Kumpas

04:008/04/2017, Cumartesi
G: 17/09/2019, Salı
Salih Tuna

FE
'nün katlettiği
Karlov
'un yerine
Rusya
'nın hâlâ bir büyükelçi atamaması nerden baksanız manidar.


Buna mukabil, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin de her geçen gün geliştiği bilinen bir hakikat.



En son olarak buğday konusundaki kısıtlama sorununun halledilmesi için taraflar girişimde bulunmaya karar verdi. (Rusya Başbakan Yardımcısı Dvorkoviç, ticarette karşılıklı kısıtlamaların iki ülkenin de zararına olduğunu dile getirdi.)



Öte yandan,

S-400

füze görüşmeleri de devam ediyor.



Teknoloji transferinin de konuşulduğu bu son derece kritik görüşmelerin,

Ankara

ve

Moskova

'nın dışındaki malum başkentleri de yakından ilgilendirdiğini biliyorsunuz.



Erdoğan-Putin

arasındaki diyalog mu?



Herhangi bir sıkıntı söz konusu olduğunda medya üzerinden değil telefonla konuşacak kadar sağlıklı yürüyor.



O kadar ki, “müttefiklik” ilişkisi içinde olduğumuz

NATO

ülkelerinin hiçbir lideriyle bu denli sağlıklı iletişim kurulabilmiş değil.



Zaten “müttefiklerimizle” 2011'den beri “

soğuk savaş

” içindeyiz. Kaldı ki, 15 Temmuz gecesi bu savaş (taşeronları üzerinden) “

sıcak savaşa

” dönüştü.



Stratejik müttefikimiz

ABD,

tanklara karşı çıplak ellerle karşı duran bu millet ile tankları bu aziz milletin üzerine süren teröristleri bir tutarak, “

Taraflara itidal çağrısı yapıyoruz

” açıklamasını yapmıştı.



Üstelik o aşağılık darbe teşebbüsünü kırıp FETÖ'nün eline verdiğimiz kesinleştikten sonra…



Zaten

Hrant Dink

'in de katili olan

FETÖ

'nün elebaşını topraklarında barındırmaya devam ediyorlar hâlâ.



Yıllar yılı kapısında beklediğimiz, demokratikleşme konusunda bize habire “

ev ödevleri

” veren ve

Kopenhag Kriterleri

'ni dillerinden düşürmeyen

Avrupa Birliği

ülkeleri, o gece bu ülkenin insanı tanklarla çiğnenirken ve bu milletin

Meclis

'i savaş uçaklarıyla bombalanırken sessizliğe gömüldü.



Fakat

Rusya

susmadı; en azından

Putin

,

Erdoğan

'ı aradı.



Bunu unutamayız.



Bunu bize, “

Sputnik Türkçe

”ye “sızmış”

Erdoğan

düşmanlığına “

hizmetçilik

” yapan “

elemanlar”

da unutturamaz.



Gelgelelim aynı

Rusya

,

PKK

'nın Suriye koluna (felaket canımızı sıktığı halde) mesafe koymadı.



Buna rağmen Suriye konusunda

Türkiye-Rusya

birlikte çalıştı; masalar kuruldu, kısmi ateşkesler sağlandı vs…



Gezici anketlerinin

bile referandumda “

evet

” oylarının önde olduğunu açıkladığı bir dönemde de malum kimyasal saldırı gerçekleşti.



Referandum deyip geçmeyin.



Sistem değişikliğiyle, her şeyden öte, siyasal sistemimizin dış müdahaleye kapatılmış olacağını unutmayın.



Bir de şunu unutmayın:

Müstevlilerin

bölgedeki öncelikli hedefleri her daim Osmanlı'nın bakiyesi Türkiye olmuştur.



SEİA

(Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması) vesilesiyle

ABD

'nin bölgeye yerleşeceğini, bölge halklarını birbirine kırdıracağını

1987

'de yazdığım bir oyunumdaki “epizotta” hicvetmiştim.



Hayır, fakirin bu öngörüsü “

ileri görüşlülük

” değildi; sadece ve sadece müstevlilerin emellerini dikkate almaktı.



İnanın, kimyasal silahlarla katledilen

Suriye

'deki çocuklarımız da müstevlilerin umrunda değildir.



Öyle olsaydı,

Türkiye

'deki 3 milyon göçmene bu kadar sağır, bu kadar kör olmazlardı.



Öyle olsaydı, daha evvel de kimyasal saldırıda bulunan

Esad

'ı “seküler” falan diyerek tercih etmezlerdi.



Hesapları nihayetinde Türkiye'yledir; “

Yeniden Büyük Türkiye

” olma iradesiyledir.



Fakat…



Erdoğan

'ın önderliğinde bu vatanı

FETÖ

işgalinden kurtaran bu aziz milletin azmi, kararlılığı ve feraseti devam ettiği müddetçe hiçbir halt edemeyeceklerdir.


#Cumhurbaşkanı
#Recep Tayyip Erdoğan
#Suriye
#Rusya
#PKK
#FETÖ