Adı bir de hümanizm, yani insancılık olacaktı o medeniyetin. Ya bir de hümanizm olmasaydı, ne olurdu acep?
21. yüzyılın içinde yol alırken o medeniyetin değerlerinin daha da pekişmesi ve yerleşmesine paralel olarak çok daha fazla vahşetin, çok daha fazla insanlığa düşmanlığın gerçekleşiyor olmasına adeta adım adım alıştırılıyoruz.
21. yüzyıla Irak ve Afganistan üzerinden ortaya koyduğu bilimsel-teknolojik ve sinematografik vahşetiyle, katliamlarıyla girdi.
Irak'a demokrasi götürmek ve uluslararası terörizmle mücadele bahanesiyle girdi. İ
. Bunun neticesi milyonlarca sivil insanın vahşice katli, onmilyonlarca insanın tehciri, yüzbinlerce insana uygulanan sistematik ve insanlık dışı alçakça işkenceler, ayaklar altına alınan insanlık onuru ve hepsinin ötesinde yerel veya uluslararası terörün eskisine nazaran yüzlerce kat daha fazla yaygınlığı.
O vahşet potansiyelini taşıyan bir ülke istediği kadar güçlü olsun, asla büyük bir ülke değildir, bu haliyle de olması mümkün değildir.
Normalde insanlık değerlerinden tamamen yoksun azılı çetelerin dünyanın en güçlü ülkelerini yönetecek durumda olması.
Hiçbir insani değere sahip olmayanların, ölümden ve katliamlardan başka bir şey üretemeyen bu devasa güçlere sahip olması dünyanın en büyük talihsizliği.
diye istediğimiz kadar şarkılar söyleyelim, eşkıya dünyaya hükümdar olmuş bile.
. Eşkiyanın bile bir noktada gözettiği bir değer, bir racon bir hukuk vardır. Bugün herhangi bir basit insani değeri bile koruma, gözetme, tesis etme noktasında dünyanın güçlü devletlerinin sergilediği lakaytlık tükenişin dip noktasını gösteriyor. Aslında hiçbir zaman prim vermememiz gereken “sözün bittiği yer” maalesef varıp dayandığımız yer oluyor.
Halep'te Esad, İran, Rusya ittifakı topladığı kalabalıklarla, ellerindeki yüksek teknolojik silahlarıyla, uçaklarıyla, masum insanlara karşı güçlerini değil insanlığı alçaltma seviyesindeki performanslarını ortaya koyuyorlar.
Güç bela tahliye edilen çocuklar,
diyerek çıkıyorlar Halep'ten.
Orada Ellerinde bir de kendisinden fersah fersah uzaklaştıkları Hz. Hüseyin'i putlaştırmaları kalıyor.
Yezid'i, Kerbela'yı merak edenler Halep'e baksın. Yezitler, alınlarına yapıştırdıkları “Ya Hüseyin” bandajlarıyla Hüseyin'e yakın olduklarını zannediyorlarsa fena halde aldanıyorlar
Hüseyin bir daha masum çocuklar zalimce öldürülemesin diye kıyam etmemiş miydi? Zulümle abad olunamayacağını göstermek için dikilmedi mi Yezid'in karşısına?
Toplayıp silahlandırdığı, sahaya sürerek birer ölüm ve tecavüz makinasına çevirdiği o katiller sürüsünün alınlarına
O anastezi niyetine Beled suresini okuyan dilinde bulabilirsiniz belki. Buna mukabil, Esad'ı savunurken bulacağınız şey o mazlum çocuğun lanete ve cehennemin dibine sürükleyen intikamından başkası değildir.
İran'a da sorulacak elbet, o çocuğa sorulacak olan soru “behey çocuk, hangi günahından dolayı katledildin?”
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.