Sorular çağı

ABD Türkiye'ye teklif etti.

Olmadı YPG ile girerim diyormuş yoksa.

Ama şimdi Rusya, Suriye ve hatta İran beraber düzenleyebilirmiş bu operasyonu. Rusya limandan cephanelik yüklüyormuş hatta.

Ya Musul?

Irak ordusu mu? Irak ordusu gerçekten Irak ordusu mu? İçindeki bileşenleri elementlerine ayırınca ortada Irak ordusu kalıyor mu acaba?

Ya Telafer? ABD savaş sonrası dizilerinde hep neden Irak'tan dönen askerler Telafer'de çarpışmıştır? Niye çoğunda bir arıza kalmıştır dizilerde bile…

Her iki sıcak ve sonra kaynaması beklenen bu coğrafyada joker kim?

Türkiye kendisine rağmen bir iş çevrilmesin diye arazide ve hatta masada bile artık. Demek ki hesaplar kapanıyor.

Seçimlerden sonra ABD aynı ABD mi olacak?

Trump gerçekten sürpriz yapacak kadar yakınına nasıl sokuldu yeniden Clinton'ın?

Çin gemisi neden sessiz ve İngiltere ve Almanya ve İsrail ne düşünüyor aslında?

Bölge petrollerinin yüzde 70'inin alıcısı Uzakdoğu çekik gözleriyle anlayamadığımız mimiklerle olup taşıyor da biz mi göremiyoruz?

Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri her ay yeniden pozisyon almak zorunda mı kalıyor aslında diğer bütün aktörler gibi?

Kuşlar göçlerini tamamladı, tohumlar kar yağsın diye saklandı mı iyice büzüşen toprağın içine?

Karıncaların güneş her yüzünü gösterdiğinde bu telaşı yaklaşan kış mı sadece?

2016 model kaç anneanne babaanne ellerinde şiş yün kazak atkı eldiven hatta çorap örüyor artık?

İmece toplantısı yapılan bir köy ihtiyar heyeti ya da ayvalara bakarak muhtemel soğuğu tahmin etmeye çalışan bir dede nasıl su aranacağını çatal bir dalla öğreten amca kaldı mı?

Kaldıysa belgeselini izlemezsek kendisinden haber alabilecek miyiz?

Yüzyılın soru çağı bizim payımıza mı düştü?

Cumhuriyet Bayramı tören kutlama resepsiyon ve geçit alayı dışında ne kadar hatırlanabilir bir şey tarihçiler dışında?

Ya şairler…

İyi ki varlar…

İyi ki sadece ilkokulda ezberlenip sonra unutulan kötü şiirler dışında da tarifler sundular, sunuyorlar.

Sadece cumhuriyeti veya bayramları değil savaşı hayatı karıncayı toprağı da hatırlatıyorlar.

Yüzlerce örnek verebilirim.

Mehmet Akif'in 'yarından da yakın'ını Nazım Hikmet'e veya başka bir versiyonuyla “bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan” diyen İsmet Özel'e dair yazabilirim.

Madem bir gün sonra Cumhuriyet Bayramı, madem şimdi yarım gün çalışıp bayram arefesinin içindeyiz, Onur Ünlü'nün bakışıyla kutlayayım bayramınızı.

Ah Muhsin Ünlü mahlasıyla yazdığı, ilk baskısından epey bir miktarının bir arkadaşın balkonunda kaderine terk edildiği, oradan tesadüfen keşfedip tanıştığım kitaplarında değil, Ankara'da bir sahaf dükkanının camında el yazısıyla yazılıp gelen geçeni çarpan şiirindeki Cumhuriyet tarifiyle;

sol yanlarım cumartesi küle çalışsın

mason teşkilatlara çapsın bisiklet

titreyeyim muştalara sapayım kopkor

rabbim kız okula geliyor, yaşasın cumhuriyet!

Cumhuriyet Bayramınız, arefe gününüz, Cuma'nız, örgü ören büyüğünüz, ayva gözleyen akrabanızla beraber kutlu olsun.