“Havrupa” Medeniyeti!

04:0014/03/2017, Salı
G: 18/09/2019, Çarşamba
Tamer Korkmaz

Yazımın başlığında bir tashih hatası yok; orijinali böyledir! Avrupa Birliği üyesi Hollanda'nın polisi, Rotterdam'da altı saat rehin tuttuğu Aile Bakanı Kaya'yı zorbalıkla sınır dışı etti. Bu devasa skandalı konsolosluk önünde protesto eden Türklere atlarıyla ve köpekleriyle saldırdı!



Barbar ve zalim “Avrupa Medeniyeti”nin hakiki yüzü işte budur…



Özelde Hollanda devletinin genel manada Avrupa Birliği devletlerinin son dönemdeki tüm saldırıları,

Haçlı Zihniyeti

'nin eseridir.



Faşist Avrupa,

aslında Bağımsız Türkiye'nin İslami kimliğine saldırıyor!



*


Hollanda polisinin başına copla vurup yaraladığı, polis köpeğinin de baldırını ısırdığı yerde yatan bir gurbetçimizin ibretlik fotoğrafı dün birçok gazetenin manşetindeydi:



Haliyle, bundan böyle

Hav'rupa Medeniyeti

olarak anılmayı hak ediyorlar!



AK Partili bakanların konuşmasını her türlü zorbalıkla engelleyen Hollanda devleti, Hayır'cı Abdüllatif Şener'in ve Metin Feyzioğlu'nun konuşma yapmasına ise “sevinçle” izin verdi.



“Hayır Cephesi”ne kucak açan Hollanda, 16 Nisan'da “Evet” çıkmasından “ne denli korktuğunu” göstermiş oldu!



Demek ki…



Bağımsız Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne geçmesi, Batılı devletler için “hayati bir yenilgi veya kayıp” anlamına gelecek!



Bu panikle, diplomatik teamülleri bir kalemde silerek dört bir koldan

haydutluğa başvuruyorlar!


*


Türkiye'deki OHAL uygulamasını aylardır dillerine pelesenk edenler; Aile Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Rotterdam'daki başkonsoloslukta Hollanda'daki Türklerle buluşmasına izin vermediler, bunun için birdenbire

OHAL

ilan ediverdiler!



15 Temmuz'da Türkiye'deki darbe kalkışması berhava oldu diye karalar bağlayan Hollanda'sından Almanya'sına kadar Haçlı AB devletleri için; demokrasi, bir illüzyondan, bir gözbağcılık gösterisinden ibarettir. Kullanışlı, konforlu bir maskedir.



Almanya, Hollanda ve Avusturya'da AK Parti'li bakan ve milletvekillerinin toplantıları çatır çatır engellendi. Her üç ülkede de “Hayır” kampanyasına “kol kanat” geriliyor:



Haçlı Avrupa Birliği sözcülerinin; işbu üç üye ülkeye “Demokrasi zedelendi” diye itiraz ettiğine veya “Fikir ve ifade hürriyeti yara aldı” diye tepki gösterdiğine şahit olan, duyan, gören, bilen var mı? Yok!



Tersine, AB'nin sözcüleri;

peş peşe faşist saldırılara uğrayan Türkiye'yi

“Aşırı açıklamalardan kaçının” diye uyarıyor!



Haçlı Avrupa Birliği'nin alayı;

“Hayır” Cephesi için seferber de ondan!


Cevap ve düzeltme


Yeni Şafak Gazetesi'nin 28 Aralık 2016 tarihli nüshasında Tamer Korkmaz imzası ile

“Yine de dünya dönüyor!'

başlığı altında yayınlanan köşe yazısında, müvekkilime yönelik seviyesiz, gerçek dışı ve hakaret niteliğinde ifadeler kullanılmıştır.



Köşe yazısı içeriğinde müvekkilimin, Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu'na cumhurbaşkanı adaylığı teklifinde bulunduğu iddia edilmiş, devamında ise Amerikan Devleti ve Fetö ile stratejik işbirliği yaptığı iftirası atılmıştır. Tamer Korkmaz aynı iddia ve iftiraları daha önce de köşesinde dile getirmiş, Sulh Ceza Hakimliği kararı neticesinde ise iddiaların gerçek dışı olduğu sabit olmuş ve 27.12.2016 tarihli köşesinde cevaplarımızı yayınlamak zorunda kalmıştır. Ancak buna rağmen aynı iddia ve iftiraların bir gün sonra tekrar dile getirilmesinin dürüst gazetecilik ilkelerine tamamen aykırı olduğu izahtan varestedir. Müvekkilimin, özellikle darbe teşebbüsünün engellenmesindeki rolü bütün kamuoyunun hafızasında yer almaktadır. İşbu gerçek karşısında müvekkilimi Fetö ile işbirliği içerisinde göstermeye çalışmak en hafif tabiri ile işgüzarlıktır.



Ancak özellikle belirtmek isteriz ki işbu mesnetsiz iddia ve iftiraların sahibi Tamer Korkmaz, 1986 yılında muhabir olarak girmiş olduğu ve Fetö'nün karargahlarından sayılan Zaman Gazetesi bünyesinde tam 21 yıl boyunca çalışmıştır. Bir başka deyişle, şimdi “Locaefendi” olarak hitap ettiği Fetö liderinin emrinde uzun yıllar boyunca hizmet etmiştir.



Özetle, bu tür zorlama yorum ve varsayımlar ile gerek Aydın Doğan'ın gerekse Doğan Grubu'nun Fetö ile ilişkisi olduğu ileri sürenlerin, zamanında Fetö'nün tam ortasında yer almış olmaları, yıllarca bu yapıya hizmet etmeleri tesadüf eseri olamaz. Bunlar, suçu başkalarına bulaştırarak kendilerini kurtarmaya çalışan kişilerdir, yazıları ve haberleri bu husus gözetilerek değerlendirilmelidir. Yeni Şafak Gazetesi okurlarının bilgi ve dikkatlerine sunarız. Saygılarımızla,


Aydın Doğan Vekili Av. Güneş Çelik




#AB
#OHAL
#15 Temmuz