Şu sözler HDP'nin Eş Genel Piyonu Selahattin Demirtaş'a ait: “Bu vatan hepimizin vatanıdır. Ülkemiz, vatanımız tehdit altında olursa biz göğsümüzü gere gere mücadele etmeye hazırız. Saray savunmasını bize vatan savunması diye yutturmasınlar. Onların oyunlarına gelmeyeceğiz.”
*
Bunları söyleyen Demirtaş'ın eş genel başkanı olduğu HDP, PKK terör örgütünün “siyasi parti rolünde oynayan” parçasıdır.
Bağımsız Müslüman Türkiye; içerideki ve dışarıdaki Gladio'nun piyonları olan PKK ile Paralel Yapı'nın tehdidi ve saldırısı altındadır.
Mister Demirtaş'ın başını çektiği HDP'liler…
Bu vatanın evlatlarını hedef alan, kanlarını döken PKK'nın terör eylemlerini şimdiye kadar hiç kınamadılar; alçaklığa, kahpeliğe, bölücülüğe, vatana ihanete ayarlı işbu terör örgütüne hiçbir zaman karşı çıkmadılar…
Ya, ne yaptılar?
Daima PKK'nın savunucusu, candan destekçisi ve dahi “tamamlayıcı parçası” oldular.
Terör siyaseti uygularken, “sırtlarını dayadıkları yer” PKK'dır.
*
Selahattin Demirtaş, bu vatana kastedenlerle birlikte Bağımsız Müslüman Türkiye'ye karşı mücadele veriyor!
Haçlı Siyonist İttifakı'nın Türkiye'deki piyonudur!
Washington'da “Eski Kaşar” CIA ajanı ile yaptığı görüşmede aldığı derin talimatların ardından Türkiye'ye döner dönmez yaptığı açıklama ile Kobani Kalkışması'nın fitilini ateşleyen Demirtaş'ın ellerine masum insanların kanı bulaşmıştır.
Mister Demirtaş'ın sözünü ettiği “vatan”ın Türkiye olmadığı aşikârdır!
Ya, neresidir? Eş genel piyonun asli vatanı, ABD'dir.
Oradan emir alıyor. Oraya “hizmet” ediyor!
Bu bir “Gladio Hizmeti!”dir.
*
Terör örgütünün Kandil'deki kampları çok etkili bir biçimde vurulunca, panikleyip soluğu NATO'nun merkezi Brüksel'de alan ve Ankara'yı Batılı ağababalarına şikâyet eden de Demirtaş'tır…
Ankara'ya baskı yapılması için AB'ye yalvarmıştır.
*
Başta Almanya olmak üzere AB ülkeleri, ta başından beri PKK terör örgütüne sistematik destek veriyorlar.
Siz bakmayın, Avrupa Birliği devletlerinin “PKK ile mücadelesinde Türkiye'nin yanındayız” yollu laflarına; bu “yasak savma kabilinden” açıklamaların hepsi tiyatrodur!
PKK terör örgütünün koruyucusu oldukları gerçeğinin üzerini örtebilmek için böyle oynuyorlar.
Türkiye'nin “kırmızı bültenle aradığı” 650 PKK'lı terörist; Avrupa Birliği ülkelerinde, özellikle Almanya ve Fransa'da rahatlıkla dolaşıyor.
Dahası oralarda itina ile besleniyorlar; Türkiye'ye karşı “antrene” ediliyorlar!
*
Mister Demirtaş, Bakırköy'deki Barış (!) Mitingi'nde, Ahmet Davutoğlu'na seslenerek “Biz sivil siyaset yaptık, sizi iktidardan düşürdük. Siz ne yaptınız? Silaha sarıldınız. Asıl silahla arasına mesafe koyması gereken AKP'dir” diye konuştu.
Mister Demirtaş'ın bu sözleri, bir nevi itiraftır!
Demek ki, neymiş?
HDP'ye “seçimlere parti olarak katılması” gerektiği sufle edilerek; AK Parti'yi “iktidardan düşürebilmek” için, “özel görev” verilmiş! (Bu özel vazifenin, diğer ayağında ise HDP'ye Kızılay'lık yapan CHP vardı!)
*
Hiç kimse aklımıza hakaret etmeye falan kalkmasın:
Silaha sarılan, AK Parti değildir…
Suruç saldırısından dokuz gün önce “11 Temmuz”da, KCK “ateşkesin bittiğini” açıklamıştır!
Suruç'taki “kontra” terör eyleminin hemen ardından da, Selahattin Demirtaş “silahlanma” çağrısı yaptı!
Seçim kampanyası boyunca; mesela “kan damlayan muslukları gösteren” afişlerle halkı baskı altında tutanlar, her çeşit zorbalıkla ve de “silah zoruyla” oy toplayanlar kimlerdi?
PKK'nın birçok yerde başlattığı terör saldırılarını asla kınamayan; polislerimizi, askerlerimizi şehit eden PKK'yı daima can-ı gönülden destekleyen de Terör Partisi'nin eş genel piyonudur!
*
Selahattin Demirtaş, “barış”tan söz ederken hiçbir zaman samimi olmadı; “halkla ilişkiler” yapıyor, oynuyor, aktörlük sergiliyor.
Göz boyamak maksadıyla “barış” maskesi takmayı pek seviyor, buna karşılık sürekli Terör Siyaseti uyguluyor.
Türkiye'nin başına birçok gaileler açmış olan şu “eski kaşar” CIA ajanının teknik direktörlüğünü üstlendiği Mr. Demirtaş'ın, PKK terör örgütünün yörüngesinden çıkması mümkün değildi.