16 Nisan sonuçlarına verilen bazı tepkilerdeki öfke tonuna, hırçınlığa ve ölçüsüzlüğe bakıldığında, durumun zannedildiğinden öte ciddi bir travma boyutuna varmış olduğu görülüyor.
Referandumun tabiatı ve kuralı gereği yarıdan bir oy fazlası bile iki görüşten birinin bütün katılımcıların ortak kararı olarak kabul görmesini sağlar. Oylamaya katılanlar bunu bilerek katılır ve herkes sonucun bu şekilde olması halinde önceden rızasını zımnen bildirir.
Bunu CHP'liler bile bilir aslında ama sonucun “hayır” olarak çıkacağına kendilerini o kadar inandırmışlar ki,
.
Aslında Kılıçdaroğlu'nun katıldığı televizyon programlarında
diye başlayan sorular sorulduğunda nasıl bir kararlılıkla ve öfkeyle bu ihtimali yok saydığını gördüğümde, bunu kampanyasının basit bir söylem taktiği olarak değerlendirip geçiştirmiştim.
Çünkü sonuç konusunda bu kadar emin olduğunu ifade etmesi “hayır” oyu verebilecekleri rehavete sürükleyebilirdi. Oysa şimdi anlaşılıyor ki sonucun “hayır” çıkacağına adı kadar emin olmuş bir Kılıçdaroğlu hiç de taktik yapmıyor, gerçekten de sonucun “hayır” olarak çıkacağından zerre kadar kuşku duymuyormuş.
Bu travmayı atlatabilmek için önceki seçimlerde olduğu gibi seçmenleri suçlama faslına henüz geçemedi Kılıçdaroğlu.
Henüz yapılmamış seçimin kendi lehine sonuçlanacağına ne kadar inanmışsa, bu sefer başka türlü sonuçlanan seçimin ancak hileli olabileceğine de o kadar kendini ve başkalarını inandırarak teselli bulmaya çalışıyor.
. 2014 Mahalli seçimlerinde yine AK Parti'nin oylarının kesin olarak yüzde 25'i aşamayacağına inandıran FETÖ'nün anketleri ve araştırmacıları bu sefer de ona benzer bir saha bilgisi mi verdi? İyi de daha önce de diğer bütün seçimlerde onlar hep yanıltmamış mıydı kendisini? Kendisini defalarca bu şekilde yanıltan ve yanlış yönlendiren kılavuzun peşinden gitmekten neden vazgeçmiyor Kılıçdaroğlu?
Aynı FETÖ'cüler aslında şu ana kadar hem Kılıçdaroğlu'na hem de dış dünyaya Türkiye'de yaşanacak bütün seçimler öncesi yanlış tüyolar vererek yanılttılar
Neticede kılavuzu FETÖ olanın sonu böyle hüsran oluyor, bol bol travma oluyor. Bu travmaları atlatabilmek için de sağa sola saldırmaya başlıyor.
. O yüzden CHP ve Kılıçdaroğlu'nu ikna edecek şey ne oyların tekrar sayımı ne de seçimlerin yenilenmesi olabilir. Sorun cidden ağır bir psikolojik vakadan başkası değil.
. Kafayı bu olaya vurdu. Oysa, bu olayda teselli araması boş, çünkü Evetlerin Hayırlardan 1 milyon 380 bin kadar fazla çıkmasını mühürsüz oy pusulaları geçersiz sayılsa bile açıklamaz.
Bir defa, zarfın mühürsüz olması içindeki oyun kesin olarak “hayır” olduğunu da göstermiyor, sadece sandıktaki görevlilerin, ki her birinin başında mutlaka birer CHP'li ve birer HDP'li de vardır, zarfı mühürlemeyi sehven ihmal ettikleri anlamına geliyor. Yoksa zarflar dışarıdan getirilip sandığa atılmış değil.
Hem sehven mühürsüz olarak kullanılmış zarfların toplamı, hepsinin “hayır” olduğu varsayılsa bile sonucu etkilemiyor hem de sandıklar açılmadan bu karar alındığına göre bu mühürsüz oy pusulalarının “evet” ve “hayır” oyları arasında orantılı olması daha bir muhtemeldir.
O yüzden CHP'nin kendi yenilgisini bu olaya bağlayarak teselli bulmaya çalışmasındaki psikolojik durumu anlaşılabilir ama bununla bir seçimin meşruiyetini zedelemeye kalkışması kabul edilemez.
tam da sandık sonuçlarının beklentimizin altında çıkmasının ortada bir hile olduğuna bağlanmasının psikolojik bir onarma refleksi olduğunu anlatmaya çalışırken, mukabil olarak “evet” oylarının da şahsen benim beklentimin altında çıktığını, ama bunun seçim sonuçlarının “hileli” veya “çalınmış” olduğunu söylemeye kendiliğinden bir hak doğurmadığını anlatmaya çalıştım. Mülakat metninin akışından böyle bir anlam çıkmadığı halde internet sitelerinde bana atfen “evet” oylarının çalınmış olduğu haberlerini okumak durumunda kaldım.
Aynı mülakatta bir soru üzerine
söylediğim halde bazı internet sitelerinde yine aynı mülakata atfen “MHP'lilerin “evet” oyu vermediklerini” söylediğim yazıldı. Duymadığını uydurma boyutu var bu habercilerde anlıyoruz da, önlerindeki metni tam tersi bir şekilde anlama yeteneği de nereden geliyor anlamakta zorlanıyorum.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.