Son günlerde, Hürriyet'in kalemşorlarından “ağlama” yazıları birbiri ardına geliyor. Terör Partisi eş genel başkanı Demirtaş'a “Türkiye partisi olacağım dedin. Şimdi devlet kurmaktan bahsediyorsun. Fena aldattın bizi. Sana inanmıştık. İhanete uğradık” diye sesleniyorlar!
Hep bir ağızdan “tıpkıbasım repliklerle” rol kesiyorlar, manevra yapıyorlar!
“Afiyetle yiyelim de, bütün yaşadıklarımızı unutalım” diye!
Bu gibi durumlarda, kısaca “Oh ne ala, muallâ!” diyoruz.
*
HDPKK'nın candan destekçisi Doğan Medyası, duvara dayandı.
“Mecburen, mecburiyetten” bir tiyatro sahneliyorlar…
Samimi değiller…
Kendilerine “sefer görev emri” olarak sufle edilen yeni rollerini sergiliyorlar.
*
“Selahattin Demirtaş, bizi kandırdı. Meğer ne kadar safmışız” falan diyorlar!
Üstüne, Hükümet'e “Biraz da biz kandırılalım” diye gönderme yapıyorlar.
Oysa…
Bu bahiste, öyle “kandırılma, aldatılma” falan yok.
Ya? Taammüden, bilerek isteyerek, canla başla, iradi olarak icra ettikleri fevkalade arzulu bir birliktelik “yoldaşlık” var.
Alayı “gönüllü” olarak oradaydı! Özel görevleri icabı oradaydı!
*
Mister Demirtaş veya HDPKK sözcüleri sözde özyönetimden veya PKK devleti kurma hayallerinden ilk kez söz ediyor değiller!
Vatana ihanetleri yeni ortaya çıkmış değildir. Oyuncusu oldukları ecnebi filmin başından beri hainlikleri tescillidir.
Hürriyet yazarları, bu paçavra talepleri ilk defa duyuyormuş gibi yaparak aklımıza hakaret ediyorlar.
*
Doğan Medyası; HDP'nin, PKK'nın uzantısı olmasına veya Terör Partisi hüviyetine şimdiye kadar neden hiç itiraz etmedi, gözlerini fal taşı gibi kapadı?
20 Temmuz 2015'ten bu yana PKK terörüne karşı neden gerekli tepkiyi göstermedi?
7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri için HDP'ye canla başla oy isteyen bunlar değil miydi?
“HDP'ye Oy Ver, Kurtul” çağrısının dakikalarca asılı kaldığı ekran “CNN Türk”e aittir!
Terörizmi yöntem olarak benimseyen, siyasi lider olmak yerine “Kravatlı Terörist” kulvarında koşan Mister Demirtaş'ı kamuoyuna “Barış Güvercini” diye lanse eden Doğan Medyası idi!
Eş genel piyon; fikirlerini, amaçlarını, yolunu, rolünü bilmedikleri birisi değildi ki!
*
Demirtaş'ın bir yıl ara ile iki defa koşarak gittiği ve dahi talimat aldığı Washington, Ecnebi Hürriyet'in de “zincirleme” bağlı-bağımlı olduğu derin kumanda merkezidir.
ABD'nin Ankara'daki Büyükelçisi, “camları kırıldı” diye Hürriyet'i ziyaret etmedi mi? Hürriyet'in yazı işleri katında boy göstermedi mi?
Baronsal Hürriyet Eski Rejim'in gazetesidir. Görünen sahibi belli de; perde arkasındaki “pek tanınmış” asıl sahibini bilmek lazımdır!
Atlantik'in öte yanındaki karargâhın Türkiye'deki mümessili olan Baronsal Gladio, sahne arkasından hem HDPKK'yı yönetir hem de Doğan Medyası'nı yönlendirir! Paralel Yapı'nın içerideki patronu da onlardır. CHP'nin başına Kılıçdaroğlu'nu paraşütle getirenlerden söz ediyoruz!
*
Baronsal Hürriyet'in ABD ve İsrail'e olan bağlılığını görebilmek için Almanya'daki Yahudi şirketi Axel Springer'le ortaklığına bakmak dahi yeterlidir.
Axel Springer'in yayın ilkeleri Transatlantik İttifakı'na dayanışma ve destekten söz ediyor. Bu da “ABD ve İsrail'in menfaatlerini dünya üzerinde korumak” demektir!
*
Aydın Doğan'ın medyası, Bağımsız Müslüman Türkiye'ye karşı Haçlı Siyonist Cephesi'nde yer alıyor. Transatlantik İttifakı'nın yandaşı olarak Ankara'ya karşı mücadele veriyor.
PKK'lı teröristleri eğitmek için Kandil'e gönderilen yedi Alman ajanından (BND) birisi olan Kevin Joachim, TSK'nın bir süre önceki hava harekâtı esnasında öldürüldüğünde Aydın Doğan Medyası'ndan çıt çıkmamıştı!
Şu sıralar “Demirtaş bizi kandırdı!” diye tiyatro yapan Hürriyet yazarlarının, bizleri kandırabilmesinin neden asla mümkün olmadığını anlatmaya sadece bu örnek bile kâfidir!
*
En başta ABD, İsrail, Almanya ve İngiltere; tüm hücreleriyle PKK terör örgütünün arkasındadır. Bunların Türkiye'yi bölme planları çok eskidir.
Önce özyönetim, ardından da “Kürt devleti” kurma emellerinin temelinde adı geçen Haçlı ve Siyonist devletler vardır…
Bağımsız Müslüman Türkiye, PKK terör örgütüne “son otuz yılın en ağır ve hayati kayıplarını” verdirdi. Devamı da gelecek!
İslam düşmanı Ecnebi Cephe'nin dayattığı; “Özyönetim ve PKK devleti kurma” yollu paçavra “talepler” berhava olmaya mahkûmdur!