test edebiliriz kolaylıkla.
Müslümanların tarihi,
müslümanlara nefes aldırmayanlara, Müslümanların
hayat ve varolma hakkı tanıdıkları;
döneminde Arap yarımadasında ve hinterlandında; İspanya'da
ve nihayet Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu coğrafyalarında
, inanç ve düşünce sahiplerinin güven içinde varolabildikleri, kendilerini gerçekleştirebildikleri zeminlere ve imkânlara kavuşabildikleri
Tarihte, hayatın hakikate, hakikatin hayata kavuşması da, insanın insanca bir hayat sürdürebilmesi de, nihayet
, tarihin de, hayatın da çok katmanlı, her şeyi ve herkesi varedici derûnî bir mânâya ulaşmasıdır. Hicret, tarihin de, hayatın da kötülüklerden arınması ve bütün varlıklara diriltici bir nefes üfleyen kanatlandırıcı bir ruhla donanmasıdır.
Hicret, insanı süflî özelliklere mahkûm ve esir eden beşerliğinin, ulvî özelliklerle donanarak insanlaşmasının, kemâle ulaşma yolculuğunun bidayetine erişilmesi zorlu yürüyüşünün adıdır.
O yüzden, tarihte varoluş şartı hicrette, hicret ruhuyla donanabilmekte gizlidir.
*
Yeni hicrî yılımız mübarek olsun. Hayırlı ve taze başlangıçlara vesile olsun. Vesselâm.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.