NATO üyesi Yunanistan, darbecileri Türkiye'ye iade etmiyor: 15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrasında askeri helikopterleYunanistan'a kaçan FETÖ mensubu sekiz subayın tamamı hakkında Türkiye'nin iade talebi reddedildi.
Böylece, Yunanistan FETÖ'nün firardaki askerlerine koltuk çıkan bir başka söyleyişle “darbecileri himaye eden NATO üyesi devlet” olarak kayıtlara geçti.
Aynen ABD gibi, Yunanistan'ın da 15 Temmuz darbe kalkışmasının başarısız olmasından dolayı büyük bir hayal kırıklığına uğradığı aşikârdır.
15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin arka planında ABD/NATO vardır. Donald Trump bile “CIA'in darbeye yardım ettiğini” itiraf etti. Kılıçdaroğlu ise halen daha hiç utanmadan “Kontrollü darbe”den söz edebiliyor!
Avrupa'daki en kritik NATO üssünde (Almanya, Remstein) “görev yapan” 46 FETÖ mensubu subay “geri çağrılmalarına” rağmen Türkiye'ye dönmediler.
Bu askerler, Almanya+ABD+NATO'nun himayesi altındadır.
*
Fetullah Gülen'in ilk yabancı teknik direktörü olan kaşarlanmış CIA mensubu Graham Fuller'ın yetiştirdiği Henry Barkey'in 15 Temmuz'un sabahında İstanbul'a geldiği ortaya çıkmıştı: O gün Büyükada'daki Splendid Otel'de gizli toplantı yapan on yedi kişi arasında CIA mensubu Barkey de vardı.
Barkey otelden ayrılırken resepsiyondaki görevliye üzerinde “Pennsylvania” yazılı bir “çan” bırakmıştı!
Geçen Şubat ayı başında Henry Barkey, “Türkiye ile NATO arasındaki asıl problemin,15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından 100'den fazla general ve amiralin Türk Ordusu'ndan atılması olduğunu” söyledi.
Barkey'in şu sözleri ise “itiraf” hanesine yazılacak cinstendi:
“Ordu ile münasebeti kesilenler, ABD'ye yakın ve NATO'ya inanan komutanlardı. Onların yerlerine gelen subayların milliyetçi tavırda olduklarını görüyoruz. Bu, durum, Türkiye ile NATO ilişkileri açısından tehlikeli!”
15 Temmuz'daki darbe kalkışmasının berhava olmasından dolayı bunalıma giren Henry Barkey'in bu feveranı; FETÖ mensubu subayların “kimin çocukları” olduğunu ziyadesiyle gösteriyor!
Paralel darbecilerin; aslında ABD'nin+NATO'nun askerleri olduklarını CIA ajanı Barkey bile itiraf ediyor!
*
Bütün bunlardan sonra; yıllar öncesine gidelim ve ABD Askeri Haber Alma Teşkilatı'nın orijinal adı “Field Manual” olan 30-31 kodlu talimnamesindeki “Ek B”de yer alan “Ajanların Devşirilmesi” başlıklı bölüme 'zum' yapalım:
“
Ev sahibi ülke ordusunun subayları, ABD Askeri Haber Alma Teşkilatı'nın özel çıkarlarına hizmet edecek kadrolar oluşturmak için son derece uygun bir alandır. (…)
Bu subayların Amerika muhibbi uzun süreli ajanlar olarak yapacakları çalışmalar özellikle önemlidir. (…)
Uzun süreli ajanların bünyeye kazandırılması açısından şu kategorilerin mensupları özel bir ilgiyi hak ederler:
a)Uzun süredir ABD ve müttefikleriyle ekonomik ve kültürel ilişkiler içerisinde olan ailelere mensup subaylar.
b)ABD askeri eğitim programlarıyla tanışma olanağı bulmuş subaylar, özellikle de doğrudan doğruya ABD'de eğitilmiş olanlar.
c)Ev sahibi ülke haber alma teşkilatlarında belirli görevleri deruhte etmek üzere seçilmiş subaylar. Bu subaylar çok özel hatta belki münhasıran kendilerine odaklanan bir ilgiyi hak ederler.
b şıkkında söz edilen subaylar; siyasi sadakatleri, komünist ideolojiye yatkınlık göstermemeleri ve de ABD'nin demokratik ideallerine bağlılık açısından ABD eğitim kamplarındaki eğitim personelinin direktifleri çerçevesinde son derece dikkatli olarak kontrol edilmelidir. ABD'de eğitim gören her ev sahibi ülke subayı için hazırlanan eğitim sonu raporunun gizli eki, söz konusu subayın Amerikan Askeri Haber Alma Teşkilatı'nın uzun süreli ajanı olarak çalışması ihtimali ve yapabileceklerine dair bir değerlendirmeyi de ihtiva eder…
”
*
Field Manual'de sözü edilen “ABD'nin demokratik ideallerinin” en başında aslında “darbeciliğin” geldiği aşikârdır!
“Sahra Talimnamesi” olarak bilinen bu “Çok Gizli” belgenin söz konusu eki, 18 Mart 1970 tarihlidir ve talimnamenin tamamı
“Kontrgerilla'nın El Kitapçığı”
diye de tarif edilmiştir! Talimnamenin başlangıcı, daha önceki yıllara “NATO'nun kuruluşuna” kadar gidiyor!
Bu belgeye Regine Igel'in “Terrorjahre: Die dunkle Seite der CIA in Italien” (Terör Yılları: CIA'in İtalya'daki Karanlık Yüzü” adlı kitabında yer verilmiştir. Wolfgang Schorlau'nun İletişim'den çıkan 'Münih Komplosu' adlı polisiyesinin son kısmına da bu gizli belge eklenmiştir.
*
NATO'nun kuruluş anlaşmasında (4 Nisan 1949) yer alan “Gizli Protokol”deki bir madde seneler sonra gün ışığına çıkmıştır:
Bu maddeye göre “Bir ulusun NATO ittifakına katılabilmesi için; öncelikle gizliliğin esas olduğu, sivil kadrolar aracılığıyla komünizmle mücadele edecek bir ulusal güvenlik otoritesi kurması” şart koşuluyordu!
“Ulusal güvenlik otoritesi” mi? “NATO üyesi ülkeleri, ABD'nin yörüngesinde tutmayı garanti etmekle yükümlü gayrı resmi, çok gizli bir örgüt” demekti!
Yani? GLADIO!
#NATO
#FETÖ
#ABD
#15 Temmuz
