Kapı neden kilit tutmuyor?

04:0016/08/2016, Salı
G: 13/09/2019, Cuma
Salih Tuna

FETÖ'nün o alçak o hayasız saldırısını 15 Temmuz'da püskürttük ama, asla pes etmeyecekler, haberiniz olsun.



Çehre değiştirecekler; binbir suratlarından döneme en uygun olanını dolaşıma sokacaklar.



Hülasa…



Yeni ittifaklar kurup, “

eski deliklerden yeni bakışlar atarak

” en azından “

siyaset hırsızlığı

” deneyecekler.



Eyvallah, 15 Temmuz saldırısı geçti lakin “üst aklın” nezaretindeki taşeron örgütler de 16 Temmuz'dan itibaren gayet senkronize biçimde faaliyete geçti.



Soru şudur: Acaba Türkiye Cumhuriyeti Devleti de her alanda 16 Temmuz'dan itibaren faaliyete geçti mi?



Yoksa her şey yine Erdoğan'ın sırtına yüklenip “tiyatro” mu yapılıyor?



Devlet organize bir şekilde FETÖ'nün üzerine gitseydi, FETÖ'nün ve erketede bekleyen “

siyaset hırsızlarının

” hedefe koyduklarına malum kriptoların sinsi saldırısı söz konusu bile olamazdı.



Demem o ki, her daim teyakkuzda olmak zorundayız.



Düşman içerde olduğu için, yani, rahatlıkla asker, polis, yargıç, siyasetçi, gazeteci, diplomat, ve hatta “dost” kılığına girebildiği için işimiz bin kat daha zor.



Ne demişti

Dede Korkut

: “

Hain içerden olunca kapı kilit tutmaz oğul

…”



Bu hainler 40 yıl emek verdikleri

FETÖ

'nün birkaç ayda bitip tükenmesine göz yummayacaklardır elbette.



Herkes mücadeleye alabildiğine katılmalıdır, mevzubahis olan vatandır.



Tamam, FETÖ ile

Cumhurbaşkanımız Erdoğan

başta olmak üzere güvenlik güçleri, medyanın önemli bir kısmı, kimi köşe yazarları kora kor mücadele ediyor ama akademya neden sessiz?



Uçurumun kenarından döndük 15 Temmuz'da, sahi hâlâ neden susuyorlar?



Şükür ki, tek tük de olsa konuşanlar var; bunlardan biri de

Prof. Dr. Necmettin Tozlu

.



Refikimiz Star gazetesinde geçen gün yayımlanan konuşmasında FETÖ'nün bu ülkeye yaptığı ihaneti çok güzel hülasa etti: “

Devletin 40 yıl emek verdiği bir nesil bir anda kaybolup gitti (…) Anadolu'nun zeka havuzunu adeta kanalizasyona döktüler…



Eğitim üzerinden bir nesli mahvettiler.



Milli Eğitim Bakanlıklarının dershanelere mahkum eden uygulamaları da gençleri bunların eline düşürdü.



Malumunuz, Türk gençliğini her şeyden evvel bu dershanelerde devşirdiler.



Şu sözler de Prof. Tuzlu'ya ait: “

Osmanlı, Balkanlar'daki Hıristiyan çocuklarını devşirip Yeniçeri olarak fetihlerde kullanırdı. Batı şimdi FETÖ okulları üzerinden bizim çocuklarımızı devşirip bize karşı Yeniçeri gibi kullandı…



Şükür ki şükür, “

Batı'nın FETÖ maşası ellerinde kaldı.



Bunu söyleyen de Türkiye'nin yetiştirdiği en değerli felsefecilerden

Prof. Dr. Teoman Duralı

.



Üç hafta evvel, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında “

Çağdaş İngiliz-Yahudi Medeniyeti

”nin “üst akıl”larının harekete geçtiğini dile getiren Duralı, “

Bunun açık belgesi, 'iyi saatte olsunlar'ın sözcüsü konumundaki İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin 15 Temmuz gecesi yaptığı yayındır. Adamlarının iktidarı zorbalıkla ele geçirdiği zannıyla bir zil takıp oynamadıkları kaldı. Ertesi sabah, darbe teşebbüsü akim kaldığı anlaşılınca da, akıllarına hürriyet ile demokrasi geliverdi…

” demişti.



Evet, akıllarına demokrasi geliverdi, ama, darbeciler için; darbeye direnenler için değil.



O kadar reziller ki, “

Erdoğan demokrat olsaydı o gece ölürdü

” demedikleri kaldı.



Maksatları belli.



Buna ulaşmak için de şu sıralar içimizdeki beyinsizleri sıçrama tahtası olarak kullanıp “siyaset hırsızlarına” alan açmaya çalışıyorlar.



Vazgeçmeyecekler!



Kapıdan kovsak bacadan girmeye çalışacaklar.



Lakin biz vatana sahip çıkarsak, yani, Erdoğan'ın yanında sıkı sıkıya durur dost görünen şeytanlara aldanmazsak hiçbir halt edemezler.



Dikkatli olalım yeter ki.



Batı'nın Anadolu'dan devşirdiği FETÖ hareketi ile tüm Türk-İslam coğrafyasını hatta Asya'yı dejenere etmeye çalıştığını belirten Prof. Dr. Necmettin Tozlu'nun şu sözleriyle bitirelim: “

İstanbul'un düşmesi ile Doğu'nun zaferi ilan edildi ve Batı bunu hiçbir zaman hazmedemedi. Her yaptığı eylemin amacı tekrar Anadolu ve Ortadoğu'yu işgal etmek ve oranın yer altı ve üstü kaynaklarını kullanmak. FETÖ hareketi, 21. yüzyılın ve tarihin en büyük misyoner ve işgal hareketidir. Misyonerlerin yöntemi, 'Nerede faaliyet yapılıyorsa bunu oranın insanına mal etmektir. FETÖ ile Anadolu'dan başlayarak bütün Türk-İslam dünyasında faaliyet yürüttüler. Çünkü biliniyor ki Anadolu'nun düşmesi tüm İslam dünyasının düşmesi demektir…


#FETÖ
#İslam coğrafyası
#Korkut
#Necmettin Tozlu