Kılıçdaroğlu kaç yıl önce tacizden yargılandı?

04:0021/11/2016, Pazartesi
G: 16/09/2019, Pazartesi
Salih Tuna

''Yenikapı ruhu
" dolayımında
Kılıçdaroğlu
'nu kazanmak, vatana millete hayırlı hale getirmek konusundaki ısrarıma kimi dostlarım burun kıvırıyorlar.


Dahası fakiri safdil addediyorlar.



CHP Genel Başkanının

kazanılmasını imkânsız, gayretimi de beyhude görüyorlar.



E tabii,

Kılıçdaroğlu

'nu bu köşecikte nasıl “

sevdiğimi

" bilmedikleri için nasıl “

kazanmak

" istediğimi de anlamakta güçlük çekiyorlar.



Olsun.



Bu kardeşlerimi de çok seviyorum. Ben zaten özünde seven biriyim. Sevgi insanıyım yani; kavgadan gürültüden hiç hazzetmem. Neyse.



Kılıçdaroğlu

'nu kazanmak her şeyden evvel onu “

göz seviyesine

" çekmekle başlar.



Kabul ediyorum, çok zordur bu.



Lakin başka bir seviyede “

iletişim

" kurmak mümkün değildir; “

göz seviyesi

" şart.



Yazık ki yazık,

CHP trolleri

ne yapıp edip

Sayın Kılıçdaroğlu

'nu hep imkansız bir seviyeye çekiyorlar.



İşin vahim tarafı, bu seviyenin ceremesini de her daim

Kemal Bey

çekiyor. (Fazla söze ne hacet; seçim sonuçlarını görüyorsunuz işte.)



Nasıl bir seviyeyi (bir başka ifadeyle, seviyesizliği) kastettiğimi anlatmaya çalışayım; lakin, peşinen söyleyeyim; yine de anlamayan olursa, merhum

Nejat Uygur

ustamızın, “

anlayan anladı

" sözünü terennüm etmekten başka yapacak bir şeyim yok.



Şöyle:



Hani bir mitingde bir kadıncağız

Kılıçdaroğlu

'na öfkelenmiş, “

daha yürüyen merdivene binmeyi bilmiyor bir de Erdoğan'la boy ölçüşmek istiyor…

" yollu tepki gösterdikten sonra kaptırıp gitmiş,

Kılıçdaroğlu

'na, “

Erdoğan'ın (…) gılııı

" demişti.



CHP'li Gezi zekalıların alayı

da mal bulmuş mağribi gibi “

gılııı

" üzerine atlamakla kalmamış, çok zeki oldukları için sonuna “

yım

" ekleyerek, “

gılıyım

" üretmişler,

Kılıçdaroğlu

'nu da silmişlerdi.



Sonra da o kadıncağızdan hareketle tüm AK Partililere matine-suare çemkirmişlerdi.



Bilmiyorum artık, her daim ahlaklarının gereğini mi yapıyorlar yoksa bu “

gıllı

" seviyeyi pek mi seviyorlar?!



Benim bildiğim şudur: Mahut seviyelerde müthiş üretkenler.



Bir de toplu itibar suikastı yapmakta üzerlerine yok. Bir vakıfta bir sapığın yaptığı üzerinden tüm

AK partilileri

töhmet altında bırakacak kadar hem de!



Aydın Doğan

'ın adamları da bunlarla yarışıyor. (Taciz nedeniyle işten el çektirilen Aydın Doğan'ın bir muhabiri üzerinden, “tacizci Doğan medya" denilseydi ne yaparlardı acaba?)



Lafın düzünü edelim: Ahlaktan nasibini alan, kimseye iftira atmaz.



Ne ki, cinsel istismarla alakalı malum yasa tasarısı üzerinden gündüz gözüyle öyle iftiralar atılıyor, öyle toplu suikast infazları yapılıyor ki aklınız şaşar.



Sosyal medyadaki

CHP'li kozalakların

küfürlü toplu infazlarını hadi geçtik diyelim,

Sayın Kılıçdaroğlu

'na ne diyeceğiz peki?



Bakınız geçen gün ne dedi: “

5 yaşındaki çocuğa tecavüz edenlere af getiriyorlar. Sizde vicdan, ahlak yok mu? Düşünün 5 - 6 yaşında kız çocuğuna tecavüz edilecek. Tecavüzcüsü evlenirse affediliyor…

"



Böyle rezil yalan olur mu?



Tamam, kıyasıya eleştir, yerden yere vur, ama böyle korkunç iftira atmak da nedir?



O tasarıyı “

göz seviyesinde

" okuyan bir insan evladı nasıl böyle bir sonucu çıkarır?



Sayın Başbakan Yıldırım

olsun

Adalet Bakanı Bozdağ

olsun açıklama üstüne açıklama yapıyor, mezkur yasanın hiçbir şekilde tecavüze af getirmediğini söylüyor, sen kalkıyorsun “

5 yaşındaki çocuğa tecavüz edenlere af getiriliyor

" iftirasını atıyorsun!



Ben de ilk günden

twitter

marifetiyle söz konusu tasarıyı eleştirmiş,

KADEM

'in

da tebrik etmiştim.



Ne ki, eleştiri başka, algı operatörlüğü başka!



Zaten fakir de, bu farkı

CHP'li müfteri kozalaklar

fehmedebilsin diye bugünkü yazımıza o başlığı attım. Yaptıklarının nasıl bir şey olduğunu, nasıl bir algıya koşulduklarını göstermek istedim. Yoksa (en azından benim bildiğim) yok öyle bir şey, içiniz rahat olsun.



Bu vesileyle,

Sayın Kılıçdaroğlu

da umalım ki, “

5 yaşındaki çocuğa tecavüz edenlere af getiriliyor

" yalanının ne kadar ayıp olduğunu fehmetsin.



CHP, “algının" sandığa faydası olmadığını bir türlü fark etmek istemiyor.



Böyle olunca da “

göz seviyesine

" çıkamıyor. Zaten çıksa halkla da göz teması kuracak.



Kuramıyor!



Öyle eskisi gibi “

müesses nizamın

" gözlerine de bakamıyor. Haliyle

FETÖ

'nün gözlerine,

Bass'ın sözlerine

bakmaktan başka yolu kalmıyor.



FETÖ'nün gözlerine bakınca da hem “

İzmir Türkiye'den ayrılıp AB'ye girsin

" diyor, hem de “

Türkiye'yi böldürmeyeceğiz

" diyor.



Tıpkı FETÖ'nün “

hizmet

" diye diye “

ihanet

" ettiği gibi.



Daha dün bölücü örgüt militanlarına

“hendekteki arkadaşlar

" deyip de bugünlerde “

böldürmeyeceğiz"

muhabbeti yapan

Kılıçdaroğlu

FETÖ'nün gözlerine baktığı sürece “

göz seviyesine

" ulaşamaz.




#Kemal Kılıçdaroğlu
#Cinsel istismar tasarısı
#FETÖ
#KADEM