MAMUŞA, PRİŞTİNE / KOSOVA
Türkiye'nin stratejik sınırları Balkanlar'dan başlar. Balkanlar'ı koruyamazsak, Türkiye'yi koruyamayız.
Gerçek bu ama Balkanlar'da herkes var... Amerikalılar var... Avrupalılar var... Suudlar var, İranlılar var, Ruslar var... Türkiye yok yalnızca!
Oysa bu ülkelerin çoğu Balkanlar'a zarar, Balkanlar'ın altını oyar, Balkanlar'ın bütünleşebilmesinin, huzura, refaha, salaha kavuşabilmesinin önüne dinamit koyar...
Balkanlar'da huzuru, kardeşliği sağlayabilecek, herkesi bütün farklılıklara saygı duyacak müşterek bir geleceğe hazırlayabilecek ülke sadece Türkiye'dir. Laik Türkiye değil, Müslüman Türkiye.
Laiklik, denememizin ustalarından
o ironik ifadesiyle “
" gibi duruyor Türkiye'nin üzerinde de, Müslüman Balkanlar'da da.
Kimsenin laikliğine veya dindarlığına karışamayız.
Ama yaşadığımız tecrübe, (
Laik Türkiye'nin Balkanlara verebileceği bir şey yok.
Laiklik / sekülerlik, Balkanlar'ı hem bölüyor, hem kendine yabancılaştırıyor, hem de ruhen çürütüyor, çölleştiriyor...
Balkan ülkelerinde
yaşanıyor: Bir yandan
, Hıristiyan olmayan, Hıristiyanların yaşamadığı yerlere bile, üstelik de
Kaldı ki, yalnızca Vatikan'ın değil bütün Batılıların stratejisi bu: Önce her yere kilise dikmek, sonra adım adım yerleşmek.
Şunu biliyoruz artık:
Batılıların da, Rusların da
hatta Bosna ve Kosova savaşlarında da gördüğümüz gibi İslâm'dan etnik olarak, coğrafî olarak, entelektüel olarak temizlenmesi stratejisi yatar.
Laik Türkiye'nin stratejisi de bundan farklı olmadı yüzyıl boyunca.
herhangi bir Batı ülkesinin Elçileri gibi davrandılar, Balkanlar'da zulme uğrayan, itilip bakılan, bize umut diye bakan mazlum, masum,
Türkiye'nin Balkanlar'da stratejik olarak adım atabilmesinin ve mesafe kazanabilmesinin tek yolu var:
ve geliştirmek.
Balkanları daha da parçalayacak şey ise, Balkanların İslâmî kimliğiyle oynamak, İslâmî kültürel ve tarihî kimliği ve konfigürasyonu tarumar etmek, tanınamaz hâle getirmek.
Oysa
var önümüzde. Sadece Balkanlardaki o
, sevimli küçük yapılarının görünümleri, her bir unsurun birbirleriyle ilişkileri bile
burada kurduğu
herkesin ve her şeyin birbirinden emin bir şekilde hayat sürdürmesini mümkün kılıcı
sunar bize.
Balkanları hayata Osmanlı ruhu döndürebilir yalnızca. Bunu herkes biliyor ve diliyor Bosna'da, Üsküp'te, Kosova'da. Ama Osmanlı'nın bütünleştirici, herkese kol kanat gerici, kardeşlik armağan edici ruhunu ve misyonunu kimin, nasıl hayata ve harekete geçirebileceğini bilemiyor.
Ramazan'ın ilk gününden itibaren
gördüğümüz gibi, kafa kafaya verip gelecek güzel günleri nasıl getirebiliriz, inşa edebiliriz diye sabahlara kadar konuştuğumuz güzel insanların dertleri de bu. Bilesiniz.
Balkanlar'ı hayata döndürecek,
O yüzden Türkiye'ye tarihî görevler düşüyor...
Balkanlar'ın kalbini, gönlünü yakalamamız. İşgalle filan işimiz olmaz bizim. Dünyada,
fikrine de, tatbikine de biz sahibiz.
Çok geç kalıyoruz...
Hızla Hıristiyanlaştırılıyor Balkanlar.. ve seküler, vulgar, sığ, ayartıcı, baştan çıkarıcı, özellikle cinsel kültürün kölesi hâline getirilerek metamorfoz yiyor, yaşarken canlı cenazeye dönüştürülüyor ve içerden ele geçiriliyor...
Türkiye'de durum bundan farklı mı, demeyin. Balkanlar'ın güçlü cemaatleri yok unutmayın.
Sonraki yazıda Kosova'da
yaptığımız verimli görüşmeyi, Mamuşa'nın, Prizren'in, Priştine'nin ve zamanla Kosova'nın Müslüman geleceğinin inşasında kilit rol oynayacak, sadece Allah rızası için yola çıkan
Derneği'nin değerli yöneticileri kardeşlerimizle yaptığımız görüşmeleri, Kosova'nın geleceğinde etkili olacak kardeşlerimizle bugün yapacağımız görüşmeleri yazacağım.
Biz yola koyulalım artık...
Vesselam.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.