da ilerde muhakkak çok anılacaktır.
Fıkra tadında mı derseniz, orası biraz netameli.
Ama anılacak olması itibariyle kalıcı olmuştur; nasıl derler, tarihe geçmiştir.
Gerçekten de hiçbir politikacıda olmayan nev'i şahsına münhasır bir tarzı var.
Mesela…
Türkiye'nin düşmanlarına da karşı, Türkiye'nin düşmanlarına karşı durmasına da! Darbelere de karşı darbelere karşı önlem alınmasına da!
Üstelik aynı anda…
Hem
'ye karşı, hem de
'yle mücadeleye!
İşte böyle çok ilginç bir tarzı var.
Hani politikacı yerine manav olsaydı kesin iflas ederdi. Zira hiçbir müşteri istediği meyvenin hem var hem yok olduğunu duymak istemez.
Geçen günkü
konuşmasında mezkur tarzına adeta level atlattı.
Hitap ettiği kitleye, “
” diyerek tek tek okumaya başladı:
“
”
(Burada!)
“
”
(Burada!)
“
”
(Burada!)
“
”
(Burada!)
“
”
(Burada!)
“
”
(Burada!)
“
”
(Burada!)
“
”
(……....)
Pardon, (Kılıçdaroğlu tarafından “değerimiz” zannedilen)
“gazeteci” olmadığı için anılmamış, haliyle söz konusu meydandan “
” sesi yükselmemiştir.
Ne ki, öyle isimlere “
” dedirtti ki, insanın aklına ister istemez her şey geliyor.
Sözgelimi,
arkadaşımız bugün CHP milletvekili değil de 2011'deki gibi sadece gazeteci olsaydı, “
” olduğunu kanıtladığı
'ndan şöyle devam etmesini beklerdi:
“
”
(………)
Madem
sahip çıkıyorsunuz, Türkiye'den kaçmak zorunda kalan FETÖ'cü “gazetecilere” de sahip çıksanıza!
“Burada” sesleri arasında sayın gitsin:
Hatta oldu olacak kaptırın gidin, tam olsun:
“
”
(………)
Canım neden olmasın? Hazır medyasına, iş adamlarına, yargısına, kapatma köşe yazarlarına sahip çıkmışken kendisine de sahip çıkarsınız olur biter.
Aslında başarsaydı, 15 Temmuz'daki darbesine de sahip çıkacaktınız. Tıpkı 17-25 Aralık 2013'teki darbesine sahip çıktığınız gibi.
Zaten bunun için o gece tepki göstereceğinize, “
” açıklamasını yapmamış mıydınız? (İnsanlar tanklarla ezilirken, Meclis savaş uçaklarıyla bombalanırken, neyi “dikkatle izliyordunuz” beyefendi?)
Kılıçdaroğlu, FETÖ davasından tutuklu yargılanan mezkur gazetecilerin adlarını okuduktan sonra şöyle devam etti: “
”
Makarnaya kömüre oyunu satmayan, okumuş aydın kitle de bu sözleri bir güzel alkışladı.
Bilmiyorum;
da cezaevinde alkışladı mı?
Kısa süre önce kendisini ziyaret eden CHP'li heyete, “
” demişti.
Artık içini ferah tutsun.
Kılıçdaroğlu sayesinde, CHP tabanı Adana'da “
” moduna geçtiğine göre o şekvacı olduğu “
” nihayete ermiş demektir.
'ü aramasına da hiç gerek kalmadı. Kılıçdaroğlu sayesinde binlerce Ahmet Altan'ımız var, “
” (İsterse hepsi birden “Atakürt” yazısı döşenebilir, arzular şelale.)
ve
'dan ötürü kızgınlık da kalmamıştır, merak etmesin.
Kaldı ki,
'nun öyle bir derdi de artık kalmamıştır.
Şayet kalsaydı,
veya
yerine,
veya
'ın adını meydanlarda okurdu.
'nün 15 Temmuz işgal girişimine de karşı olsaydı,
veya
yerine
veya
'ın adını anardı.
Kardeşi
tevekkeli dememişti: “
…”
Bir de nedir arkadaş;
içerde değil mi?
Neden kimse onu anmıyor? Köşe yazarları, sivil toplum örgütleri, cezaevine ziyarete giden milletvekilleri içerdeki gazetecilerden bahsediyorlar, bakıyorum bir tek onun adı geçmiyor.
bile o konuşmasında herkesi tek tek saydı, sadece onu saymadı.
neden unutulmaya terk ediliyor? Bir
kadar olsun, “
” denilmeye hakkı yok mu?
Ayıptır, yazıktır, günahtır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.