Prof. Dr. Yusuf Dinç, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsünden doktora derecesini aldı. Duke Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde araştırmacı olarak bulundu ve Trakya Üniversitesi’nde akademik görev yaptı. Jeoekonomi, jeofinans, İslami ekonomisi, finans, bankacılık, sigortacılık ve gölge bankacılık gibi konular araştırma alanı olup çok sayıda kitap, makale ve yayını bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Örgütü ve birçok ulusal ve uluslararası kurumla finans alanında ulusal, uluslararası ve uluslarüstü projelerin yürütücülüğünü gerçekleştirmiştir. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulu üyeliği, Borsa İstanbul Grubu Merkezi Kayıt Kuruluşu yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Dinç, halen İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi öğretim üyesidir. İslam Kalkınma Bankası Enstitüsü Smart Economy Lab ödülü sahibidir. Evli ve iki kız babasıdır, İngilizce bilmektedir.
Gayrisafi yurtiçi hasılaya oranla en yüksek insani yardım yapan ülkenin ferdi olmaktan memnunum. Gururlu değilim, memnunum. İnfak bilinci bunu gerektirir.
İslami sosyal finans anlamında fevkalade işler yapıyoruz.
Gönlümüz o kadar geniş ki milletimiz için en kolay harcama infaktır desem yeridir.
Ahmet Tabakoğlu Hoca “kapitalizmin kalkınma planı sermaye temerküzünü, İslam ekonomisinin ise kalkınma planı harcamayı yani infakı esas alır,” der. Bu ifade sadece iktisadi paradigmamızın farkını göstermez, medeniyetimizin de farkını ortaya koyar. Bu tartışmayı buraya aldım. Çünkü toplumların iktisadi düşüncesindeki farkların diğer tüm farkları açıkladığını göstermek istedim.
Evet, toplumların iktisadi tavrı vardır ve olmalıdır. Böylece kendileri olabilirler. Bu anlamda kayıtsız olmak, ihraç değer ve düşünceleri öylesine kabul etmek o toplumun farkında olarak veya olmaksızın yapısını bozar.
Artık her gün duymaya alıştığımız sosyo-ekonomik bozulmalara dair serzenişlerimizin kaynağı işte budur.
Serzenişlerimiz kimi eylem ve hadiselere karşı görünse de kapitalizmin toplumumuzun damarlarına karışmaya başlamasını ya da başka ifadeyle toplumumuzun iktisadi tavrını kapitalizmle takas etmesini sindiremediğimizdendir.
Buna rağmen sanki modernizmin toksik iktisadi düşüncesi içinden bazen yüzeye çıkıp soluk alıyoruz. O da bayramlarda ve deprem gibi olağanüstü krizlerde kendisini gösteriyor.
Özellikle Kurban Bayramı’nda asıl iktisadi tavrımız iyice görünür oluyor. Hayır iştahımız bambaşka kabardıkça kabarıyor.
Dünyanın neresinde bir mazlum bir garip var hemen hatırımıza düşüyor.
Öyle yurtdışında ucuza geldiğinden falan değil. Kurban bir tane vacip olsa da hasbihal ettiğim çoğu aile imkânı varsa biri yurtiçinde biri yurtdışında iki kurban kesti bu sene. Mesele mali değil, birini zor kesen zaten kendi ihtiyaçlarını da karşılamak üzere yurtdışına gönder(e)miyor.
Milletimizin mazlum hassasiyeti ve özellikle Gazze hassasiyeti çok yüksek. Çok şükür.
Gazze’ye nasıl yardım ulaştırabiliriz düşüncesi çoklarımızı kemiriyor. Gemilerimiz olsa da Gazze’ye sefere çıksak, atlarımız olsa da dağları aşıp yardıma koşsak diye düşünenlerin samimiyetinden bir gram dahi şüphem yok.
Yurt dışı kurban organizasyonunda İslami sosyal finans alanında hizmet veren sivil toplum kuruluşlarımızın performansı da tüm dünyadan takdir topluyor.
Gazze’ye bağışçılarının kurban ikramlarını ulaştırmak üzere soğuk hava depoları ve konserveleme mekanizmaları hazırladılar. Birleşmiş Milletler reisi bile İsrail zulmünden giremiyor diye pes edip Gazze’yi yüzüstü bırakmadılar.
Bu sene Gazze’ye acaba kaç hisse vacip kurban bağışı yapılmıştır diye araştırmak istedim ama toplu veri bulamadım. Şu iyi işlerimizi artık dünyaya da emsal oluşturacak şekilde raporlaştıralım çağrımı bu nedenle yapmak istiyorum.
Bir sivil gayret olarak yahut bir kamu sorumluluğu olarak verileri derleyip toplamamız lazım. Bunlar akademik çalışmalar için de önemli.
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi öğrencilerinden Mehmet Emin Karaaslan’a Türkiye’deki İslami sosyal finans kurumlarının envanterini çıkaran bir yüksek lisans tez çalışması yaptırmıştım evvelce. Bu dahi önemli bir literatür katkısı oldu. Fakat daha çok çalışmaya ihtiyaç var.
Entelektüel derinliğiyle ön plana çıkan İslami sosyal finans sektörü çalışanları da boş durmuyor. Onlar da veri konusunu ele alan bir örgütleşme çalışması içindeler. Yakında inşaAllah emekleri vücut bulur.
Ama bu arada en azından kendi STK bağlantılarım üzerinden çoğu da kamuya açık paylaştıkları verileri sizin için aşağıda derledim.
Diyanet Vakfı 876 bin yurtdışı kurban hissesi toplamış, bunların 51 bine yakını Gazze gitmiş.
İHH, BM ve Dünya Gıda programıyla Gazze için uzun atımlı ve çok planlı bir çalışma yapmış. 110 bin civarı hissenin 54 bin civarı Filistin ve Gazze’ye gitmiş.
Deniz Feneri 32 bin civarı yurtdışı kurban bağışına aracılık etmiş, 9 bin civarı Gazze’ye…
Bunlar köklü derneklerimiz. Dünyada kurban bağışlarının da öncüsü durumundalar desek yanlış olmaz. Ancak genç sayılabilecek İslami sosyal finans kurumlarımız dahi Gazze için çok zahmet gerektiren kurban sürecinin altyapısını örgütlemeyi başarmış. İnsan İzi mesela 114 kurban bağışını Gazze için toplamış…
Elbette çok sayıda derneğimiz var. Her birine ulaşamadım bu yazıyı hazırlarken ama ne gayretli ve ne denli hassas olduklarını tüm mazlum coğrafyalar ve özellikle Gazze için çok iyi biliyorum.
İşte İslami sosyal finansta Türkiye’yi öne çıkaran hususlardan birisi de milletimizin infak potansiyelini kurumlarımızın ibadet aracılığı hassasiyetiyle birleştiriyor olması. Bu bakımdan da takdire layıklar.
Rabbim İslami sosyal finans kurumlarımızın gayretini bereketlendirsin…
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
sizin gibi akademisyenlerin sayısını da arttırsın, işlerini bereketlendirsin,
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.