İsmet Özel yıllar önce
'in (İlter)
programında,
biz birçok şeyi artık toplumda tesir uyandırması imkansız olduğu zaman öğreniriz,
demişti.
olayında aynen böyle olmadı mı?
Yıllardır bu suikastın üzerinden
yaptılar, kendilerine alan açtılar, neden suikast çözülmüyor diye
'yi matine- suare töhmet altında tuttular…
Ne zamanki…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yaptığı soruşturma sonucunda
cinayetinde
dahli olduğunu,
ve
in ifadelerine de dayandırarak net bir şekilde ortaya koydu, suspus oldular.
Bizim tertibin (Can Dündar)
gazetesi 1915 yangınını, Türkçe karşılığı
olan
manşetle görmüştü.
ha?
Dink suikastındaki
taammüden görmezlikten gelmekle, cinayeti adeta
işlediniz ama! (“Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir" buyrulur Kur'an'da.)
Konsorsiyumdaki yerinizi aldınız.
Doğrusu bu da göreviniz, bir şey diyemeyiz. Malum,
deşifre olunca görev size düştü.
Ya diğerleri…
Yazmıştım: “Ota b.ka soru soran
, Gölcük'te bir döşemenin altında gizlenen bilmem kaç nolu CD'yi eliyle koymuş gibi bulabilecek kadar
olan cemaatçi polis ve istihbaratçıların (Marquez'in 'Kırmızı Pazartesi' misali) herkesin beklediği bir cinayete nasıl engel olamadıklarını ve aradan geçen onca yıla rağmen mezkur cinayeti neden çözemediklerini bir kez olsun sormadı…"
Sormasından geçtik, her şey apaçık ortaya çıktığı halde bir kelime bile etmedi.
Her fırsatta bunun hesabını sormak boynumuzun borcudur, tekrar tekrar soracağız.
Evet,
neden susuyor hâlâ?!
a
veren komisyonun üyesi değil miydi?
Neden susuyor?
Artık meczupluğa vardırdığı Erdoğan takıntısıyla bu utançtan kurtulacağını mı sanıyor?
Hepsinin dilleri lal olmuştur.
Hadi bunlar susuyor, cinayetin gizli elleri deşifre oldu, neden gündem olmuyor peki?
Gündem olsaydı zaten öğrenmiş olamazdık değil mi?
***
Dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'
a suikast planı iddiası gündemi kaplamıştı.
ın yaptığı açıklamada, 2 subay aslında başka bir şey araştırmak için (sokak istihbarı ) ordaydı deniliyordu.
suikast planının konuşulduğu söz konusu televizyon programında
İlter, 2 subaydan bir tanesinin ev adresini yuttuğunu söyleyince İsmet Özel,
diyerek söze başlamış ve şöyle sürdürmüştü:
“Biz dünyanın her yerinde yaşayan insanlar, sadece Türkiye'de değil, bir takım haberlerin ne olduğuna dair aslını bilme şansına sahip değiliz. Bize bir şey söylüyorlar, biz de önceki şartlanmalarımıza göre tavır alıyoruz. Eğer hazırlıksız insanlarsak ortama uyuyoruz. Ama bir takım tecrübeler geçirmişsek bu işin arkasında ne olduğuna dair kafamızda daha açık şeyler var (…) Evet biz birçok şeyi artık toplumda tesir uyandırması imkansız olduğu zaman öğreniriz.
Şu anda çok taze bir şey var. İnsanların ayranı kabarmış durumda, bu durumda biz gerçekleri fark edemeyiz…"
Uzun lafın kısası, İsmet Özel, Bülent
konuşulduğu gün bunun
bir şey olduğunu ifade etmişti.
Dediği gibi de çıktı.
Yıllar sonra
deşifre edilince, mahut suikast planının da
girmek için bir “ayaktan" ibaret olduğu öğrenildi.
Yazık ki yazık, her şey ortaya çıktı ama toplumda tesir uyandırmadı.
***
Peki,
'nin büyük değişimini, mesela,
'ye
vekaletiyle “başbakanlık" teklif etmekle hangi “çözümü" gerçekleştirmek istediğini öğrendiğimizde toplumda herhangi bir tesir olacak mı?
Korkarım hayır!
Hangi çözümü gerçekleştirmek istediklerini kuşkusuz bilemiyoruz ama hangi çözümsüzlüğe neden oldukları artık ayan beyan ortada.
Bunu da
, 7 Haziran seçiminden önce, 31 Mayıs 2015 tarihli yazısında değerli yazar
öngörmüştü:
“HDP açıkça AKP'ye karşı olduğunu, Erdoğan'ı başkan yapmayacağını söylüyor. Ancak bunun çözüm sürecini nasıl etkileyeceği hakkında hiçbir değerlendirme yapmıyor. Eğer HDP barajı geçer ve örneğin AKP de Meclis çoğunluğunu elde edemez ise acaba karşımıza nasıl bir siyasi gündem çıkar? Üç partinin koalisyonu saçma bir hayalden ibaret. Şu seçim süreci bile hangi koalisyonun gerçekçi ve 'tabii' olduğunu ortaya koyuyor. Bu bir AKP / MHP koalisyonu olacaktır… Kısacası eğer HDP'nin hedefleri tam olarak tutarsa karşımızda çözüm sürecini rafa kaldıran bir siyasi ortam bulacağız..."
Umarım “gerçekçi" ve “tabii" olan koalisyon şekli gerçekleşmez.
İlk günden beri söylüyorum tek çözüm tekrar seçimdir.