O ‘Atatürk’ de Can’cıkla kaçtı boşuna arama Ahmet Bey

04:0016/11/2016, Çarşamba
G: 16/09/2019, Pazartesi
Salih Tuna

FETÖ muhibbi ve darbe teşvikçisi iddiasıyla tutuklananlardan
Ahmet Altan
'a çok üzülüyorum.


Hele hele…



Atatürk'ü tutuyor noktasına geldim

” demiş ya, inanın felaket üzüldüm. (FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan gazetecilerle görüşen CHP'li vekillerin hazırladığı raporda mezkur ifadesi yer alıyor.)



Üzüldüm; çünkü, “

Atakürt

” şeklinde çıkış yapan bir insan evladının, hepi topu üç – dört ay içerde yatmakla, mahut noktaya gelmesi,

çözülmenin

hazin ifadesinden başka bir şey değildir.



Üzüldüm; çünkü, elde viski bardağı ayaklarını masaya uzatmış vaziyette poz vererek, “

çoluk çocuğu bırakın; ne konuşacaksanız benimle konuşun

” diyerek “devlete” meydan okuduktan sonra böyle konuşmak çok acıklıdır. (Çoluk çocuk dediği Mehmet Baransu bile kaç kat daha fazla süre içerde yattığı halde böyle konuşmadı.)



Üzüldüm; çünkü, “

vatanı bir kadın memesine satarım

” demekten, “

mevzubahis vatansa gerisi teferruattır

” diyen

Atatürk

'ü tutuyor noktasına gelmek, evrilmek falan değildir; düpedüz psikolojik çöküştür.



Bakınız, 16 yıl mahpus damında yatan, çokluk da hücrelerde, telegram işkencesine maruz bırakılan

Salih Mirzabeyoğlu

,

AİHM

'den söz edildiğinde, “

Kendimi inkâr mı edeyim

” diye rest çekmişti.



Fikrin çilesini

” çekmekle, “

fikrin zamparası

” olmak arasındaki fark işte budur.



Ahmet Altan

dış dünyaya güvenerek “

beni alamazsınız

” yollu efelenmiş, güvendiği dağlara kar yağınca da şappadak kendisini inkâr etme yoluna sapmıştır.



Belki de hep böyle bir karakterle maluldü, bilemiyorum.



Belki de, “

Gazeteyi mi bombalayacaksınız, F – 16'ları mı göndereceksiniz

” diye dönemin

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ

'a,

Taraf gazetesinin genel yayın yönetmeni olduğu dönemde

meydan okuması da cesaretinin değil,

FETÖ'cü F -16 pilotlarından

haberdar olmasının eseriydi.



Hayır yani, o kadar cesur olsa, üç- dört ayda, “

Atatürk'ü tutuyor noktasına geldim

” diyecek duruma düşmezdi.



Günahını vebalini almayalım.



Madem

FETÖ

'cülerle olmadı, bari

NATO

'culara mesaj göndereyim, diye de düşünmüş olabilir, bilemem.



Benim bildiğim şudur: Artık bu ülkede

Can

'cığın “

Mustafa

”sı iş görmez; kimsecikler beyhude “

mesajlar

” çekmesin.



Teleolojik körlükle

Batılılaşma

ile

Çağdaşlaşmayı

tefrik edemeyen sömürge aydınlarının ve emperyalizme kuyruk sallayan şebelek müstağriplerin “

Atatürk

”ü, Can'cıkla birlikte çoktaaan attaya gitti.



Boşuna aramasınlar bu topraklarda artık bulamazlar. O “Atatürk” Can'cıkla birlikte Amerikan bayrağı altında yatıyor şimdi.



Fakat…



Attila İlhan

'ın “

Hangi Atatürk

ӟndeki

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

, 15 Temmuz şehitleriyle birlikte bu toprakların bağrında yatıyor.



Bağımsızlık benim karakterimdir

” diyen “

ATA

”nın ülkesinde bugün, şükür ki şükür, bağımsızlığımıza dil uzatan müstevli şeflerine, “

Senin her tarafın yaptırım olsa ne yazar!..

” diye posta koyan “

ADAM

” var.



Ahmet Altan

bu saatten sonra boşa kürek çekmesin.



Vatanın bekası söz konusu olduğu bu dönemde bi ufak rakı, beyaz peynir, bir şapka, bir eldiven ve papyon Atatürkçülüğü “çalışmaz.”



ADAM

”a düşmanlık ederek de kimsecikler “

ATA

”yı tutuyor noktasına gelemez.



Lafın düzünü edelin: Şayet

15 Temmuz

'da “

ADAM

” olmasaydı üzerinde yaşadığımız bu vatan da olmayacaktı.



Gelgelelim…



Ahmet Altan

bir de, “

Tutuklu değiliz, esiriz

” demiş ki, elhak doğrudur, daha doğrusu, bir itiraftır. Zira 15 Temmuz tastamam bir işgal hareketidir.



Bakınız…



Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral
İsmail Hakkı Pekin

dönemin

MİT Müsteşarı
Emre Taner

'le yaptığı görüşmeyi geçenlerde nasıl anlatmıştı: “

Taraf gazetesi TSK aleyhine sürekli yayın yapıyordu. Genelkurmay Başkanı'nın talimatı ile Emre Bey'le görüşmeye gittim. Taraf gazetesinin arkasındaki asıl gücün bulunması konusunu görüştüm; 'Taraf'la uğraşmayın. Arkasındaki güç çok büyük, uğraşamazsınız, başa çıkamazsınız' karşılığını verdi…



Nedir bu şimdi?



Eski MİT Müsteşarı'nın, TSK'ya, “

arkasındaki güç çok büyük, başa çıkamazsınız

” dediği “gazete” nasıl bir gazetedir.



Ahmet Atan

boş lakırdılarla kendi kendini iptizale uğratacağına bu vatan için ahir ömründe bir şey yapsın:



Taraf gazetesinin

arkasındaki gücü açıklasın.


#FETÖ
#Ahmet Altan
#Mustafa Kemal Atatürk
#Emre Taner
#Taraf gazetesi