Kahramanlar ve asalaklar

04:009/01/2017, Pazartesi
G: 17/09/2019, Salı
Salih Tuna

Adsız kahramanlarımız var; kıyamet gibi.
Akif
, “
şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda
” diyor ya, boşuna değil.


Şehid kanıyla karılmış toprak…



Onun için kahramanlar yetiştirmeye münbit. Ve, onun için düşman çizmeleri hiçbir zaman çiğneyemeyecek.



Hayır arkadaş, “

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı! / Düşün, altında binlerce kefensiz yatanı

” sadece mısra değildir.



Necip Fazıl

'ın “Sakarya Türküsü”nden

Nazım Hikmet

'in “Kuvâyi Milliye Destanı”na,

Arif Nihat Asya

'nın “Naat”ından

Mehmet Akif

'in “Çanakkale Şehitlerine” kadar sadece “şiir” değildir



Yaşam tarzıdır.



Bu topraklarda yaşamanın tarzıdır.



Akif

, bu yaşam tarzı için çöl yolunu tutmuştu 1916'da,

Kuşçubaşı Eşref

'le.



Mekke Şerifi Hüseyin

'in milleti parçalayan “etnisite” veya “kabilecilik” fitnesine karşı Suud Kralı'nın büyük dedesi

İbni Suud

ve geniş nüfuzlu kabile reisi

İbni Reşid

'i uyarmak maksadıyla.



Çanakkale Savaşı

devam ediyordu.



Uçsuz bucaksız çöllerde aç, susuz insanlar ve viran olmuş tren rayları arasında dört buçuk ay süren yolculuk boyunca Mehmet Akif'in aklında, duasında tek bir yer vardı: Çanakkale.



Acaba kovulabilecek miydi düvel-i muazzama?



Telgraf var, acil gel,

” gerekçesiyle, Kuşçubaşı Eşref, Şam-Medine arasındaki

El Muazzam İstasyonu

'na çağrılır.



Kuşçubaşı, yüreği ağzında; koşar, gider istasyona.



Harbiye Nazırı Enver Paşa

cepheden, Çanakkale'den haber verir: “

Akif'e selam söyle. Müjdeyi ver. Düşmanı kovduk Çanakkale'den!..



Kuşçubaşı Eşref bir solukta koşar Akif'in yanına. “

Aziz üstadım,

” der, “

duanız kabul oldu. Çanakkale'de muhteşem bir zafer kazandık; İstanbul, namusumuz, şerefimiz kurtuldu…



Mehmet Akif koşar sarılır Kuşçubaşı'na, sevinç gözyaşlarıyla. Ve, orada, Arabistan çöllerinde başlar yazmaya; “

Çanakkale Şehitlerine

”: “

Ey şehid oğlu şehid isteme benden makber / Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber…



Ömer Halisdemir'leri, Fethi Sekin'leri bu duruş, bu yaşam tarzı doğurdu, bu mana iklimi.



Bu ülke istiklalini her daim koruyacaksa bu yaşam tarzını temellük etmeye mecburdur.



Erol Göka

dostumuz

, “

varoluşçu psikolojinin önder kişiliklerinden

” şeklinde takdim ettiği meslektaşı

Rollo May

'den, modernliğin en önemli problemlerinden birisinin ünlü olmakla kahraman olmayı birbirine karıştırmak olduğunu naklediyor. “

Ünlü kişi, sadece tanındığı için tanınan biridir'; yaşadığımız zamanlarda Batı toplumunda onlardan pek ama pek çok vardır ama gerçek bir kahramana nadiren rastlanır…



Gerçek kahraman…



Mesela, 15 Temmuz direnişinin simgesi

Ömer Halisdemir

. Mesela, vekalet savaşı yürüten teröre karşı direnişin sembolü

.



Sevgili Göka diyor ki: “

Onlar, kahraman çıkaramamaktan, ünlülerin ve madde bağımlılığının girdabına kapılmaktan yakınırken, bu millet kahraman çıkarma istidadını koruyor…



Bin yılın yabancısı projelerle üzerinde yıllar yılı tepinilen bu topraklar şayet şehit kanıyla yoğrulmasaydı bu istidadı koruyabilir miydi?



Toprakların şehitlerin kanıyla korunabileceğini…



Süleyman Seyfi Öğün

hocamızdan

söyleyecek olursak, “

sindirilmemiş, başarılamamış 'ağır ev ödevlerinin

'

bunalttığı orta sınıfların firar gerekçesi

” mesabesindeki “yaşam biçimi hassasiyetiyle” malul olanların fehmedeceğini hiç sanmam.



Komisyon peşindeki “

asalaklar

” veya “

yeni sınıfın yeni dallamaları

” da bu toprakların şehitlerin kanıyla korunabileceğini fehmedemez.



Her şeyden evvel cibilliyetleri elvermez.



Bunlar her dönemin asalaklarıdırlar. Tek dertleri, fırsat bu fırsat deyip, servetlerine servet katmak…



Dün…



Fetullah Gülen

'le fotoğraf çektirebilmek için verecekleri komisyonun veya “

himmetin

” binde birine,

Ömer Halisdemir'lerin Fethi Sekin'lerin hayat boyu aldıkları maaşların toplamının bin katı

yetmezdi.



Bugün…



Başka fotoğraflarla piyasa yapıp, şehit kanları üzerinde sürgit saltanat süreceklerini sanıyorlar.



Şunu unutmayın: Kahramanlar üreten “

yaşam tarzımıza

” yegâne tehdit bu

asalaklar

dır.


#Necip Fazıl
#Nazım Hikmet
#Kuşçubaşı Eşref
#Ömer Halisdemir
#Fethi Sekin