Hürriyet: ABD elçisinin himayesinde, vatana ihanet!

04:0022/09/2015, Salı
G: 13/09/2019, Cuma
Tamer Korkmaz

Cumhurbaşkanı, Yenikapı'daki “Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses” mitinginde “1 Kasım'da Meclis'e, hangi partiden olursa olsun 550 yerli ve milli vekil göndermenizi istiyorum” dedi.PKK terörünü lanetleyen bir milyonu aşkın katılımlı fevkalade mitingden; en başta Paralel Örgüt'ün medyası, içerideki ABD-İsrail Yandaşı Şer Cephesi çok rahatsız oldu!Sahibi Londra'ya kaçan Paralel Yapı'nın iki numaralı “gazete”si, bugüne kadar PKK'ya karşı gerçekleştirilen en kalabalık mitinge gözlerini sımsıkı kapatırken;

Cumhurbaşkanı, Yenikapı'daki “Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses” mitinginde “1 Kasım'da Meclis'e, hangi partiden olursa olsun 550 yerli ve milli vekil göndermenizi istiyorum” dedi.

PKK terörünü lanetleyen bir milyonu aşkın katılımlı fevkalade mitingden; en başta Paralel Örgüt'ün medyası, içerideki ABD-İsrail Yandaşı Şer Cephesi çok rahatsız oldu!

Sahibi Londra'ya kaçan Paralel Yapı'nın iki numaralı “gazete”si, bugüne kadar PKK'ya karşı gerçekleştirilen en kalabalık mitinge gözlerini sımsıkı kapatırken; mitingde görevli polisleri taşıyan İETT otobüslerinden birisinin yaptığı kazayı “Faciaya kıl payı” başlığıyla ilk sayfasına taşıdı!

HDPKK'nın candan destekçisi Paralel'in “lokomotif gazetesi” ise “400 vekil alınsaydı durum çok farklı olurdu sözü tepki çeken Erdoğan bu kez de 550 yerli ve milli vekil istedi” diyerek…

Hem 400 vekil bahsindeki düzenbazlığını tekrarladı;

Hem de 1 Kasım seçiminde oluşacak Meclis'e yerli ve milli vekil istenmesinden duyduğu rahatsızlığı dışa vurdu!

Yani? “Gayrı Milli” olduklarını bir defa daha açık ettiler! Bağımsız Müslüman Türkiye'ye karşı Haçlı Siyonist İttifakı'nın “piyonu” sıfatıyla mücadele veriyorlar!

*

Cumhurbaşkanı'nın, Anayasa değişikliği bağlamındaki 400 vekille ilgili sözlerini çarpıtarak “400 vekil alınsaydı, Dağlıca olmazdı” şekline dönüştüren hangi gazeteydi?

-Baronsal Hürriyet'in internet sitesi!

İş işten geçtikten sonra, yani maksat (algı harekâtı) hâsıl olduğunda; Hürriyet hatasını kabul etti!

“Kasıt yok, üzgünüz” diyerek işi pişkinliğe vurdu.

Bal gibi kasıt vardı; bu yalan haberde, sahtekârlıkta birinci derecede sorumluluğu bulunan editöre herhangi bir fatura kesmek şöyle dursun, tersine sırtını sıvazladılar!

Ardından ne oldu? Hürriyet'in düzenbazlığına tepki gösterenlerce gazetenin camları kırıldı. Bizler de kınadık. “Hürriyet'in camlarının çizilmesini dahi istemeyiz. Tepki göstermenin yolu, yöntemi asla bu değildir” dedik. Buna mukabil, Baronsal Hürriyet ne yaptı?

Dağlıca'da kanları dökülen şehitlerimize değil; kırılan camlarına odaklandı! PKK terör örgütüne, arkasındaki güç odaklarına (İçerideki ve Dışarıdaki Gladio) karşı durmak yerine; o cepheye destek vermeye devam etti, camlarının kırılmasını “uluslararası mesele” haline getirmeye çalıştı!

*

Kısa süre önce, Star Medya Yönetim Kurulu Başkanı kurşun yağmuruna tutulduğunda; Hürriyet, saldırıyı hiçbir surette sorun yapmadı, hatta Amiral Battı Gemisi'nin eski kaptanı “Saldırıyı kendileri organize etti” demeye getirdi!

Star gazetesine konulan bomba son anda etkisiz hale getirildiğinde veya Star yöneticisi kurşunlandığında; daha evvel de Akit gazetesi taşlandığında, kurşunlandığında ve dahi muhabiri Paralel Medya'nın başındaki sözde gazeteci tarafından tartaklandığında; tüm bunları yok sayan, gıkını çıkarmayan ABD Ankara Büyükelçiliği, AB sözcüleri, Alman Yeşiller Partisi vesaire…

Baronsal Hürriyet'in “camları kırıldığında” hiç vakit kaybetmeksizin Aydın Doğan'ın gazetesine cansiperane koltuk çıktılar, “basın özgürlüğünden” dem vurdular!

*

Dahası var: ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass, Ecnebi Hürriyet'i ziyaret etti, “Burada olmaktan dolayı çok mutluyum” dedi. “Arkanızdayız” mesajı verdi. Hürriyet de ABD büyükelçisinin destek ziyaretini birinci sayfasından “Geçmiş Olsun” başlığıyla ve “gururla” sunarken, “Amerika devleti bizim arkamızda” pozu çalıştı!

İlk sayfada, Hürriyet'in genel yayın yönetmeni Sedat Ergin ile Dijital Medya Grup Koordinatörü Bülent Mumay'ı, Yazı İşleri salonunda ABD Büyükelçisi John Bass'le birlikte “mutluluk” anlarında gösteren o fotoğraf mı, “Hürriyet'in Türkiye'ye değil ABD'ye bağlılığını” tescilledi!

Hal böyleyken; Hürriyet logosunun sol yanında yer alan Türk Bayrağı'nın da, yıllardır Ecnebi Hürriyet'in…

ABD, İsrail ve Almanya yandaşlığını “kamufle etmek amacıyla” orada durduğu, bir defa daha kanıtlandı!

*

“Süper Tarafsız!” Hürriyet'in başına, CHP'li Enis Berberoğlu'nun yerine CHP'li Sedat Ergin'in getirildiği günlerde; John Bass'in de ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne atanacağı kesinleşmişti…

O vakit, Yeni Şafak'ta şunları yazmıştım:

“Farzımuhal hatlar karışsa…

Yanlışlık eseri, Sedat Ergin ABD'nin Ankara Büyükelçisi; John Bass de Hürriyet'in yeni genel yayın yönetmeni olsa…

İnanın, pek bir şey değişmez!” (5 Eylül 2014)

*

Bir yıl kadar önce bu sütunda yazılanları, John Bass'in Hürriyet'e ziyareti ziyadesiyle doğruladı!
#Sedat Ergin
#Hürriyet
#Gladio
#John Bass
#Paralel medya