Devlet Bahçeli, twitter'da aynen şöyle yazmış: “Ekranlardan seslenen turunçgilleri, yatlarda keyif çatan ve gazete köşelerinde yer tutmuş zavallıları tesadüfen görüyor, izliyorum.”
Mister “No” diye tanımlanan Bahçeli'nin “turunçgiller” diye andığı iki meslektaşımızın Fox TV'nin “ekran yüzleri” olduğunu tahmin etmekte güçlük çekmemişsinizdir…
Keza, yatlarda keyif çatan adamların da “Yurttaş Doğan” ve “çekirdek kadrosu” olduğunu bulmakta zorlanmamışsınızdır…
Dünkü “Yurttaş Doğan!” başlıklı yazımızda okudunuz:
2002 yılında Finansal Forum gazetesine “Rupert Murdoch'a benzetilmekten hoşlanmadığını” söyleyen Aydın Doğan'dı!
Avustralya asıllı ABD vatandaşı olan ünlü medya patronuna benzetilmesinin, kendisine “olumsuz” bir algı olarak döneceğini hesapladığı için böyle konuştuğuna kuşku yoktu.
Aradan geçen on üç yılda, Murdoch'ın başından geçenler dikkate alındığında; ona benzetilmenin negatif faturası daha da kabarmış olmalıdır!
Rupert Murdoch'ın, telekulak skandalının patlak vermesiyle İngiltere'de yaşadıklarını hatırlamak bile kâfidir…
News of the World gazetesinin yasadışı telefon dinlemeleri nedeniyle kapatılmasının ardından, R. Murdoch'ın diğer gazetesi The Sun'da da dört gazeteci gözaltına alınmıştı. (7 Şubat 2012)
Telekulak Skandalı'nın başrollerindeki isimlerden birisi olan ve Murdoch'ın “Meleğim” dediği, NoW'ün eski yayın yönetmeni Rebekah Brooks'un tutuklandığını (kefaletle serbest bırakılmıştı) çoktan unuttuk…
Brooks mu, Ertuğrul Ö. ile Kai Diekmann'ın kankasıdır.
Baronsal Hürriyet'in eski kaptanı, Rebekah Brooks'a “Kızıl kıvırcık saçlı güzel kadın” diye başlayıp övgüler sıralamayı pek sever!
*
Şimdilerde, içerideki şu “Özgür Medya!” farfarasına “aktör veya aktris” olarak “yazılanlar” İngiltere'deki telekulak skandalı esnasında nelerin yaşandığını bir türlü hatırlayamıyorlar!
*
Bahçeli “Turunçgiller” derken, Fox TV'deki Mr. Portakal'la Mr. Küçükkaya'ya gönderme yapıyordu: 1 Kasım Sandığı'ndan çıkan sonuçların, sözünü ettiği ikilinin “yüzlerinden düşen bin parça” hali üzerinden de okunabileceğini mi anlatmak istedi, bilemiyorum…
Türkiye'deki Fox TV'nin de sahibi olan Rupert Murdoch, aynı zamanda Neo-Con çizgideki The Wall Street Journal'ın patronudur. İsrail'e bağlılık yemini etmiş bir medya baronudur!
Pensilvanya'daki Locaefendi, Terör Devleti İsrail'in Mavi Marmara Katliamı'ndan hemen sonra The Wall Street Journal'a konuşmuş ve “İsrail'in otoritesine karşı çıkılmamalıydı” diyerek Ankara'yı kabahatli bulmuştu!
Fox TV'nin Paraleller ile epeyce bir süredir nasıl “paslaştığı” ancak son dönemde fark edilebildi. Mesela, oradaki Paralel Yapı mensubu yöneticinin nereden koştuğunu merak edenlerin Sabri Uzun'un “İn: Baykal Kaseti, Dink Cinayeti ve Diğer Komplolar” adlı kitabındaki “Dink Suikastı” bahsini okumalarında fayda var.
*
Mr. Murdoch, İngiltere'deki telekulak skandalının ardından soruşturma komisyonunda ifade vermişti. Skandal nedeniyle çok zor günler yaşadı. Nihayetinde, havlu attı...
2012'nin Temmuz ayında, News Corporation şirketinin İngiltere'deki ayağı olan News International'ın yöneticiliğinden istifa etti…
Charlie dergisine yönelik terör saldırılarından dolayı (attığı bir tweet'le) “Tüm Müslümanları suçlu ilan edip hedef tahtasına yerleştiren” mi, Rupert Murdoch'tı!
Murdoch'ın Medyası, Gayrımeşru Irak Savaşı'nı körükleyen yayınların da lokomotifliğini yapmıştır. Profesör Roy Greenslade, Murdoch'ın medya imparatorluğuna ait (yerküremizin dört bir yanındaki) yüz yetmiş beş gazetenin tamamında Irak Savaşı'nın savunulduğunu yazmıştır.
Tam da burada, Yurttaş Doğan Medyası'nın ve de Paralel Medya'nın Irak'ın işgalini nasıl “canı gönülden” desteklediğini, “Amerikancılığın şahikasına çıktıklarını” hatırlıyoruz!
*
1 Kasım 2015'ten hemen sonra “Turunçgiller”den söz eden Devlet Bahçeli mi, Türkiye'yi 3 Kasım 2002'deki seçime götüren lider olarak da hatırlanıyor.
Böylelikle, Komprador Burjuvazi'nin Hüsamettin Özkan'ın başbakanlığında tasarladığı ve Yurttaş Doğan'ın da desteklediği “derin koalisyon” senaryosunu boşa çıkarmıştı!
2002 yılının o sıcak yazında, erken seçim kararı alınamamış olsaydı; üstüne bir de sözünü ettiğim şu “Baronsal Koalisyon” kurulsaydı: ABD'nin Irak'ı işgalinin hemen öncesinde 'tezkerenin reddedildiği' o hayati sürecin tarihi tamamen farklı yazılacaktı!
Bahçeli'nin 3 Kasım seçimine gidilirken ekranda “Türkiye'de dışarısıyla bağlantılı siyasi tezgâhtan” söz ederken isim vererek yakındığı JP Morgan, Chase Manhattan Bank'ın günümüzdeki uzantısıdır!
Ekim 2009'da R.Koch'a ödül veren David Rockefeller, JP Morgan'ın ortaklarındandır. Murdoch'ın tüm hücreleriyle bağlı olduğu bir Küresel Baron'dan söz ediyoruz!