Telefonun öbür ucundaki kimdi?

03:004/05/2016, Çarşamba
G: 13/09/2019, Cuma
Tamer Korkmaz

CIA, Suudi Arabistan'ın restini gördü: ABD Kongresi'nin “Suudi Arabistan'ın 11 Eylül saldırılarında rolü olduğunu” iddia eden yasa tasarısına karşı, Riyad'ın ABD'deki 750 milyar dolarlık mal varlığını satma tehdidi CIA Başkanı'nı “durumu kurtarma” açıklaması yapmaya mecbur etti!



CIA Başkanı John Brennan, Suudi Arabistan'ı 11 Eylül saldırılarına (El Kaide'ye) mali destek vermekle suçlayan komisyon raporunda “doğrularla yanlışların birbirine karıştığını” ve raporun “dayanaksız bilgiler içerdiğini” dile getirdi!



Mister Brennan, 2004 tarihli 11 Eylül Komisyonu raporunun Suudilerle alakalı 28 sayfalık kısmının gizli kalması gerektiğini de savundu!



Sam Amca, işte bu raporun temel teşkil ettiği bahse konu yasa tasarısıyla Suudi Arabistan yönetimine “aba altından sopa” göstermişti.



Üstelik bu hareketi “Suudi Kralı Selman'ın Türkiye ziyareti ile eş zamanlı olarak” çekmişlerdi!



Ne var ki, Washington'daki derin hesapları çarşıya uymadı. Geri adım atmak zorunda kaldılar!



Ava giderken avlanacaklarını anladılar. Neden böyle bir duruma düştüler, acaba?



Böyle zamanlarda devletlerin ellerinde bulunan derin kozlar tesirli olur! Yani, karşı tarafa “Portakal, orada kal!” dedirtir!



Mesela, resmi belgelerde üzeri örtülen, sansürlenen kısımlar “Bush ile Ladin aileleri arasındaki yirmi beş yıla yayılan çok yakın ilişkileri, fevkalade miktarlardaki parasal münasebetleri” perdelemeye yarıyor olabilir!



11 Eylül patladığında ABD'deki uçuş yasağı sadece Bin Ladin ailesinin fertleri için geçerli olmamıştı! Birçok Ladin soyadlı kişinin “FBI'ın bilgisi dâhilinde” denizaşırı seyahate çıkmış oldukları gerçeğinin belgelenmesi işten bile değildir!



11 Eylül 2001'deki 'Kurgusal' Saldırılara sadece beş ay kala yani Nisan 2001'de Üsame Bin Ladin'in Dubai'deki Amerikan Hastanesi'nde CIA'in istasyon şefi tarafından ziyaret edildiği gerçeği, bir başka deyişle “bu ziyarete dair derin belge” bugünkü Washington yönetimini güç durumda bırakabilir!



*


Bu ve benzerleri bile kâfi gelir de; çok daha fazlası da var mı?



Perde arkasında Amerikan derin devletinin yer aldığı 11 Eylül Saldırıları'ndan birkaç ay sonrasında; dönemin ABD Başkanı İkinci Dabılyu Bush, Oval Ofis'te

“sıra dışı bir telefon konuşması”

yapmış olabilir mi?



El Cevap…



Şu Haçlı Kralı Dabılyu'nun “ahbap çavuş muhabbeti” içinde konuştuğu, telefonun öbür ucundaki 'dünya çapında tanınmış' kişi; küresel çaptaki

“Wanted”

ilanlarıyla peşine düşüldüğü sanılan, “harıl harıl arandığı” konusunda kuşku duyulmayan Üsame Bin Ladin'den başkası değildir!



*


Oğul Bush, 'Kurgusal' 11 Eylül Saldırılarından hemen sonra “Haçlı Seferleri” diyerek, gayrı meşru Afganistan ve Irak operasyonlarının kapağını açmıştı! Afganistan'da üç buçuk milyon, Irak'ta ise bir milyondan fazla Müslüman'ın kanları

taammüden

döküldü!



“Çağdaş!” Haçlı Seferleri ile Gaddar ve Zalim ABD'nin “demokrasi götürdüğü!” her iki ülkedeki siviller, masumlar, kadınlar, erkekler, çocuklar, bebekler

kasten

bombalandı, öldürüldü!



Kanla beslenen ABD, ne zaman “Demokrasi”den söz etse; ardından savaşlar, bombalar, katliamlar geliyor!



Haçlı Siyonist İttifakı'nın lokomotifi ABD'nin derindeki amacı sistematik olarak Müslümanların kanlarını dökmek, İslam dünyasını yok etmektir!



O yüzden şu anda “adı konulmamış” bir dünya savaşı yaşanıyor! Finalde kaybeden tarafın Haçlı Siyonist İttifakı olacağını ise yaşayan herkes görecektir!



*


Baba Bush, bir dönemlik başkanlığının son aylarında aynen şöyle demişti:



“Ülkemizi Yahudi-Hıristiyan Birliği'nin lideri olarak ayakta tutmaya kararlıyız!” (24 Ağustos 1992)



Baba Bush başkanlıktan ayrıldıktan sonra Carlyle Group'ta yüksek ücretle danışmanlığa başladı. Şirketin “şişman” ortaklarından biri de Ladin Ailesi idi!



11 Eylül Saldırıları'nın üzerinden haftalar geçmesine rağmen Baba Bush ve Carlyle'daki dostları Ladin Ailesi'ne verdikleri destekten vazgeçmemişlerdi!



Bin Ladin'in kardeşlerinden birisi olan Şefik, 11 Eylül 2001 sabahı Carlyle Group'ta iş toplantısındaydı. Bir gün önceki iş toplantısında ise Baba Bush ile Şefik diğer Carlyle kodamanlarıyla sohbet ediyordu!



*


İkinci Dünya Savaşı'ndan birkaç yıl sonra CIA'in kurduğu Moon tarikatının lideri Sun Myung Moon, Baba Bush'a çok yakındı. Oğul George Bush da Moon tarikatına yakın durdu.



Mister Moon, İkinci Bush'u Kasım 2000'deki başkanlık kampanyasında destekledi.



Derin Amerika'nın seçimde yaptığı hileler neticesinde başkanlık koltuğuna oturmuş olan İkinci Bush'un yemin töreninden bir gün önce (19 Ocak 2001) Moon, Oğul Bush için özel bir yemek vermişti!



Sonucunu “ABD Anayasa Mahkemesi'ndeki bir fazla Cumhuriyetçi üyenin” belirlediği Kasım 2000'deki “hileli mi hileli” Başkanlık Seçimi, Kurgusal 11 Eylül Saldırıları'nın “derin kapılarını” da ardına kadar açıvermiştir!


#John Brennan
#Suudi Arabistan