Yukardaki satırlar bana ait değil.
'nun, “
” dergisi için kaleme aldığı, “
” başlıklı makalesinden iktibas ettim.
Mümkün olsa söz konusu makalesini önemine binaen olduğu gibi iktibas ederdim.
Siz iyisi mi “
”in Ekim sayısını alıp okuyun.
Üstelik aynı sayıda merhum
ile vefatından 5 ay önce yapılan çok önemli bir söyleşi var.
Mezkur söyleşi,
'ın, “
” ifadesi başlığa çekilerek sunulmuş.
Takdir edersiniz ki, her kelimesi son derece dikkat çekici bir ifade bu!
Gerçi Mustafa Kemal'in “gizli vasiyetini” Altındal daha önce (tee 1980'de) gündeme getirmişti.
Bilenler bilir; çok da konuşulmuştu?
Diyeceksiniz ki, hepsi tamam da, “
” ne demek oluyor?
Öyle ya…
Hilafeti kaldıran bizzat Mustafa Kemal değil miydi? Hiç insan ilga ettiğini vasiyet eder mi?
Altındal diyor ki: “
”
Kemalist kardeşlerimiz kuvvetle muhtemel lafın burasında hop oturup, hop kalkacaklardır.
Sakin olsunlar, mümkünse şuncağızı da karıştırmasınlar: Hilafet başka, saltanat başka. Nihayetinde hilafet seçim işi; saltanat babadan oğula.
Ve, ilga edilen veya kaldırılan saltanattır, hilafet değil.
Peki madem hilafet kaldırılmadı, halifelik unvanıyla zorları neydi?
Hiçbir zorları yoktu, sadece ve sadece
vardı.
Nasıl mı?
Gelin
merhumu dinleyelim: “
”
Dönem itibariyle, 19 milyon olmaklığımızı anladık da, elin gavurunun, “
” demesi de ne ola?
Ne olacak; kontrol ettikleri veya hükmettikleri Müslümanları kastediyorlar.
Malumunuz,
o dönemde henüz sömürgeleriydi.
Ya diğerleri?
Yani, “İngiltere'nin diğer Müslümanları” kimlerden ibaretti?
Bugünkü yazı yolculuğumuza tevekkeli, “
” söyleyen o
başlamadık.
Mesela,
'ın yoldaşı
ve avanesi bu “Müslümanlardandı.”
O dönemde
küffara karşı
yanında cihad fetvası verirken, Vahhabiler İngilizlerin yanında bize karşı savaşmışlardı.
İngilizleri perişan ettiğimiz
'nin kahramanlarından
, Lawrence'ın, “
” teklifini reddederek izzetin ne olduğunu göstermişti.
Dün Lawrence'ın kuyruğuna takılan Vahhabiler ne ise bugün de ABD'nin kuyruğuna takılan “
” odur.
Kardeşlerim, izzet ne kavimde ne de mezheptedir.
İzzet duruştadır.
, geçtiğimiz Nisan ayında İstanbul'da katıldığı Türk-Arap Yükseköğretim Kongresi'nde bakın ne demişti: “
”
Budur.
'nin veya
'nin “Müslümanı” değil, sadece ve sadece İslam'ın Müslümanı olmak bunu gerektirir…
İngilizler, “
” demekle, Müslümanları kendilerine bağlamak istemişler. Bunun için de o dönemde, İngiltere vatandaşı olan
halife yapmak istemişlerdi. (Yaklaşık bir asır sonra, ABD de aynı şeyi Fetullah Gülen'in üzerinden yapmak istedi. Şükür ki şükür, 15 Temmuz'da, “geldikleri gibi gittiler.”)
İngilizler, “
” deyince bizimkiler ne yaptı peki?
Altındal'ın söylediği gibi
hilafeti değil, halifelik unvanını kaldırdı; tedbir olsun diye de, “
” ifade edildi.
Bu ne demektir?
Dahası, Mustafa Kemal'in “hilafet” projeksiyonu nasıl bir şeydir?
'a bakalım: “
”
Bu sözleri “
”tan aktaran Aytunç Altındal, Mustafa Kemal'in, “
” hilafetin (siz isterseniz bunu “başkanlık” diye güncelleyebilirsiniz) temsil edilmesini istediğini belirtiyor.
Ne diyordu merhum: “
”
Acaba bunun için mi, “
” denilince harici ve dahili bedhâhlar zıvanadan çıkıyor?
Ne dersiniz?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.