Hüsniye ilen Asuman’ın ‘Görünmez Adam’ı

04:0025/02/2017, Cumartesi
G: 17/09/2019, Salı
Salih Tuna

Aydın Doğan'ın sakallısı
dünkü köşe yazısında, “
CHP'ye taktik veriyorum
” diyerek öyle akıllar veriyor ki olursa o kadar olur.


Diyor ki…



SAYIN CHP… / Size kimsenin söylemediği bir şey söyleyeceğim / Lütfen dikkatli dinleyin: / Sesinizi ne kadar az çıkarırsanız, ortalıkta ne kadar az görünürseniz, miting sayısını ne kadar az sayıda tutarsanız… / Hayırcıların kazanma ihtimali o kadar artar…



Böyle bir parti olabilir mi peki?



Dünya siyaset tarihinde ne kadar az konuşur, ne kadar az görünür ne kadar az miting yaparsa etkisi de o kadar artan herhangi bir parti var mıdır?



Daha doğrusu böyle bir parti tahayyül edilebilir mi?



Köşe yazarı olsaydı hadi neyse?



Geçenlerde Asuman takımından bir köşe yazarıyla yolda karşılaştım. “Dan” diye “

yazılarımı nasıl buluyorsun abi

” diye sorunca, “

çok etkili buluyorum

” dedim, “

gerçi hiç yazmasan daha etkili olur…



***


Parti dediğinin bir tezi, bir görüşü, bir programı olacak. Çıkacak halkın karşısına anlatacak. Ne bileyim, “seçmenini” ikna edecek.



Partilerin varlık nedeni görünür olmak değil midir? Ortalıkta görünmeyen parti olur mu hiç?



Olurmuş!



Son günlerde

CHP

'nin olmaya çalıştığı da bu! Baksanıza; referandum süreci için adeta kontak kapattılar.



Üstelik

Aydın Doğan'ın sakallısı

mezkur “taktiği” vermeden bir süre önce, araziden arazi olmaya karar vermişler. Hatta en fazla 4 miting yapacakları da yazıldı çizildi.



Demek CHP sesini ne kadar az çıkartırsa, ortalıkta ne kadar az görünürse o kadar kazançlı çıkacak.



E bu “taktiğe” göre, CHP seçimlere hiç katılmasa, tek başlarına iktidar olacağı garanti. Hele ki partiye kilit vursunlar, ilelebet iktidardalar demektir.



Yazık yahu, CHP bu özelliğinin çok geç farkına vardı. Yoksa onca yıl boşuna muhalefette kalmazdı.



***


H. G. Wells

'in 1897'de yayımladığı “

Görünmez Adam

” (The Invisible Man) adlı bir “

bilim kurgu

” romanından mülhem

Kılıçdaroğlu

'na “

Görünmez Adam

” partisine de “

Görünmez Halk Partisi

” diyebiliriz.



Gayet uygundur.



Zaten “ortalıkta ne kadar görünmesek o kadar iyi” diyen bir parti de ancak “

bilim kurgunun

” konusudur.



Meclis

'te kürsü işgal eden, burun kıran, bacak ısıran

CHP

'nin şu haline bakın; sanki “

hokus pokus

” marifetiyle görünmez olmuş.



Ya

Kılıçdaroğlu

?



Bir yerlerden sufle almışçasına nasıl da birden kuzu postuna bürünmüş öyle!



Sanki “

Referandumda evet oranı yüzde 98 çıksa da bu bizim için geçerli olmayacak…

” dememiş gibi.



Sanki “

Eğer Türkiye'yi ateşe atmak istiyorlarsa evet oyu verebilirler…

” diye halkı gündüz gözüyle tehdit etmemiş gibi.



Sanki “

Böyle bir başkanlık sistemini bu ülkede kan dökmeden gerçekleştiremezsiniz…

” diyerek iç savaş tehdidinde bulunmamış gibi.



Bütün bunları da birkaç hafta evvel söylememiş gibi şimdi de kalkmış, “

Evet de Hayır da başımın üstündendir

” demeye getiriyor.



Hem de bu değişimi, dönüşümü tek cümleyle de olsa izah etmeye gerek duymadan.



Bir Allah kulu çıkıp da

Kılıçdaroğlu

'na sormuyor:



İçine “

Ecevit'e şefaat edeceğim

” dediği dönemdeki

Fetullah

kaçmış gibi “

kuzuların sessizliği

” moduna bürünmenin nedeni nedir?



***


Kılıçdaroğlu

bu haliyle

Gezi

dönemindeki başörtüsü takıp “

Müftünün karısıyım

” diyen o sahtekar kadıncağıza benziyor. (Referandumdan “hayır” çıkarsa görürsünüz siz, “Görünmez Adam”ın nasıl Hannibal Lecter'e dönüştüğünü.)



Müftünün CHP'li sahte karısı

” da “

sahte köylü Hüsniye

”ye benziyor.



Hani, “

torpak eskisi gibin verim vermiyi; 'hayır' deyeceğem…

” yollu kayseri aksanlı kovboylar gibi söylev çeken, “

altı kaval üstü şişhane

” misali ses ayrı görüntü ayrı bir acayip CHP'li kadın var ya o!



Adı,

Hüsniye

. (Ülke TV'de / En Sıradışı programında CHP'ye sevabına şöyle de bir slogan önerisinde bulunmuştum: “Müftünün karısıyım; Hüsniye'nin partisiyim”)



Hüsniye

de

Asuman

'a çok benziyor. Sanki aralarında “

istikşafi görüşme

” varmış gibi.



Bir farkla ki Hüsniye “

dıştan yanmalı motorlara

” benziyor; Asuman “

içten yanmalı motorlara.



Makine mühendisleri iyi bilirler; dıştan yanmalı motorlar, içten yanmalı motorlara nazaran daha düşük güç üretirler. Bir de daha çok yer kaplarlar.



Asuman da “

Erdoğan'dan sonra ya laik bir diktatör gelirse

” diyen CHP'li

Akif Hamzaçebi

'ye benziyor.



Lakin…



Hüsniye

'den

Hamzaçebi

'ye kadar “

Görünmez Halk Partisi

” hep “

Hayır

” derken, Asuman'ın hisli-duyguları “

Evet,

” aklı “

Hayır

” diyor.



Ah bu yüzden içten içe yanıyor Asuman!


#Cumhurbaşkanı
#Recep Tayyip Erdoğan
#MHP
#Kemal Kılıçdaroğlu