Neresinden bakarsanız bu anlatımın çok saf hatta sazan bir Amerika görüntüsü verdiğini söylemiştik.
.
Çünkü mülakatta da açıkça ifade edilmiş ki, bu eylemin peşine takılıp DAEŞ'le mücadeleye öncelik veren ABD bu sayede aslında Esad'ın iktidarını da kurtarmış oluyor.
Sadece bu olay sürekliliği bile Esad rejimi ile DAEŞ arasında açık bir işbirliği olduğunu göstermiyor mu? Aslında şimdiye kadar soruyu hep böyle soruyorduk da, şimdi bu aşırı saf anlatımla başka bir kuşkunun ön plana çıkması kaçınılmaz hale geldi.
Yoksa böyle bir şovun gerçek amacının Esad rejimine yönelen saldırıların hedefini saptırmak olabileceği ihtimalini neden düşünmedi ABD? DAEŞ'in İslam tarihinin hiç bir döneminde görülmemiş, İslam'a da kültürüne ve geleneklerine de tamamen yabancı bir örgütlenme ve anlayışla hareket ederek ortaya koyduğu vahşetin ancak çalışılmış ve hedef saptırmaya dönük bir kurgu olduğunu, bölgede 7 şaşındaki çocuklar biliyor da bir tek CIA mi görememiş?
Tabii ki öyle göremeyeceğimize göre, akla çok daha vahim sorular geliyor elbet.
Mesela, Suriye rejiminin kurmuş, desteklemiş ve şimdi tepe tepe kullanmakta olduğu PYD gibi bir terör örgütünün bağlantılarını bilmiyor mu CIA? Bu örgütün halihazırda DAEŞ'le de Rusya ile de oynamakta olduğu tehlikeli danstan ABD'nin haberi yok mu? PKK ile PYD'nin cümle alemce malum ilişkisini öğrenmek için Türkiye'nin ısrarlı uyarılarına ihtiyacı mı var?
Bile bile lades diyen, isteye isteye aldanan bir ABD ve CIA görüntüsü akla da, izana da aykırı bir durum olduğuna göre, can alıcı soru geliyor: Bunca salak görüntüsü vererek kurguladığı bir siyaset var ABD'nin. Ne yapmaya çalışıyor? Kendi tarihsel müttefiklerini bile karşısına alan, Ortadoğu'da bütün dengeleri altüst eden böyle bir oyuna neden girişiyor?
Zannetmeyin ki, Suudi Arabistan-İran denkleminde İran'a kaydırılan ilgi veya Suriye, Yemen ve Irak krizlerinde İran'ın izlediği siyaset İran'a yarıyor.
Ama İran'a kurduğu bu oyundan ABD'nin müzmin müttefiki Suudi Arabistan da bir fayda elde etmiyor. Esasen İsrail dışında bu oyundan bölgedeki herhangi bir başkasının karlı çıktığını söylemek de mümkün değil, ki belki kısa vadede değil ama uzun vadede bu oyunun yakacağı ateş İsrail'i de yakar.
Aksine Ortadoğu'daki bütün bu gelişmeler bütün bu aktörleri gereksiz yere bütün enerjilerini ve zamanlarını israf ettikleri bir meşguliyete sokuyor.
Tabi sorunun bu kadar derinleşmesinin en önemli sebebi ABD ama bu süreçten en az etkilenen de ABD.
ABD'nin kendi ülkesi dışında, dünyanın geri kalan kısmında bu krizi sürdürme konusunda sergilediği inanılmaz siyaset, göründüğü gibi salaklığından değil. Bir taşla tam bir kuş katliamı yapmış oluyor ABD. Suriye üzerinden herkesin birbiriyle uğraşmasını sağlamış oluyor. AB'nin de giderek varlık sebeplerini yok eden ağır bir imtihanla boğuşmasını sağlamış oluyor. Bu esnada ve bu sayede asıl büyük rakip olarak kodlamış olduğu Çin'in de muhtemel ittifak alanlarını taa Ortadoğu'da engellemiş oluyor.
Aslında bu öncelik değerlendirmesi ABD'nin Ortadoğu'ya ilgisinin azalacağı yönünde bazı çıkarımların yapılmasına yol açmıştı. Oysa görünen kadarıyla Ortadoğu'dan çekilirken bile ortalığı daha fazla karıştırması biraz da yöneldiği yeni cepheyle ilgili bir hazırlık gibi.
Çin'e muhtemel destek ittifakını şimdiden dağıtıyor, bir araya gelmeyecek hale getiriyor.
Bu hasta hesaplarla yönetiyor dünyayı ABD. Hiç kimseye, tabii kendisine de, hiç bir mutluluk ve huzur getirmeyen bir hesap. Bu hesabın bir hamle sonrasını hesaplayamıyor bir tek. Bu kadar derin bir kaosa sürüklenmiş dünyadaki gerilimden muaf olabileceğini zannediyor ki, fena halde yanılıyor. Zira tek taraflı olarak yakıp harladığı bu ateş her tarafı yakar.
ABD'nin DAEŞ terörüne karşı müttefik tuttuğu PYD'nin Türkiye uzantıları, alçak, kalleş, aşağılık yüzlerini bir daha gösterdi. Sivillerin arasına dalarak kendini patlatan alçaklar tam 37 can daha aldı. Her biri gençliğinin baharındaki pırıl pırıl 37 can. Terörü hala kendisinden yana olan ve olmayan diye ayırt eden kafaya lanet olsun. O gün bu alçak saldırıda ölenlere elbet sorulacak, hangi günahlarından dolayı öldürüldüler diye. Yapacakları şahitlik, onların kanına girenleri elbette kanlarında boğacaktır. Allah'tan ölenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı, sebebiyet verenlere Allah'ın en adil intikamını diliyorum. O ki, kimseye zulmetmez. Rahmandır, rahimdir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.