Kendi çocukları, dünyanın her tarafında vardır ve oralarda kendi planlarını uygular, kendi siyasetlerini takip ederler. Bu seçilmiş çocuklara dokunulduğunda insan hakları ihlal edilmiş olur, orada demokrasinin standardını o çocukların hareket kabiliyetleri belirler. Bu çocukların ihlal ettiği insan haklarının esamisi bile okunmaz.
Yaptıkları teröre terör denmez, öldürdükleri insanlar ya masum değildirler veya çocuklarının özgürlük yolunda önemsiz telefattan sayılırlar.
Her gün terör saldırılarıyla çoluk çocuk demeden bir sürü sivilin canını alan onların çocuklarından PKK hakkında Belçika'da bir mahkeme “
şeklinde bir karar bile yayınlandı. Şaşırdık mı? Aslında bu kadar “terör karşıtı” söylemiyle, kendi çocuklarına karşı hassasiyetini ne kadar bilsek de, Avrupa Birliği'nin başkentinde bir mahkemeden böyle bir tavır beklemezdik.
Kendi ülkesinde havaalanına yönelik saldırıda ölenlerin daha kanları kurumamış ve o olaydan sonra hemen içine panikle girilen olağanüstü halden daha çıkılmamış en azından. Aynı Belçika'yı hedef alan DEAŞ'ın da “Belçika'ya karşı silahlı bir muhalefet hareketi” olduğu fikrini kim aklının ucundan geçirebilir acaba, diye sormaktan kendimizi alamıyoruz.
Avrupa'lıların PKK'ye karşı derin bir aşklarının olduğu açık ama aynı ölçüde bunun bir “Kürt sevdası” olmadığı da çok açık. Onların çocukları sadece PKK ve onun siyasi uzantıları. PKK'nın oluşturduğu silahlı terör dalgasıyla Kürt nüfusunun içinde derin bir kültürel dönüşümün önünü açmayı hedefliyorlar. Böylece Selahattin Eyyübi'nin torunlarından devşirdikleri çocuklarla bizzat Kürtlerden intikam almış oluyorlar aslında. İşin aslı bu.
PKK'nın ve onun siyasi organı olarak HDP'nin Kürtleri Kürtlükten çıkardığı ölçüde Avrupalıların gözüne girdiği de çok aşikar.
Gelelim HDP'lilerin tutuklanmasının Kürt halkındaki yansımalarına. Son bir buçuk yıldır yaşanan süreç PKK ve HDP'nin Kürt halkından ne kadar kopmuş ve uzaklaşmış olduğuna dair net bir mesafe ortaya koymuş oldu. Milletvekillerinin tutuklanmasına karşı Kürt halkından PKK ve HDP çevrelerinin ve dahi Avrupa ve ABD çevrelerinin beklediği tepki gelmedi. Aksine Kürtler bu tutuklamaları adeta bekliyor olduklarını izhar ettiler. Daha da aksine, dün PKK'nın şehir içinde patlattığı üç ton bomba sonucu 11 kişinin ölümü ve yüzlerce kişinin yaralanması üzerine Kürt halkı PKK'ya tepkilerini HDP binasına baskın yaparak, camlarını taşlarla indirerek gösterdi. HDP'ye karşı tepkinin daha da büyümesini pols engelledi.
HDP çukur eylemleriyle, çözüm sürecinden sonra girdiği şımarık tutumuyla, çözümü derinleştirmek yerine saldırgan siyasetiyle Kürt halkının duygu ve anlam dünyasından ne kadar uzak olduğunu bizzat Kürtlere gösterdi.
Ne kayyum atanan belediyeler ne de tutuklanan HDP'li vekiller dolayısıyla Kürt halkından en ufak bir tepki gelmediği gibi bu uygulamaları daha önce HDP'ye oy vermiş kitleler destekliyor. Çünkü hiç kimse bir halkın oylarını kendilerini ebediyen ve istediği gibi temsil etmek üzere çantada keklik gibi göremez. Görür ve sorumsuz davranırsa başına HDP'nin başına gelenler gelir. Hiç kuşkunuz olmasın.
. Terör örgütü ile aralarına hiçbir mesafe koymadıkları gibi, var olan en doğal mesafeyi bile kapatmak için ellerinden geleni yaptılar. Terör örgütünün faaliyetlerine, intihar eylemcilerinin cenazelerine katıldılar, arabalarında eyleme veya eylemden terörist taşıdılar.
Böylece Türkiye'nin kendine özgü demokrasisi içinde kendilerine ait kuralları kendilerince belirlenen, kendilerinin hiçbir kurala tabi olmadan hükmettikleri özerk hatta bağımsız bir alan oluşturmak istediler. Yani hem siyasetin bütün imkanlarından faydalanacakları hem de silahın, tehdidin, mafyatik ilişkilerin, gaspın kendileri için özel olarak tolere edileceği bir alan.
Bu alanın varlığına göz yumulması aslında Türkiye'de devletin varlığının, bağımsızlığının ve ciddiyetinin tamamen iflas etmesi, demokrasinin teröre, hukukun zorbalığa teslim olması anlamına geliyordu.
Ama, onlar belli ki kendi ülkelerinde istedikleri iç barışı, hukuku ve demokrasiyi bizim ülkemizde istemiyorlar. İstemediklerini bugünkü tavırlarıyla bizzat kendileri göstererek maskelerini indirdiler.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.