Programın sonuna denk geldim, başından itibaren izlemiş olsaydım belki ben de ağlardım.
Yine de duayen gazeteci
'ı gözleri yaşlı görünce bir tuhaf oldum.
Nasıl desem, “
” ifadesiyle, “
” yaşadım; adeta duygularım “
”
ve arkadaşları niye ağlıyor demeye kalmadı,
kanalındaki söz konusu program,
'yla nihayete erdi.
Ne oldu diye sorunca, İzmir'in kurtuluşunu anlattılar, dedi küçük oğlum.
İyi güzel de, onca yıl aradan sonra bu duygu seli için ekstra bir neden olmalı değil mi?
Yoksa?
Müdür densizlik edip, “
” mi dedi?
Şayet öyleyse, ulan aferin, ulan helal olsun, ve hatta, sizin gözyaşlarınıza kurban, dedim.
Bu heyecanla mezkur programı internetten bulup ilgili kısmı izledim.
yazarlarından
, İzmir'in kahraman kadınlarından
kadar İzmir'in kurtuluşuna dair “anekdotlar” anlatırken
ve
'in gözleri yaşardı.
Haliyle benim de boğazım düğümlendi.
Lakin, programı kapatırken hüngür hüngür ağlamamak için kendini zorlayan
'ın, “
” lafını işitince şaştım kaldım!
Hey kurban olduğum Allah, Cumhuriyetimizi kim oyluyor, nerde oyluyor, ne zaman oyluyor?
Referandumun kastedildiği besbelli, de,
içinde Cumhuriyetle uzaktan yakından alakalı tek bir madde var mı?
Yok!..
ve
da kaç kez dile getirdiler; “
” dediler, “
”
Hadi
anlamadı.
Zaten anlamak gibi bir meselesi de yok. Hiç olsaydı, “
” şeklinde ipe sapa gelmez yalanlar söyler miydi?
Tek derdi var; kilitlendiği hedefe ulaşmak. Bu uğurda her şeyi mubah gördüğü de yalanlarından belli.
Referandumda “
” çıkması için
'e lagaluga etmenin işe yarayacağına inansa hiç düşünmeden
'den başlamasa ben bir şey bilmiyorum. Aynı şekilde,
de demediğini bırakmaz;
bu rejim yüzünden 1950'den beri iktidar olamıyor falan der.
Yani, işine gelsin,
'i de
'i de dakkada “satar.”
Zira onda bu kabiliyet var. Hiçbir ilkesi yok çünkü. Zaten yalancının her şeyden evvel ilkesi olmaz.
Ayrıca, 15 Temmuz'a “
” demekle o koltuğa kimler tarafından oturtulduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldu.
O alçak FETÖ darbesini daha başka nasıl savunabilirdi ki? Başaramayan, zelil olan darbecilere, “
” diyecek hali yoktu ya! Onu
bile söylemedi; “
” demekle yetindi.
Müdürün,
'ten itibaren partisini FETÖ'nün
haline getirdiğini de artık tartışamayız. Uluslararası toplum nezdinde Türkiye'yi “
” olarak göstermek için kurgulanan
kumpasına varıncaya kadar FETÖ'nün ürettiği ne kadar psikolojik harp malzemesi varsa hepsini matine suare dolaşıma soktu.
Hadi Müdür'ün hikayesi belli;
'ya kırmızı hat da çeker, oradan mail de alır.
ve arkadaşlarına ne oluyor?
15 Temmuz'daki işgal girişimine “
” demekle, “
” demek arasında ne fark var diyeceklerine, neden “
” gibi ifadelerle gözyaşları döküyorlar?
olsaydı anlardım.
15 Temmuz'un hemen öncesinde bile FETÖ kanalında program yaptığı için nedamet getireceğine, yani, tanklarla ezilen, kurşunlanan şehitlerimizin manevi kişiliklerinden özür dileyeceğine, gözyaşları içinde FETÖ'nün kin ve nefretinin tercümanlığını yapıyor hâlâ. Bir de Mehmetçiğin savaşına “
” diyerek “
” yapanlarla aynı dalga boyunda, “
” demesi yok mu? Kim öldürüyor kuzum çocuklarımızı?
ve arkadaşlarını elbette bu kafayla bir tutamayız.
Bize ne kadar karşı olurlarsa olsunlar, hakkaniyetten sapamayız.
“
” ama hiçbir zaman
ve hiçbir zaman
ve
gibi
için oy dilenmediler.
Gözyaşlarında da bence samimiler. Sadece yanlış “duygulanıyorlar.”
ve
alerjisi gözlerini mi kör etti? Yoksa
yalanlarının bazı bünyelerde bulaşıcı özelliği mi var?
Sizce hangisi?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.