Küresel sistem, Soğuk Savaş'ın bitirilmesinden itibaren çeyrek asırdır İslâm'la savaşıyor.
Postmodern bir savaş bu. Postmodern; yani iki yüzlü!
, anlamakta zorlandığımız, son derece karmaşık ve çok yönlü bir saldırı.
Şunu henüz göremedik bile:
. Batılılar, postkolonyal süreçte, İslâm dünyasını bu kez içerden köleleştirdiler; İslâm dünyasına
diktiler;
ama bütün bu tezgâhların hiç biri
Aksine 1970'lerden itibaren
sosyalizm ve ulusalcılık gibi
, sonuç itibariyle, hem
hem de
, Fas'tan Malezya'ya kadar İslâm dünyasının siyasî, fikrî, sosyal ve ahlâkî olarak
konumuna yükseldi.
Oysa Batılılar, Osmanlı'yı durdukları zaman İslâm'ın tarih sahnesinden çekildiğine hükmetmişlerdi. Bu iş bitti, diye düşünmüşlerdi
Ama tam tersi oldu. Bu işin bitmediği, İslâm'ın bütün diriliğini koruduğu, Müslüman toplumlara ruh vermeyi sürdürdüğü görüldü: Batılıların sömürgeleştirdikleri Müslüman coğrafyaların hepsinde de
Bu süreçte
.
projesiyle
ve İslâmî ruhunu unutacağı düşünülmüştü.
Burada da tam tersi oldu. Bu toplum,
gerçekleştirdi, İslâmî kimliğine ve ruhuna -iyi kötü- sahip çıktığını gösterdi.
Batılılar, böyle bir şahlanış beklemiyorlardı. O yüzden büyük şok yaşadılar. Türkiye'ye saldırı olmasına rağmen Batı ittifakının ve kurumlarının bir üyesi olan Türkiye'ye yapılan bu saldırıyı kınamak yerine saldırıya direnen
Böylelikle takke düştü ve kel göründü: Bu saldırının bizzat Batılılar tarafından tezgâhlandığı gün gibi ortaya çıkmış oldu.
Yazının başında da söyledim: 15 Temmuz saldırısı, küresel sistemin İslâm'la postmodern yöntemlerle savaşının bir uzantısı.
Kavramakta zorlandığımız en hayatî meselelerden biri burada gizli:
. Sağ gösterip sol vuruyor. İşte
şekilde sürdürülüyor...
Bunu biraz açalım...
Küresel sistemin lordları Batılılar, bir yandan İslâm'ın “barış dini” olduğunu söylüyorlar ama öte yandan da postmodern yöntemlerle İslâm'ı terörle özdeşleştirecek bir strateji yürütüyorlar.
hem
hem de kendi kurdukları ve kukla olarak istedikleri gibi kullandıkları
üzerinden yürütüyorlar!
15 Temmuz saldırısından sonra bu
başladılar: Bir yandan
olarak sunuluyor. Öte yandan da 7 Haziran seçimlerinden itibaren başlatılan terör örgütleri üzerinden Türkiye'yi vurma, köşeye sıkıştırma savaşı veriliyor...
Bu İslâm'la postmodern savaş süreci Türkiye'deki medyalar üzerinden de bütün hızıyla yine medya üzerinden sürdürülüyor: Neredeyse belli başlı bütün televizyonlar, adeta söz birliği etmişçesine
Ve
Oysa bu küresel ölçekte süründürülen İslâm'la postmodern savaş sürecinin Türkiye'de sürdürülmesinden başka bir şey değil.
Ürpertici olan şu: Toplum, bu zokayı yutmuş durumda... Siyaset bu tuzağın farkına varamadı bile...
Özetle:
Türkiye
Türkiye,
-terör örgütleri üzerinden-
, bu toplumun tarihî derinliğinin, medeniyet dinamiklerinin yegâne kaynağını oluşturan -görünüşte- cemaatler, tarikatler -gerçekte İslâm- hedef tahtasına yatırılarak
O yüzden
Dışardan ve içerden kurulan tuzaklara ve geliştirilen tezgâhlara karşı
olmak zorundayız... Vesselâm.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.